bugün
yenile
    1. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      daha çok bayramlarda hatırlanan normal zamanlarda çokta yapılmayan ziyaret. hüzünlendirdiği kadar o ortam huzur da verir. ilk gider duanı edersin. daha sonra kuruyan çiçekler temizler ardından mezarlığın girişindeki çeşmeden şişelere su doldurur gelir taşını yıkar, çiçekleri sularsın. bu safha bittikten sonra oturursun başında bir süre. eğer ziyaret edilen kişi çok yakınsa anlatırsın o yokken olanları, dertleşirsin. iyi gelir, hatta en büyük terapidir bence. sonra tekrar duanı eder kalkarsın. en kısa zamanda tekrar gelicem kesin dersin ama genelde hayat koşuşturmasından sürekli ertelersin.
      0+++ - redbeard 04.07.2016 22:04:53 |#2490574
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ister inançlı olun ister olmayın. ister dua bilip okuyun ister okumayın. sadece bayram seyran veya özel günlerde değil, aklınıza düştüğü her an gidin.gece gündüz farketmez. anmak, arınmak, sakinleşmek, af dilemek, huzur bulmak ve huzur vermek için.
    3. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu olay hiçbir zaman bitmemeli herkes gidip duasını okumalı.
    4. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok güzel birşey bence kötü olan tarafı bayramlarda yapılması. çok sık hale getirilmeli.
    5. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sık sık giderim bu özel günlerin dışında. dağın tepesinde sessiz ıssız bi yer bizim mahallenin mezarı. babannemin mezarina gider uzun uzun düşünürüm kendimi ölüme hazırlamaya çalışırım. allah ölmüşlerimizin ve bizim günahlarımızı bağışlasın.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yapamadığım bir şey. küçükken bu kadar acıtmıyordu canımı, mezarlığın başına gider duaa mı eder dönerdim. kardeşimi ben dünyaya gelmeden önce kaybetmişim, varlığını bile bilmediğim bir insanın eksikliğini hissetmeye başladım. bu arefe yine aynı şey oldu, köye gidip ruhuna okumak, biraz dertleşmek istedim onunla aklıma geldi yine mezarının yerini bilmediğimiz. babam ve annem hastanede yatarken aile büyükleri defnetmiş meleğimizi. hiç biri hatırlamıyor yerini ve bu durum yutkunamama sebep oluyor. ölmüşlerinizin kabrinin nerede olduğunu biliyorsanız her fırsatta çıkın çıkın gidin. pişmanlık duygusunun minnet duygusundan daha fazla olduğu şu dönemlerde dilerim insanlar sevdiklerini kaybetmeden önce de ziyarette bulunurlar sevdiklerini.
    7. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      insana hayatın son perdesini özet geçer
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sadece bayramlarda yapılan bir ziyaret olarak kalmamalı.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sadece bayramlarda değil sık sık yapılması gereken eylemdir. mecburiyetten dolayı yapanlarda vardır. zira gözlemlediğim kadarıyla bazı insanlar gelmeden önce ezberlenen bir kaç duayı okur, toprağa elini bile sürmeden son model arabasına binip gider. galiba mezarlığın janjanlı görünümlerine kötü bir hava kattığını düşünürler. oysa ki öyle tanıdığım küçük çocuklar var ki mezarlıkta büyük bir insana dönüşebiliyorlar.
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir zamanlar yolda karsilasip konustugun insanin sadece ismini gordugun yer, cok aci
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      birine ne olur kalk gidelim diye yalvarıp eve bir avuç toprakla döndüğün günler,fiziksel şiddetin hafif kaldığı sancılar doldurur vücudunu
    12. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      garip duygular hissetmek isteyen için ideal bi yer, hatta orada durarak kafayı bile yiyebilirsiniz. ama fıtrattan mı bilinmez insanlar ölümü çabuk unutuyorlar. düşündükleri gibi olsa insanlar herhalde hep kafayı yerdi
    13. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bebek mezarı görünce istemsiz olarak gözlerimin dolmasına sebep olan yer.
