bugün
yenile

    hasan-ı basri

    3
    +
    -entiri.verilen_downvote
    tâbiînin büyüklerinden hasan-ı basrî (r.a.), âlim, fakîh, âbid ve verâ sahibi bir zât idi. doğduğu zaman hz. ömer'e götürmüşlerdi. hz. ömer ona yüzü çok güzel olduğu için “hasan” ismini vermiştir. ashâb-ı kirâm'dan üç yüz kadarına yetişmiştir. hatta kendisi “biz gazâ için horasan'a gittiğimiz zaman ordumuzda ashâb-ı kirâm'dan üç yüz zât bulunuyordu.” derdi. hasan-ı basrî'nin (r.a.) annesi, peygamberimizin zevcesi ümmü seleme vâlidemizin âzâdlısı idi. ümmü seleme (r.anhâ) bir gün câriyesini hizmet için bir yere göndermişti. bu sırada küçük bebek olan hasan-ı basrî (r.a.) çok ağlayınca ümmü seleme (r.anhâ) dayanamayıp kucağına almış ve ona göğsünü verince bolca süt gelip emzirmişti. hasan-ı basrî'nin (r.a.) ulaştığı ilim ve hikmet işte peygamberimizin zevcesi ümmü seleme validemizin sütündendir. hanedân-ı nübüvvetten aldığı feyz ile kendisinde birçok kemâlat tecellî etmiştir. hasan-ı basrî (r.a.) buyurdular: “mümin sabah ve akşam, her zaman üzüntülüdür. zira o iki tehlike arasında kalmıştır. biri geçmiş günahlarıdır ki allâhü teâlâ'nın nasıl muamele edeceğini bilmiyor. diğeri de başına ne gibi sıkıntıların geleceğini bilemediği kalan ömrüdür.” “ilmin âfeti unutmaktır, hayatı (sahibinde kalması) da müzâkere etmektir.” (hılyetü'l-evliyâ-tehzîbü'l-kemâl)
    ... diğer entiriler ...