Kısa bir özet.(Parmak çıtlattım, evet.)
İlk harekat fikri, 1960'larda gelir. Rumlar, Türk kardeşilerimize yönelik operasyonlarını iyiden iyiye arttırmışlardır ve Ankara bu duruma pek sessiz kalacak gibi de değildir.
Vallahi bu espriyi yapmasam olmaz:
(bkz: Ve o gece Genelkurmay'ın ışıkları sabaha kadar yandı)
(bkz: Mehmet Ali Birand)
Devam edelim.
Bürokrasi Kuvvet Komutanlarını toplar. Emir kesin, ahval ve şeriat ortadadır. Barış yolları tıkanmış, herhangi bir müzakere şansı kalmamıştır. Kıbrıs'a çıkarma yapılacaktır. Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanının ağzından şu cümleler dökülür, "Ne ile?" Çünkü donanmamızda çıkarma gemisi yoktur. Karar alınır. Çıkarma, arabalı vapurlarla ve yük gemileriyle de olsa icra edilecektir. Başarısızlık ihtimali söz konusu dahi değildir.
Velhasıl kelam, gerilim federasyon oluşumuyla son bulur. Lakin, balığın kulağına kar suyu kaçmıştır. Tersanelere, acil kodla çıkarma gemileri inşası emri verilir. Çünkü kurmaylar, er ya da geç bu çıkarmanın gerçekleşeceğinin farkındadır.
Bir kaç kere daha çıkarma emri verilip, hazırlıkları yapılmış olsa da; son emir gelmez. Ta ki, 74'e kadar... Hatta Kurmay sınıf, harekat emrinin öncekiler gibi son anda iptal edilme ihtimaline karşı, "Askerler harekata başlarsa ve gemiler tekrar yeri yoldan dönerse, çıkarma yapacak başka bir yer gereklidir!" diyerek Ankara'yı hedef gösterirler.
Türk Ordusu; Havadan ve Denizden başarılı bir çıkarma harekatı icra eder ve adanın gerekli görülen kısmı Türkleştirilir.
Şimdi burada bazı radikal kesimler, neden adanın tamamının Türkleştirilmediğini sorgulayabilir. Aynı tartışma, Ecevit ve Erbakan ile de olmuştur.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin adanın o kısmında kurulmasının asıl nedeni, meşru olan bir harekatın meşrutiyetinin yitirilmesinin istenmemesidir. Sonuçta Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgeye sükuneti sağlamak amacıyla gitmektedir. Yani, sevgili dostlar; öyle girip de adanın tamamını işgal etmek gereksizdi. Çünkü harekat alanı er ya da geç çekileceğin bir bölgeydi.
Benim nezdimde harekatın, Askeri ve Politik olarak önemli getirileri olmuştur.
Önemli bilgiler:
1) Sanılanın aksine Ambargo, Kıbrıs sebebiyle değil; Türk Çiftçisinin Haşhaş üretiminin serbestleştirilmesi nedeniyle uygulanmıştır.
2) Hazin olay
TCG Kocatepe'nin vurulması ile birlikte, savunma sanayisinde göbekten bağlı olduğumuz ABD tarafından tarafımıza uygulanan/uygulattırılan silah ambargosu, ihtiyaç duyduğumuz her türlü askeri ekipmanı üretme konusunda, bizi daldığımız o uzun uykudan tekrar uyandırmıştır.
Evet, şu an göğsümüzü gere gere bahsettiğimiz o yerli platformların çoğunun temeli bu yıllarda atılmıştır.