bugün
yenile

    hüngür hüngür ağlamak

    8
    +
    -entiri.verilen_downvote
    doğum gunumdu is yerinde calisiyordum, doğumgünüm olduğunu dahi bilmiyordum, isler çok yoğundu, bir ara sigara molasina çıkınca telefona bakma fırsatı buldum. baktığımda herkez doğum gunumu kutluyordu şaşırıp tarihe baktığımda 18 ağustos olduğunu gördüm neyse sigaramı yakmaya çakmağım yoktu, o sıra damla aradi, ne yaptığımı sorunca çakmak aradigimi söylemiştim, sonrasında gülüp eglendik vs sigara mi içip ise geri döndüm is çıkışı buluşmak istemişti bulustugumuzda hic beklemediğimiz bir şekilde doğum günümü kutladı ve hediye olarak ise bana zippo almıştı ucuz bir şeydi ama artik benim için değerliydi, kış ayına gelmistik, soğuklar bastirdikca bastiriyordu, içimde bir huzursuzluk vardı ve fazla geçmeden gelen bir haber damlayi hastaneye kaldırdıklarını söylüyordu, ama bu nasıl olabilirdi daha dun bana sımsıkı sarılıp beni sevdiğini söylemişti ve bana güç gösterisi yapmaya çalışıp beni karların içine itmişti. hemen yoldan gecen bir taksiyi durdurup hastaneye gittim ailesi beni tanıyordu, ve çokta severlerdi, odasına girdiğimde biraz iyiydi. konusabiliyordu, gulebiliyordu, ve bana bakıp sevdiğini söyleyebiliyordu, hemen yani başında duran alet " dııt dııt dııt " sesleriyle içimi rahatlatıyordu. ve yanina eğilip ellerini tuttum bana onu hic birakmayacagıma dair söz verdirdi. verdim... ne kaybederdim ki... çünkü onu her zaman sevecektim. ortak bir sözümüz vardi, hani tüm çiftlerin ortak sarkisi olur ya, bizimde ortak bir sözümüz vardı iste. ben bu sözün başını getirdikten sonra sonunu getirmesini istedim. + bizim sozumuzu soyleyelimmi ne dersin - (kafasıyla assagi yukarı yaptı) +kuş ölür -sen (biraz zorlanarak) uçuşunu hatırla, mert bu arada eğer burdan el ele cikamazsak (yutkunuyorken öksürük tuttu ve sözünü yarıda bırakıp sarılmak istedi ve sıkıca sarıldı sanki hic birakmayacakmis gibi. o haldeyken sözlerine devam etti) eğer ben ölürsem de, seni nasıl sevdiğimi hatırla. dedi ve noktayı kalp ritmini ölçen adini bilmediğim yani başında öten cihaz koydu. uzunca bir noktaydı. gozyaslarima hakim olamadim elleri halen sımsıkı sariliydi boynumda gözlerini kapatmisti. halk arasında buna ölmek diyorlar ama bana gore herkezi terk etmekti ve bende çok defa herkezi terk etmek istedim o günden sonra. ailesi beni sakinleştirmeye çalışırken kendi sıkıntılarını unutmuşlardı resmen. evet suan bu başlığın altına bunu yazıyorum çünkü bu olayın üzerinden 5 hafta önce bugün tam 1 yıl oldu ve ben bu 1 yılda çok değiştim, şuan saat 00:45 ve ben az once oturdum bir banka ve bunları yazdım sonrasında kimsesiz bir sokakta yürümeye başladım birisi görse ne bu halin diyip gozyaslarimi silmemi söyleyecek çünkü şuan cidden ağlıyorum ve bir yandanda kulağımda kulaklıkla "mackberk - çakmak nerdeydi" dinliyorum. sigara mi yakmak için bana verdiği çakmağı kullanmiyorum. kaybederim diye, artik kendime yeni çakmak aldım damlamin aldığı cakmaga zarar gelmesin diye. vefatından sonra evdeki fotoğrafların kopyalarını bana verdiler yatarken karşımda kalan duvara astım tüm resimleri, ben miyopum uzağı goremem ama öyle ezberlemisimki resimlerini her fotoğraf karesinin içinde resmen yaşıyorum. hani derler ya; "üç günlük mutlu olduysam üç ömürlük ağladım..."
    0okurken acını içimde hissettim, rabbim sabır versin :( - sosyoloberr 06.03.2017 01:07:53 |#2490017
    ... diğer entiriler ...