vatanını satıp kaçmış üç milyon uyuz

bir cemil ipekçi söylemi. haber linki tweet ekran görüntüsü

kendisi aynı durumda olsa ne yapardı acaba diye düşündürdü. bunu söyleyen de cemil ipekçi yani. (bkz: ayol tayyip in ulan aşağı) not: suriyelilere vatandaşlık verilmesini doğru bulmuyorum. daha dün bomba hazırlarken patlayan suriyelileri gördük ha bir de bunların patlamamış olanları var su yüzüne çıkmamış tipleri.

hem eşcinsel hem de türk şoveni olmanın çelişkisini yaşayan harem ağası lafıdır. biri şuna balkan harbinin, 1. dünya harbinin göçlerini falan anlatsın, iç savaş asd yiyorsa göçme.. tabi diğer taraftan suriyelilere akp düzeninde yurttaşlık verirlerse ülke daha da gericileşecek. herkese yazık olacak.

kardeşim herkes türk gibi değil türk kadar yürekli değil.aynısı bize olsa bu kadar kaçan göçen olmaz.aslan gibi savaşır.he ama içlerinde çoluğunu çocuğunu bırakıp gidenlerde var onlara laf yok helal olsun.ama sülalesini toplayıp ülkeyi sömürenlere haram olsun.benim vatandaşımdan iyi yaşama hakları verenlerinde cehennemde iki yakası bi araya gelmesin.

cemil ipekçi'nin ülkemizdeki suriyeli mülteciler için söylediği cümle. devamı ise şöyle; "bunlar türkiye için taze kan olamaz." cümlenin ilk başına katılmasam da ikinci yarısı çok doğru bir tespit. zira suriyelilerin tüm kalifiye vatandaşlarını (bilim insanı, doktor vb) kanada, abd ve avustralya çoktan aldı. bize de ancak ucuz iş gücü olacak, sokaklarda dilenebilecekler kaldı. link edit: arkadaşlar bu başlığı sabitleme nedenimiz şöyle; türkiye'de gündemde olan konuları sabitleyip, sözlüğün twitter hesabında paylaşacağız. sözlüğe katılımın artmasına etkisini test edeceğiz bir nevi.

başlı başına rezalet açıklama. insanlan bunlar uyuz ne demek. sen güzel dildonla vakit geçirip sik sok elbiseler tasarlarken onlar savaştan kaçtılar. ki biz savaşın ne olduğunu ne kadar yıkıcı olduğunu bilen bir toplumuz. uyuzmuş hadi lan ordan. (bkz: avcı rahat bırksaydı kartal kendi yuvasıda ölmeyi dilemez miydi)

bizim ülkemize keşke sadece dilenciler kalsa... tecavüzcüsü,saldırganı,bombacısı hep burada ve üremeye devam ettikçe de ülkemizi küçük bir suriye haline getirecekler.

akıllara şu dayıyı getirtmiştir. (bkz: suriyeli gence nasihat veren dayı)

