üniversiteden beklentinizin ne olduğuna göre iyi veya kötü diye yorumlanabilecek bir olay.
sen dersin ki, ben tamamiyle yalnız olmalıyım, başımda kimse olmamalı, yaşadığım yerde son sözü ben söylemeliyim falan. bence gayet mantıklı istekler. ki; üniversite yaşına gelmiş koskoca reşit insanların en büyük hakkı elbette bunu istemek.
ancak ben kendi şehrinde, ailesinin yanında üniversite okumak isteyen insanları nedensizce hor gören güruha hiç anlam veremiyorum. kendimden biliyorum, kim üniversiteyi kendi şehrimde ailemin yanında okuyacağımı öğrense hemen bir dudak büzme, yok "üniversitenin amacı kendi ayaklarının üstünde durmak bıdı bıdı..."
bu muhabbetler cidden klişeleşti artık.
insanın yapabilitesi varsa her halükarda 'kendi ayaklarının üzerinde' durabilir zaten.
rahat yaşayabilmek için başka şehirde okuyanları tenzih etmekle beraber, sırf istediği her haltı yiyip ailesine hiçbir şeyi açıklamamak için ayrı şehirde okuyup -aynı zamanda bu dört sene boyunca okula zar zor gidip, kendini geliştirmek adına hiçbir şey yapmayıp- "kindi iyiklirimin istindi dirmiyi iğriniyirim :(" geyiği yapanlar cidden iki yüzlüdür.
hee, batak partilerinde, alttan bıraktığın dersleri geçmeye çalışırken öğreniyorsun ayaklarının üzerinde durmayı, kıyamam....
(dediğim gibi bu grubun dışındakileri tenzih ediyorum.)
(bkz: birtakım şeylere çok sinirlenmiş yazar)