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yılda bir kez onun mezarına uğrarım ama bu sene keşke gitmeseydim dediğim ilk senemdi galiba
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cenazesine dahi gidemedim. 2 yıl oldu ama 3 defa gidebildim mezarına. affet beni
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      annneannem dedelerim babannem hepsi ben doğmadan ölmüş kaybettiğin en yakın kişi 9 senelik çocukluk ve en yakın arkadaşımdı mezarlığa gittiğimde hiç bir şey hissetmiyorum hissedemiyorum insan hiç bir zaman orda yaşayan daha önce gülen ağlayan bi insanın yattığına inanamıyor.
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hala gidemedim. kendimde o cesareti bulamıyorum. çok zor bişey bu. ismini o taşta görmeye gücüm yeteceği zaman ziyareti yapacağım.
    18. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iyidir. insana hayatın kayıtsızlığını hatırlatır. bakın bu kardeş sadece 3 gün yaşamış. yani sövdüğümüz şu hayatı anlamadan tatmadan göçmüş. çok ilginç Şehidimizin mezarından ağaç çıkması. fazla anlamlı her nefis. yakaladımmı bırakmam bizde. güneşli günleri göremeyen ben.
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      önerimdir yolunuz uğrarsa konya-üçler mezarlığını ziyaret edin.havadan sıvıyla gaz arasındaki bir tonda huzur akıyor ciğerinize
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cidden sevdigin biri varsa cok zordur bugun gul dikmeye gittim dikerken dusunmeye basladim 3 yil once yanimda olan kisi simdi gule gubre olcakti sonra dogaya karisip yok olcakti.
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tuhaf bir his,ölümü kendi sevdiği birine yakıştıramıyor insan,başa gelmeyince anlamıyor,sevdiğim çok kişi var toprakta.daha farklı tarafı ise ben hiç göremedim sevdiklerimin cenazesini haber vermedi ailem kendilerince sebepleri vardır tabi.sevdiğim insanları hatırladığım son halleri ben giderken hep arkamdan el sallamaları olmuştur.bir daha görüşeceğimize inanarak.ağlamam sanıyordum yani ağlayamam,ilk mezarlık ziyaretimde girdin mezarlığa ama yok zerre duygu yok allah'ım niye böyle oluyor diyorum niye hissetmiyorum neden üzülemiyorum,sonra arıyorsunuz o kadar mezar içinde sevdiğiniz insanı buluyorsunuz sonra tanıdığınız o ismi görünce bir mezartaşında kalbinize attığınız ne kadar acı varsa çığlık çığlığa dışarı çıkıyor ve siz ne olduğunu anlamadan hıçkırıklara boğuluyorsunuz,böyle de tuhaf bir yanı var işte bu ziyaretlerin.
    22. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün bayram. kimisi için tatlı, kimisi için buruk bir gün. vefat eden insanların da hatırlandığı bir gün. gidin ve bir dua edin. gelmiş geçmiş tüm şehitlerimizden de dualarınızı eksik etmeyin. cümle geçmişlerimizin mekanı cennet olsun.
