bugün
yenile

    türk eğitim sistemi

    8
    +
    -entiri.verilen_downvote
    uzun zamandır entry girmiyorum, geçenlerde de bu konuyla ilgili bir iki kelam etmek geldi aklıma, kendi hayatımdan bir örnekle söze başlayayım. ilköğretime istanbul'da iyi bir semtin devlet okulunda başladım. iyi bir hocam, bir de tahir diye bir çocuk vardı. sınıfta ilk okumayı tahir sökmüştü, arkasından ben. 1,5 sene boyunca aslında aramızda bir fark yoktu. 1. sınıfın sonunda hocamız, 2. sınıfın ilk döneminin sonunda da tahir okuldan ayrıldı. tahir daha sonra özel bir okula gitti. dediğim gibi 1,5 sene akademik anlamda bir fark yoktu. ben 4. sınıfa kadar oraya devam ettim, sonra başka bir yere taşındık ve pek de iyi olmayan bir devlet okuluna devam ettim. ortaokulun bitince ortalama bir anadolu lisesine devam ettim ve şimdi genelde çok iyi olmayan ama kendi bölümümde türkiye'nin en iyi hocalarına sahip bir özel üniversitede yarı burslu okuyorum. tahir ise ortaokulun sonuna kadar aynı özel okulda devam etti, daha sonra türkiye'nin en iyi üç lisesinden birine girdi, şimdi de türkiye'nin en iyi iki üniversitesinden birinde çok iyi bir bölüm okuyor. peki eğitimin en başında hiçbir fark yokken, ne oldu da bir öğrenci sistemin içinde sıradanlaşırken öteki en tepeye çıktı? cevap açık: adaletsizlik. özel ve devlet arasındaki fark gitgide açılıyor, bir uçurum haline geliyor. ve hala iki okulun öğrencileri aynı sınava girmeye devam ediyor. özel okulda her şey öğretmen-öğrenci-veli üçlüsü içinde halloluyor, öğrenci bir proje veya bir yarışmacı olarak görülse de bir şekilde başarıya ulaştırılıyor. tabii ki burada öğrencinin kendisi de önemli, öğrenmeye hevesi olmayan bir çocuğa ne yaparsınız yapın çare olmaz. örnekte bahsettiğim tahir de gayet aklı başında, meraklı ve akıllı bir çocuktu, kendisine verilen fırsatı çok iyi değerlendirdi. sakın yanlış anlaşılmasın, özel okula gitmedim o yüzden başarılı olamadım demiyorum ama farklı yollardan geçtiğimiz apaçık ortada. özel okul farkı kendini lisede de belli ediyor. örneğin son sene ygs'ye hazırlanırken bir yandan okul sınavlarıyla, devamsızlıkla bir yandan da dersane, deneme sınavlarıyla uğraşıyorduk. özel bir okula giden bir arkadaşımız ise okulunda sınavlarının hepsini sene başında halletmiş ve haftada sadece iki gün okula gidiyordu. böylelikle sınava hazırlanmaya daha çok vakti oluyordu. ve biz yine her zamanki gibi aynı sınava girdik. ben hayatların sadece bir tek sınava bağlanmasından, çocukların yarış atı gibi görülmesinden vs. tarzı konulardan geçtim. hepimiz aynı yollardan geçerek aynı sınava girsek bunların hiçbiri göze batmayacak. ve bunu sadece kendim için söylemiyorum, benden daha kötü şartlarda okumaya çalışan ve buna rağmen çok başarılı olan gençler de var. ancak başarılı olmaları bu sistemin adaletli olduğunu söylememize yetmez. çünkü bu sistemin içinde çok fazla hayat kayboluyor, gerçekten iyi yerlerde olabilecek insanlar ortalama bir hayat sürüyor. çünkü okumaya istekli ve devamlılık gösteren her öğrenci iyi bir hocayı, imkanları iyi bir okulu, iyi bir çevreyi hak ediyor. bunu gerçekleştirmenin çok zor olduğunu da düşünmüyorum, sadece lafta kalmayıp harekete geçmek yeterli olacak. okuduğunuz için teşekkür ederim. not: örnekte ismi geçen kişinin gerçek ismi tahir değil; örnek gerçek, isim hayal ürünüdür.
    1haklısın kardeşim , hemde sonuna kadar haklısın. maddi imkansızlıkların adaletsizliğe döndüğü yere nokta atışı yapmışın. ne yazık ki bir çok zeki , aklı başında , sağlam bir eğitimle ülkesi içinde başarılı işler yapabilecek çocuklarımızı eğitimsizlik nedeniyle de kaybediyoruz. şimdilik en erken çözümde sanırım kendimizden ve yetiştireceğimiz çocuklarımızdan geçiyor. - alaf 13.03.2017 00:43:25 |#3265933
    1özel hayatlarda yaşanan sıkıntılara çare bulmak zor ama eğitim hayatında böyle uçurumlar olmamalı. bir yerden sonra elbet her şey insanın kendi elinde ama fırsat eşitsizliği de olmasın. ben yine bir eğitim hayatı sürdürüyorum, kendimi geliştirmeye çalışıyorum ama herkes için işler böyle yürümüyor maalesef. - wordpower 13.03.2017 01:17:45 |#3267711
    ... diğer entiriler ...