şimdi bardağa iki tarafından da bakalım. hem suriyeli hem de türk açısından. savaş ilk patlak verdiğinde parası olanlar ya da bir şekilde bağlantısı olanlar türkiye'yi avrupa'ya gidiş yolu olarak kullandılar. türkiye de sadece yol masraflarını çıkarmak için çalıştılar. asıl hedef avrupa çünkü daha özgür yaşam ve daha iyi standartlar. doğal olarak türkiye'ye giriş yapan suriyelilerin hemen hemen hepsinde avrupa'ya gidiş fikri vardı. ilk gidenler şanslıydı çünkü savaşın taze olmasıyla neredeyse bütün ülkeler kapı açtı. yaşadığım isveç, 80 bin kişilik anlaşması olmasına rağmen alınan sayı 163 bine ulaşınca bir çok avrupa ülkesi gibi kapıları kapatmaya başladı. bu rakamların türkiye'ye oranla çok düşük olması yanıltmasın. o ülkeler suriyeli aileyi ülkeye almadan önce işleri, evleri sigortaları ve maaşları ayarlandıktan sonra ülkeye alınıyor. bizim gibi buyur geç demiyorlar. bu olayın suyu çıkmaya başlayınca suriyeliler kaçak yolları denemeye başladı ve bildiğiniz o trajediler ortaya çıktı. en son kalanlar artık gidemeyeceklerini anlayınca son çare türkiye'de kalmayı seçtiler savaşa geri dönmektense. peki türkiye'de kalanların piyasaya etkisi be oldu? 1. devlet tarafından sağlanan destek hepsine yetmeyince dilencilik ya da suça yönelim başladı. bu da ortamdaki güvensizliği artırdı. 2. zaten kaybedecek bir şeyleri olmadıkları için karın tokluğuna çalışırım mantığıyla girdikleri tüm piyasalardaki yerli işçiyi bitirdiler. 3. bir sure sonra sayıca artınca uyum sağlamak yerine kendi kurallarını devam ettirmeye çalışarak kültür çatışmasına neden oldular. şimdi bu insanlar vatandaşlık istiyor çünkü kolay lokma. avrupa'dan daha kolay hem de. bir de bir türk'ün gözünden bakalım. savaş ilk başladığın biz türk'üz garibi yoksulu koruruz diyerek kapımızı aştık. savaş nedir biliriz diyerek ne protokol dinlemeden pasaport sormadan içeri aldık. tabi by süreçte pkklısı da girdi işidlisi de. sonra bu kamplar kuruldu ama o kamplar dolup taşmaya başlayınca bir yandan şikayetler başladı nereye kadar gidecek bu iş diye? çünkü hem devlet vatandaşına vermesi gereken desteği bu insanlara veriyor hem de sayıları giderek artıyor. üstelik uyum sağlamayı reddediyorlar. üstelik bazılarına verilen destek (burs ve üniversite imkanı gibi) kendi vatandaşına verilmez olan şeyler. doğal olarak türk halkı da misafirperverliğinden geçti. çünkü bu iş artık yüzsüzlük oldu. peki misafir olarak gelip kendi evine ortak olmaya çalışan bu insanları türk halkı neden sineye çeksin? ki zaten büyük bir kısmı asgari ücret ile geçinmeye çalışırken neden uyum sağlamak istemeyen birine sağlanan bu imtiyaza göz yumsun? sonuç olarak biraz bizim ilk baştaki göz yummalarımız biraz da devamında olan hatalı politika bizi bu noktaya getirdi. benim bu noktadan sonraki şahsi görüşüm vatandaşlık verilmemesinden yana. bunun nedeni ise şu ana kadar bu insanların bu ülkeye hiç bir katkı sağlamamasından dolayıdır. vatanını terketmiş etmemiş o tartışılır bir durum ancak, gelip bu ülkeye katkı sağlamadan ülke halkına verilmeyen tavizleri alıyorsan kusura bakmayın ama misafirperverlik ayrı enayilik ayrı derim.

sonuna kadar haklı açıklama. şimdi diyelim memleketin %30'u sadece türkiye cumhuriyeti'nin elinde. diğer bölgelerimiz pkk-ışid kontrolünde. kalıp savaşır mısınız? yoksa komşu ülkelere gidip değersiz insan muamelesi görmek mi istersiniz? ben komşu ülkelerde harap olacağıma, kendi vatanımda, kendi toprağım için savaşırken ölmeyi tercih ederim.

bu insanları ülkede istemeyebiliriz, ülkelerine geri dönmelerini isteyebiliriz, vatandaşlık verilmesin isteyebiliriz ki birçoğumuz zaten bu fikirde, ben de öyle ve bunu belirtmekte de herhangi bir sakınca yok, her yerde bunun zararlarını sayabilirim, sayabiliriz. ancak cemil ipekçi örneğinde olduğu gibi haklı gerekçelerimizi böyle saçma, ırkçı ifadelerle gölgelemek niye ? ve bunu sadece o yapmıyor. burda, twitter'da, facebook'ta her yerde, herkes. savaşı, filmlerde görmüş, bilgisayar oyunlarında tanımış ergenler ile bu ergen ruhu öte yaşlarda da taşıyan insanlar, insanlarımız: ısrarla korkak, vatanını satan, vatanı için savaşmayan diye hareket ediyor. türkiye'de savaş çıksa hatta bırak savaşı bizim bu insanımız bayburt'ta askerlik yapsa altına eder ama sanalda müthiş bir komandodur kendisi. hayır bir de şu var: diyelim ki bu adam ülkesinde kaldı ve savaşmaya karar verdi, peki kime karşı? rejim? öso? koalisyon? ypg? isid? el nusra ? ahrarus şam ? ve daha sayılmayan sürüyle örgüt. bu savaş iki taraf arasında veya işgal sonucu olmuş olsaydı dediklerinizde haklı olabilirdiniz, belki.