      0amin - kafasi simdi geldi 25.06.2017 10:44:16 |#3691833
    23. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendimi bildim bileli her arefe günü mezarlığa gideriz. tüm aile değil, tüm kasaba. kuranlar okunur, mezar mermerleri yıkanır, değişik bir curcuna olur ama huzurlu. severim ben de öyle. bazen mezar başında gülüşürdük hatta çünkü canının toprağın altında olduğunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorduk. hiç tanımadığım dedemin mezarının başında elbette gülerdim. 20 yaşımdayım ve bu arefe günleri hep böyle geçti. bugün yine gittik tabi ama çok farklıydı. gülemedim, sol gözümden akan yaşları da dindiremedim. nisyan dendiğinde burada, genelde insanların aklına benimle ilgili 2-3 şey gelir. en başta da teyze oluşum, canım olan yeğenlerim. belki hatırlayanlar da vardır benden 5 yaş küçük olan, canını sevdiğim. o bugün bizimle yine mezarlıktaydı ama üstünde çiçekler vardı kuzumun. yanına gidemedim çünkü beni ağlarken görürse çok üzülürdü. gülmeyi denedim, boğazımdaki o yumru izin vermedi. onsuz olmaya ve onun adının yanına ölüm kelimesini koymaya hiç alışamadım. her bayram "öp bakiiiim teyzenin elini" diye uzattığım elimle onun çiçeklerini sevmek çok zor geliyor. eğer yaşasaydı yavrum "ya of teyze mal mısın" derdi bana çatık ama güzeller güzeli kaşlarıyla. ben de güler, sarılırdım. hayatımın her anında o vardı ve hala var ama çok eksildim. eksilmişim. en çok bugün hissettim. sarılmaya kıyamadığım insan artık yok. biliyorum hep benimle ama bazen bilmek de yetmiyor. önceden çok sıradan ve basit olan şeyler, artık çok can yakıyor.
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu gece buraya uzun bir entiri yazıp sildim. yıllar sonra bu yazıları okumayı düşünüyorum. o zaman okuduğumda neyi yazıp sildiğim aklıma gelmezse ne mutlu bana. o zaman unutmuş olurum.
    25. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne kadar yanlış bir tabir mezarlık ziyareti. aslında ziyaret ettiğin mezarlık değil sevipte orada bıraktığın insan. eskiden hep çok tuhaf gelirdi bana. tamam gidiyorlar da ne anlıyorlar acaba diyordum. duanı evden de okursun diyordum içimden. meğer benim sevdiğim bir insan orada yatmadığı için öyle düşünüyormuşum. mezarlık ziyaretinin aslında mezarlık değilde sevdiğin insanın ziyareti olduğunda anladım. birkaç ay gitmesem özlüyorum. olum insan dedesinin toprağını özler mi? özlüyormuş. sarılamıyorsun öpüp koklayamıyorsun ama yanında hissediyorsun. Allah kimseyi sevdiği bir insanın toprağını özlemek zorunda bırakmasın İnşallah. (#2283726)
    26. 24
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu bayramda en önce abimin mezarlığını, sonra aile büyüklerimizin dedem, nenem, halalarım vs. en sonda şehitlerimizin mezarını ziyaret ettim. Sadece bayramlarda değil her zaman ziyaret edilmelerini düşünüyorum. Şu an kuş gibi ferahladım desem yeridir.
    27. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bayramdan bayrama hatırlanan aslında hayat içinde ölümünde bulunduğu geri dönüşümsüz yerleşim yeridir.
    28. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yapamıyorum. Ölümün bu denli anlamlandırılmasını kaldıramıyorum. Mezartaşını sevmeyi kabullenemiyorum. Kısacası, yapamıyorum.
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Canımdan çok severdim rahmetli anneannemi ama 3 yılda sadece bir kere gidebildim. Nedenini bilmiyorum ama gidemiyorum mezarına. Her gün aklımda ama mezarına gitmek söz konusu olunca yapamıyorum.
