saç tıraşına 75 tl vermek

bugün başıma gelen olaydır. kimseye anlatamadığım için sözlüğe yazmak istedim. yarın pazar olduğundan erkek kuaförleri kapalıdır. bende bugünden traş olayım bari de hafta içini beklemeyeyim diye kuaföre gittim. bizim kuaför ( berber) çok dolu olduğundan avm de ki kuaför aklıma geldi oraya gittim. buraya kadar herşey normal. kapıda karşılandım. üstüne üstlük hoşgeldin de dediler. bi tuhaflık vardı. neyse aldırış etmedim. bişey içer misiniz dediler. ( çay, kahve) çay içerim dedim. çay fincanda geldi. la oğlum diyorum, bu nasıl berber. fincanda çay ne alaka. bizim berberin kirli pis ama samimi inçe belli bardağına ne oldu ? herneyse çay bittikten sonra oturdum. nasıl olsun diye sordu? yanları 2 ye üstlerden de kısaltalım dedim. senin kafa yapına göre çok güzel bi modelim var dedi. model ve ben ? neyse başladı kesmeye. kafamda sürekli ücreti düşünüyorum. fincan çay, model filan 25 lira veririm diye. tam bitti kurtulucam derken. çırağa saç yıkma küvetini getir dedi. haydaaa küvet bizim evde bile yok anasını satayım. neyse arkaya yasladı. bi güzel yıkadı saçımı. fön çekti. bişeyler bişeyler daha yaptı tamam dedi işte bu dedi. allah canımı alsın bizim berberin aynısı. hatta daha kötüsü ama neyse dedik. ücret nedir dedim. kasaya ödeyeceksin dediler. kasaya gittim. şu cümleler bayanın ağzından döküldü. beyfendi bu sizin ilk gelişiniz olduğu için 75₺. bu indirim ilk defa gelen müşterilerimiz için. yutkunamadım. nefesim çıkmıyo. neyse kartı uzattım çekti ordan. sizi üye yapabiliriz isterseniz dedi. yüzüne bile bakmadım. çırak da beni kesiyo. lan dedim şunu bari döveyim yoksa nefesim çıkmayacak. kıpkırmızı oldum sinirden ağlıcam nerdeyse. neyse çıktım dışarda kar yağıyo. aldırmadım bere filanda takmadım. 75₺ verdim tüm istanbul'a göstericem o saçı.