milyon kere milena
ben bir milena'dır tutturmuşum
oh ne iyi!
milena'lı içkiler içip,
sarhoş oluyorum ne güzel.
hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin,
biraz milena sürüyorum, güzelleşiyor.
şarkılar söylüyorum, şiirler yazıyorum
milena üstüne.
saatim her zaman milena'ya beş var
ya da milena'yı beş geçiyor.
ne yana baksam gördüğüm o,
gözümü yumsam aklımdan milena geçiyor,
bana sorarsanız mevsimlerden milenadayız,
günlerden milenaertesidir.
odur gün gün beni yaşatan,
onun kokusu sarmıştır sokakları,
onun gözleridir şafakta gördüğüm,
akşam kızıllığında onun dudakları.
başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
milena'yı övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz.
bir kadehte sizinle içeriz milena'lı iki laf ederiz.
onu siz de seversiniz benim gibi..
ama yağma yok,
milena'yı size bırakmam.
alın tek kat elbisemi size vereyim,
cebimde bir on liram var
onu da alın gerekirse.
ben milena'yı düşünürüm, üşümem.
üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar.
parasızlık da bir şey mi?
ölüm bile kötü değil,
milenasızlık kadar.
ona uğramayan gemiler batsın!
ondan geçmeyen trenler devrilsin!
onu sevmeyen yürek taş kesilsin!
kapansın onu görmeyen gözler!
onu övmeyen diller kurusun!
iki kere iki dört; elde var milena.
bundan böyle dünyada
aşkın adı,
milena olsun.