kalkın bi siktirin gidin bakalım suriye'ye yaşayabiliyor musunuz? sunni olduğun için elinde rus silahıyla basılırsan ya da alevi olduğun için kellen uçarsa görürüz. neymiş iki cihan bi araya gelmiş de bizi bölememiş. lan gerizekalılar harp mi var orada? 5 yıldır iç savaş var lan. ordular mı savaşıyor? halkı asker öldürüyor. halkı terör örgütleri öldürüyor. halkı bilmem hangi ülke uçakları öldürüyor. herkes bi halkı bi sik yüzünden öldürüyor memlekette. senin ülkende bu olmaz mı zannediyorsun? ülkendeki azınlıklar asimile olmuşlar ve dini bütünlük her şeye rağmen sağlanmış. ona rağmen hala dini ve ırksal çatışmalar var hala dünyanın en güçlü(şu sıralar ikinci olabilir) terör örgütü burada. siz hep başkaları ölecek zannediyorsunuz. bakınız bunun sonunda 7 ay evvel yaşananlar tekrar yaşanır entrynin bu kısmını burada kesiyorum ama bak yanlış yapıyorsunuz. bunun eleştirisi bu değil. suriyelilerin türk vatandaşı olması kısmına ben de karşıyım. lakin onları almayalım, bırakalım orada ölsünler demek değil bu. kobaniye yol açılsın derken de aynı görüşteyim şimdi de aynı görüşteyim yanı başında bu halde bi ülke varken yardım etmelisin. neden karşı olduğumuza gelirsek bu vatandaşlıkların siyasi rant uğruna dağıtılacağı açıkça ortada. üstelik ülkede kas gücüne ihtiyaç yok. ülkenin fazladan vatandaşa ihtiyacı yok zaten yüzölçümüne göre gayet kalabalık ülke. ülkenin daha fazla etnik değişikliğe de ihtiyacı yok ki ülkenin bu insanları barındıracak kuvveti ve misafirperverliği de yok. bu insanlar evet toplum yaşamına kazandırılsın ama böyle vatandaşlık veririz vs gibi laflarla değil. 1960'larda almanlarla türkler arasındaki iş gücü anlaşmasını hatırlayın. o türklerin vatanı mı yoktu da böyle sallıyorsunuz? ama bi umuda gittiler ve orada onlara gerekenden fazlası vadedildi. nüfusun %5'ine tekabül ettiler ve berlin'i neredeyse almanlar ile ortak paylaştılar nüfus yoğunluğunda. ne oldu? 1980'lerde almanların işi bittiğinde türklere katliamlar uygulandı. solingen vs herkesin bildiği şeyler. bunları türkler suriyelilere yapmaz mı? yapar. bu yüzden vatandaşlık vs gibi umutlarla onları buraya bağlayamazsın. üstelik ortadoğu halkıyız, solingen gibi bir olay olursa 36 boyz gibi suriyeli çeteleri de olur. hatta abartılır terör örgütü kurarlar amk. velhasıl onları buraya bağlamayacaksın, burada barındırıp yardım edeceksin. kayıt altında tutacak ve gidebilecekleri zaman eğer ki ülkede toprak tapulu malı yoksa yani bi baltaya sap olamadıysa kardeşim git diyeceksin. o yüzden alımları da kontrollü yapacaksın. yunanistan adalardan 700.000 suriyeli aldı geçen analarının amına kadar kaydetmişler. adalara yerleştiriyorlar. bizde de suriyeli kadınlarla türk pezevenkler gününü gün ediyor amk. ettiğiniz yardıma da pişman adamlar da neyse. şimdi cemil efendinin açıklamasına gelelim. cemil ipekçi saygın bir modacıdır vs orasını ben bilmem. işine saygım var. üstelik görünüşü, tercihi vs o da beni ilgilendirmez hatta saldırı olursa desteklerim de. lakin bu nasıl bir sıfat tamlaması? lafın kalanına bir şey demiyorum yeni kan olur olmaz o bi devlet politikası ile denenir. vatan satmak kısmına ilk kısımda değindim ki bu saçmalık. kime karşı savaşacaksın? düşman belli mi? çanakkalede türk askerinin yanında türk askeri vardı karşısındakiler de belliydi. gemiyle gelmişlerdi, ellerinde belli bir ülkenin sancağı vardı. burada durum öyle mi? aile babasısın, sen şii'sin komşun sunni. komşun aileni doğrayabilir. sen şii'sin ama belki esad'a muhalifsin askerler evini varil bombası ile vurabilir. sen şii'sin ve siktiğimin amerikalıları bununla ilgilenmiyor ama evine yanlışlıkla bir füze atabilirler. tut hadi karınla çocuğunu orada. vatan diye belki bebeğinin ceset torbalasına boş yere kolu bacağı kopmuş şekilde girmesini istiyorsan tut amk onları orada vicdanını sikeyim. bakınız bana iktidar yalakası diyen vs olursa düzgün okusun. neyse yeter amk çok yazdım.

