bugün muvazzaf subaylık işlemleri için heyet raporu çıkarıyordum. diğer tetkiklerimle birlikte
ekg çekimi de yapıldı. daha sonra
kardiyoloji doktorumun yanına gittim. baktı. inceledi. kalbimin sesini dinledi. dedi "çok kalpsizsin." buna bir gülümseme yeterdi de artardı. iki gündür bu çileyi çekmemden mütevellit abartarak
ahahahahahah ehuehuehue kıskıskıs diye güldüm. "komik mi?" diye sordu doktor. suratım düştü. asistan elindeki evrakları masaya bıraktı. dışarıdaki köpek havlamayı bıraktı. koridorun sonundaki derdini anlatamayan bebek, ağlamayı kesti. bir damla yaş aktı, sıranın kendisine gelmesini bekleyen teyzeden. başım önüme eğik, boynum bükük halde "evet" diyebildim. doktorun, asistanın hatta o an yanımda olmayan teyzenin, köpeğin, bebeğin gözleri üzerimdeydi. hissediyordum. doktor kontra atak yaparak gülümsedi. tüm buzlar erimiş değildi ama sular akıyordu boynumdan kalbime doğru. "tamamdır, çıkabilirsin." dedi asistan. çıkayım mı hocam diye sordum. "çık lan allah'ın kalpsizi!" çıktım.