bugün
yenile

    asosyal itiraf

    15
    +
    -entiri.verilen_downvote
    8 ay boyunca çalan telefonlara korkuyla baktık. tam 8 ay boyunca her sabah uyandığımızda kötü bir haber olmasın diye dua ettik. o ertelenen gün geldi tabii sonunda. bazı şeyleri ne kadar düşünmek istemesen de o şey başına gelmeden gitmiyorsun bu alemden. annem uyandırdı sabah 8 gibi. 'ablanın durumu kötüymüş, ankara'ya gidiyoruz. ' dedi. içimden 'bir sabah da huzurlu uyanalım artık' diye geçirdim. yalan değil.ayaklarım gitmek istemedi. ama tıpış tıpış gittik o sona. 1 yıl öncede olmayı istedim. deli gibi. her şey yolundayken, eksiğimiz yokken. bencilce istedim bunu. losemi bitirmiş akciğerlerini. kan kusuyormuş artık. nefes alamıyordu. kendi ellerimle hava yaptım ona bir kaç dakika daha yaşasın diye. hali yoktu konuşmaya ama biliyordu korktuğumu. hissediyordu işte. o da düşünmemişti öleceğini. espriler yapıyordu her zamanki gibi beni güldürmek için. bense yüzüne bakamadım. onu öyle hatırlamamak için miydi yoksa yaşanmamışlıkların utancı mıydı bilmiyorum. kaçamak bakışlar atıyordum sadece. son nefesinde yanındaydım. kollarından tutuyordum. sığ aldığı nefesler yerini sessizliğe bıraktı. özür dilerim abla. o sabah uyanıp artık huzurlu uyanmak istediğimi söylediğim için özür dilerim. senin gibi mükemmel bir ablaya layık olamadığım için özür dilerim... sabahları artık eksik, pişman uyanıyorum. inan bu huzursuzluktan beter... sana yazdığım mektup hala benimle. kenarına bulaşmış çikolata lekesi de... o mektupta yazan hayalleri yaşayamadığımız için özür dilerim... günümün çoğunda unutuyorum ama içimdeki boşluk hep orada. böyle şeyleri anlatmayı pek sevmem bilirsin. çoğu arkadaşım bilmez son nefesinde yanında olduğumu. ama bazen özlem arsızlaşıyor çaresiz. keşke yanımda olsaydın da her güne huzursuz uyansaydım be
    ... diğer entiriler ...