uyuz kısmı hariç katıldığım söz. kalifiye eleman derdi olan insan gider önce yabancı uyruklu öğrenci sınavı (yös) kalitesini denetler. örnek yös soruları: 1 2 daha fazlasını ararsanız bulursunuz. yapılan bu sınavda matematik ve türkçe soruluyor genel olarak 80 soru ve üniversiteler kendi hazırlıyor. birden fazla üniversiteye başvurabiliyor aday. kendi halkının çocuğuna sunduğu şey tek puan ve ona göre 20-30 tercih hakkı. bu sınavla bizim zamanımızda 30 tane yabancı öğrenci(çoğu suriyeli bir miktar iranlı da vardı) yös'le tıp fakültesine alındı. dedik ne oluyor biz eşek miydik? (öyle ya eşektik). ama ilahi adalet işte adamların çoğu ya zorlanıp bıraktı(bırakanlar başka bölümden devam ettiler öyle ya birden fazla sınav hakları vardı) ya da sınıfta kaldı. bu adamlardan 2. sınıfı geçeni görmedim ben. kalifiye eleman derdi olan önce bunu düzeltsin. sonra sınavı kazanana versin güzel güzel vatandaşlığı. fizik kimya biyoloji çözmeden tıp okumak -ne ala memleket- kendi vatandaşın da uğraşsın dursun 2milyon kişinin girdiği sınavla. not: çifte vatandaşlığı olup liseyi ülke dışında bitirenler de bu sınava girebiliyor böyle bir durumunuz varsa kaçırmayın derim. devletin malı deniz. edit: bir de beylik laflara gerek yok, savunurduk ülkemizi falan diye. serkan incinin bir paylaşımı

kömürle oy almaktan çok daha basit bir uygulama :))

türkiye için taze kan olmaz fakat iktidarın menfaati için olabilir görüşündeyim. suriyelilere vatandaşlık verilmesini türk halkı kesinlikle istemiyor. milletin adamı bu meseleyi de millete sorsun bakalım umduğunu bulabilecek mi? iktidarın sahipleri şunu unutmayın ki siz iyi olduğunuz için iktidarda değilsiniz, muhalefet kötü olduğu için siz iktidardasınız.

