şimdi bu entryi okuyanları yıllar öncesine 12-13 yaşındaki bir ergenin psikolojisine götürmek istiyorum.
hala ara ara okuduğum, kahkahayı bastığım ama için için de orta okuldaki psikolojimi hatırlayıp duygusallaştığım bir mektubu buraya aktarıyorum.
okurken ortaokuldaki aşırı duygusal bir ergen mektubu olduğunu lütfen göze alın, yoksa bir zamanların aşık ergenini çok üzersiniz haberiniz olsun. :)
ara ara bahsederim. orta okulda bir kız arkadaşım vardı çok saf duygularla severdim diye beni terk etmişti.
neyse bir kaç yıl önce eski kitapların arasından bu mektubu buldum. işin komiği ben bu mektubu ne zaman ve nasıl yazdığımı hatırlıyorum. 1 hafta kendime gelememiştim o zamanlar ve bu mektubu asla ona vermek için değil kendime yazmıştım iyi hatırlıyorum.
bu arada hatırlatma ben bu kızla sonradan lisedeyken de az çok görüşmüştüm aslında neyse mektuba geçiyorum.
çocukluğumu anlayınız lütfen. ahhahah
---
spoiler ---
ben sadece seninle olmak istedim
bir yalnızlık türküsü düştü gönlüme. yalnız olmak istedim. kendim olmak, kendimi dinlemek istedim.
yalnızlığı tatmak, doruklarında gezinmek, iliklerime kadar hissetmek istedim yalnızlığı.
sensizliği…
evet aslında ben seni hissetmek, seni yaşamak, zihnimin tüm duvarlarında seninle olmak istedim.
o kadar uzaktın ki bana yetişemediğim, uzanamadığım.
bir o kadar da benleydin en derinlerimde ve en gömülmüşcesine.
o kadar derinimdeydin ki öylesine, ancak yalnızlığımda alabiliyordum o saf, temiz ve berrak kokunu. ancak yalnızlıkla geliyordu teninin sıcaklığı.
belki de teninin sıcaklığı diye hissettiğim sıcaklık, sensizlik ateşinin yüreğime düşmesiyle birlikte verdiği yangının sıcaklığıydı bilmiyorum.
göğüs kafesim bana yetmiyor artık.
kemiklerim sızlıyor. yangın yerinden kaçarken geride kalmış bir abdal gibi acı çekiyor seni özlüyorum.
özlemek yetmiyor, seni arıyor, seni bekliyorum tüm ümidimle.
ancak her geçen gün biraz daha azalıyor ümidim, biraz daha tükeniyorum.
artık eminim senle yaşlanamayacağım. artık eminim seni senden beklemeyeceğim. ben sensizliğimi kendime saklayacağım.
sen bana o kadar uzakken en derinimdeki sana ulaşmak için ben yine yalnız kalmayı deneyeceğim.
yalnız kalarak içimdeki senle yaşlanmayı, içimdeki senle yaşamayı deneyeceğim.
dedim ya, bu akşam bir yalnızlık türküsü düştü gönlüme.
yalnız olmak, yalnızlığı yani seni tatmak, doruklarında gezinmek, iliklerime kadar hissetmek seni…
sensizken bile seninle olmayı.
---
spoiler ---
bu mektubu yazan psikolojideki çocuk 12-13 yaşlarındaydı.
nasıl yıkılmışım görüyor musunuz asdhahsdasd
sonra kızlara neden güvenmiyormuşum.
gayet açık değil mi?
jhaskdjadşad