bugün
yenile

    kitaplardan alıntılar

    4
    +
    -entiri.verilen_downvote
    --- spoiler --- masaya oturalı ve sadece tokalaşarak beni yabancı birisini selamlar gibi davranalı kırk beş dakika olmuştu. bir devreye dört gol sığdırmıştı yirmi iki kişi, başımızın hemen üzerindeki televizyonda oynanan maçta. ancak biz iki kişi hepi topu on kelime dahi edememiştik. senkronize susuyorduk. kaşıkla bir yandan daireler çizerken masanın üzerinde, bir yandan da inatla soğuyan çayını içmeye devam ediyordu. kafasını kurcalayan bir mevzu vardı bu belliydi. çünkü çay soğukken bir boka benzemezdi. "iyi misin?" dedim, sadece sustu. bende sustum sonrasında. beş dakika sonra "ben yapamıyorum." dedi. ölümünü bekleyen kanserli bir hasta gibi bu mutlak sonu bekliyordum aylardır. sonunda iki kelime ile senelerin ipini çekmişti. ne kadar da kolay çekmişti. aynı soğukkanlılık ile "tamam o zaman." demiştim. çünkü bir erkek kendini küçük düşürmemeliydi bir kadın karşısında, ağlamamalıydı da. erkek dediğin son noktayı koymalıydı ama onu bildim bileli o hep erkek gibi bir kadındı. "neden diye sormayacak mısın?" dedi, "hayır gerek yok." diye karşılık verdim sakinlikle. "senin için çoktan bitmiş demek ki." dedi, "siktir lan." diyemedim, sustum. içime doldu bütün küfürler, sustum ve kendi kendimi zehirledim. bardakta kalan son yudumu da götürdü dudaklarına, ayağa kalktı ve elini uzattı. "hoşça kal." dedi. teşekkür ettim ve usulca gidişini seyrettim. sonra ne mi oldu? bir çay daha söyledim kendime sonra aynı bardağa iki sigara eşlik etti. erkek adam ağlamazdı hani, ortada erkeklik yapacak bir durumda yoktu artık. ağladım. --- spoiler --- (bkz: oğuz bal)
    ... diğer entiriler ...