bugün
yenile

    geceye bir şiir bırak

    0
    +
    -entiri.verilen_downvote
    değmez dedi. yolunu beklerken içtiğim sigaralar ve dün geceden arta kalan ne varsa masada. erken saatte uyandım. yatak odamın tavanı eğilirken üzerime bir saat daha uyudum. belki iki. havada ölü bir romantizm vardı ve bir ninni örttü üzerimi. anlaşılmamak acıktırıyordu insanı. iki gün önceden kalan pizzanın son dilimini ısıtacaktım. mikro dalga değmez dedi. ne kızgındır arka koltuğunda bayıldığım taksici şimdi. acaba son bardağım nerede kırıldı. karşılıksız sevmek makro bir dalgadır. onu anladım. oturdum biraz kitap okudum. şu hayatta ne öğrendiysem telefon beklerken öğrendim. onu anladım. bir kitap bitti. diğerine geçtim. sırtım ağrıyordu nedense. uzanmak istedim doğruldum. yastık değmez dedi. küçükken dinleyip unuttuğum masalları düşündüm uzun uzun. aklıma hiç biri gelmedi. son mesajlaşmalarımıza bakayım dedim. telefon ”değmez”. kötü bir gün geçiriyordum. buna alışığım. kötü bir gün geçirmek beni daha sivri bir insan yapacaktı. ne de olsa bizi öldürmeyen her şey bize sihirli güçler katacaktı. bir sigara daha yaktım. içki içmek için çok erkendi. yeniden doğmak için çok geç. başka bir şehirde yaşamak için doktor olmak için mesela. her şeyi bırakıp gitmek için çok geçti. tekrar çocuk olmaya karar vermek için, yeni yeni yerler keşfetmek için, bir daha sevmek için.. yarım şişe viski vardı tezgahın üzerinde. elim kesme bir cam bardağa yürüdü. bardak ”değmez” dedi. seni sevmek seni mutlu etmekti. seni sevmek, geceden kalan viskiyi gündüz gözüyle şişeden içmekti. teşhis edilemeyen bir hastalık gibi. genç yaşta başlayan bir bağımlılık. gösteriş olsun diye alınıp bir sayfası bile okunmayan kitaplar gibiydi sevilmek. seni sevmek adaletse tanrılar hüküm giymeliydi. ayakkabılarımı giyip çıktım evden. biz romantikler deniz kenarında yürümek insana iyi gelir zannederiz nedense. sahiller kandırılmışlar ve aldatılmışlarla doludur bu yüzden. şimdi bir denize atsam kendimi. boğulacağım şey önce kendi karanlığım olacaktır dedim içimden. bir resmini buldum iç cebimde. ve ellerim hep yara iziydi. bir banka oturdum. ölümü düşündüm. ölümün ilk işareti doğumu düşündüm. martıları izledim dans ederlerken. rüzgar ”değmez” dedi. sonra o biri geldi yanıma. gözleri aynı sen. merhaba dedi dudakları, gözleri aynı sen. şiirlerdeki kadar korkutucu değildi sonra hayat. seni son gördüğümde o bankta oturuyordum ben. sana en yakın olduğum şey yırtık ellerimde solgun bir resimdi. seni sevmek yapabilmek değil yapmasını sevmekti. seni sevmek , yokuş aşağı hızla giden patlak frenli bir arabanın içindeyken çalan şarkıyı sevmekti. banktaydık, oturuyorduk. o vardı ben vardım o aslında en çokta sendin ve bunu neden sonra anladım. gülümsedim öylesine. o sen de gülümsedi. sahil yeniden aşık olmak için elverişli bir yerdi. tam sevecektim seni her yerinden, hayat ”girme o topa”, ”değmez” dedi. ellerine sağlık can bonomo
    ... diğer entiriler ...