bakın rica ediyorum elma ile armutu karıştırmayın. vatandaşlık vermek, statü olarak türk vatandaşlarıyla denk konuma getirmek bu ülke için gecesini gündüzüne katan vatan evlatlarına büyük haksızlık olur kabul. bu uygulamayı asla kabul etmiyorum ve etmeyeceğim ama buradan hareketle yapılanlar çok hayasızca oluyor gençler! ancak lütfen biraz sağduyulu düşünün arkadaşlar. inanın bu karnı tok sırtı pek olarak kafamızı rahat koyduğumuz evlerimizde nutuk atmak çok kolay. ama iş sizin sandığınız gibi değil. vallahi sandığınız gibi değil. suriyede insanlık dışı bir mücadele var allah aşkına şu din ırk dil yadırgamalarınız bir kenara bırakın ve onları da anlamaya çalışın. namertçe bir müdahale ile esed adeta son dönem firavunluğu yapıyor. günümüz firavunlarından esedin yaptığı zulümün harp ile cenk ile bir alakası yok. dünyanın neresinden olursa olsun zalime karşı dik duruş gösterebilmek vicdanı hür insanların kalemi... aklı sıra avrupa insan hakları evrensel beyannamesi icad edip işlerine geldiği gibi insan hakkından dem vuran ikiyüzlü avrupadan zerre farkınız yok! onlar da işine yaramayan insanların uğradıkları zulme sessiz kalmaktan asla gocunmadılar. her yerde göğsünüzü gere gere abi ben hümanistim yeağğ. faşistlik dünyaya zulmediyor diyerek samimiyetsiz yaklaşımlarınızı allah kahretsin her mecrada görüyoruz. ortamlarda cool olcam derdiyle abi hdp halkların partisi faşizme karşı elele meclise demeniz, yeri gelince hırant dink olmanız yeri gelince ermeni yeri gelince uğur mumcu yeri gelince aziz nesin ve arkadaşları olurken yeri gelince ali ismail yeri gelince berkin olmaktan zerre tereddüt etmeyen iki yüzlüler konu süistimal edilemeyecek, bir çıkar gözetilemeyecek kalabalıkların hakları olunca neden aynı sağduyuyu göstermiyorsunuz? sizler adaletten ya da insanı insan olarak sevmekten bahsetmeyin hümanizmi ağzınızdan bir düşürün bir zahmet. sizin mazlumun yanında olmanız bile asla samimi olmadı olamayacak da sizler ölülerimizi seçiyor, zulme uğrayan insanların teninin rengine, dilinin ve dininin durumuna göre haklarından bahsediyorsunuz. çünkü inanmıyorum sizin sevginize de adaletinize de zulme karşı duruşunuza da! hepiniz gösteriş meraklısı toplulukların etkisi altında kalan ve dayatılan ne ise ona göre verilen kaba göre şekil alan ikiyüzlü insanlarsınız. nefretim kötü olmanıza değil kötülüğünüze kılıf bulup halen iyi insan rolü yapabilmenize karşıdır!!! burada müslüman olan arkadaşlara da bir çift lafım olacak. sizler benim inandığım peygamberin ümmeti olmaya da layık değilsiniz. hatırla lütfen hicreti peygamber ve ashabı nasıl yaptı. namertçe yapılan zulme karşı zorunlu tepki olarak medine'ye nasıl kaçıldı? ve en önemlisini hatırla! peygambere medineliler nasıl ensar oldu? zalime karşı mazlumu gözetmek nasıl oluyormuş hatırla! kendi peygamberinden lütfen hatırla. buradan "bin vitinim için sivişirim" demekle olmuyor aslan parçası üç kuruşluk hayat tecrübenle yargılama zulüm gören masum insanları. zulme sessiz kalan, mazluma sırtını dönen şeytandandır. ya çıkın meydanlara zerre riya gözetmeden kötülüğünüzü kusun ve gösterin ya da birazcık kaldıysa iyi insan olmanın eşit ve adaletli insan olmaktan geçtiğini hatırlayın ve iyi olabilin. ölülenlerimizi babalarına göre yargılamayı bırakıp sadece insan olabilmek adına insan oldukları için el uzatın. zulme sessiz kalmadan dik bir duruş sergileyen insanların elleriyle yükselecek bu topraklarda insanlık! o zaman belki ben olmayacağım ama insanlık o iyi insanların ellerinde tekrar hatırlanacak!!! ama şimdilerde insanlık adına yapılan her şey riyadan ibaret ve ikiyüzlüce... vay o gösteriş yapanların hallerine... tüm ümidimle bekliyorum insanlık kazanacak!

sokakta yüreyemez olduk arabayla kırmızı ışıkta duramaz olduk mezar ziyareti yapamaz olduk her yerdeler her yerde dileniyorlar. diyeceksiniz ki dilenecekler tabi be yapsınlar iş güç yok çoluk çocuk aç . ama bu böyle mi yapılır arsız arsız insanları rahatsız ederek . arefe günü gittik mezarlığa duamızo ediyoruz geldiler dikildiler başımıza lan var zaten yanımızda bizim su 4 şişe görmüyormusun bide çene çalıyolar sikerim çenenizi amına koduklarım. not:ben ülkemizde olmalarına karşı değilim olsunlar ama adamda olsunlar yazıktır. mesela telefoncu tanıdığım var onun dükkanındayken geldi bir tanesi eli yüzü düzgün telefonla alakalı bişeyler sordu arapça tabi çat pat anlaştılar adam diyorki devlet bize yardım ediyor allaha şükür allah razı olsun bende iş arıyorum diyor böyle olsa hepsi keşke