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçükken korktuğum yerlerdi mezarlıklar. çocuk aklı, sanki arkamın dönük olduğu mezarlardan birinden bir mevta çıkıp beni kapıverecekmiş gibi gelirdi hep. işte sonra büyüdüm, demeyi çok isterdim ama daha hâlâ çocukken kaybettim amcamı. sevdiği birini orada bırakıp da dönünce normalleşiyormuş kabristan ve ölüm bir çocuk için. bugün amcamı ziyaret ettim. kabrinin yanında bir kabir daha var, içi boş. ailemizden kim vefat ederse oraya gömülsün diye alındı zamanında. allah doldurmasın. çiçekler aldık kasa kasa, mezarını süsleyelim diye. son derece oksimoron bir ifade, “mezar süslemek”. annem benim çiçek ektiğimi görse ağlardı. hayatımda hiç toprakla bu kadar haşır neşir olmamıştım. bahçeli bir evde yaşıyorum, böcek korkusundan bahçeye pek çıkmam. yine böcek korkusundan bir çiçek ekmişliğim yoktur kendi bahçeme. bugün bir sürü çiçek ektim abimle birlikte. beyazlı pembeli sıra sıra çiçeklerle doldurduk her yeri. ulaşamadığım yerler için boş kabrin üstüne çıkarak kazdım toprağı. böcekler ve solucanlar vardı. vakit akşamüzeri, biraz sonra ezan okunacak belli, cami mikrofonunun açılma sesi geldi. kabrin üstündeyim. içim sıkıldı. kendi ölüm senaryomu seyrettim o an, çok kısaydı. sanki hiç yaşamamışım gibi. evet tam da bu, “hiç yaşamamış gibi ölmek”. o kadar kısa. o kadar keskin. bir nefes sonramızı bilmezken, bir gün toprak olup unutulacakken ne çok dört elle sarılıyoruz yaşamaya. ya ne olacaktı? “hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür” çok doğru ama bence nimettir de aynı zamanda. evet, unutmak işi insanoğluna bahşedilmiş en büyük nimettir, bir kez daha inandım. 12 sene olmuş, o zaman hiç geçmezmiş gibi gelen saatler akmış gitmiş. dünyanın sonuymuş gibi gelmişti, değilmiş. bir daha hiç gülemeyiz sanmıştık, boğulurcasına güldüğümüz de olmuş. sesini şimdilerde hatırlamıyorum ama yüzünü fotoğraflar olmasa da unutmam, küçük oğlun gün geçtikçe sana benziyor. kocaman oldu şimdi üniversiteye gidecek. kesik kesik anılar aklımda kalanlar. bir fotoğrafımız var en çok onu seviyorum, banyodan çıkmışım havluyla kucağında oturuyorum. o günü çok net hatırlıyorum. yine annemin burnundan getirmiştim banyoda, sebebini bilmiyorum ama kesin çok saçmadır. zırlıyorum bir de, annemin elinin tersini ağzımın ortasına yememe ramak kalmış. amcam koşup gelip elinden almıştı beni, yeğenimi seveceğim diye. zaten tüm azarlarımdan amcam sayesinde yırtardım. çocukla çocuk olmayı bilen pürneşe biriydi. tatillerde hep birlikte memlekete giderdik, kocaman bir evimiz ve büsbüyük bir de bahçemiz vardı, sabahlara kadar oyunlar oynardık o bahçede büyüklü küçüklü hep beraber. zillere basıp kaçardık, bizden hızlı koşardı. torpil patlatmayı da ilk ondan öğrenmiştim, hatta çekirdek çitlemeyi ve sakız şişirmeyi de. işte sonra o gidince tüm güzel tatillerimiz eksik kaldı, babam bir daha o eve giremedi. zaten o ev de kalmadı amca, yol yapacaklarmış yıkıp yerine apartman diktiler. senden sonra çok şey değişti. ne bayramlarımızın ne de topluca yaptığımız pazar kahvaltılarımızın tadı kaldı. buraya “keşke” ile başlayan bir sürü şey yazıp sildim. seni çok özledim demeyi ve bayramını sarılarak kutlamayı dilerdim bugün sadece. bayramın mübarek olsun.
    31. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugün gittik , tüm akrabalarda gelmiş sağ olsunlar. Keşke gelmeselerdi daha iyiydi lafını bir önceki cümlemden daha fazla söyledim ... Çocuklarını da kendileri gibi yetiştirmişler , bu kadar yobaz bu kadar utanç verici olabilirlerdi. Başkalarının kabirlerine basıyorlar , millet gelmiş kendi mezarlarına çiçek dikmiş , bizimkiler onları koparıyorlar . Bir tanesi almış başkasının çiçeğini anneannemin mezarına dikmeye çalışıyor.(lan anneannem napsın o çiçeği , kadın mezarda ters döndü resmen ay) Daha ne kadar daha utanabiliriz diye düşünürken , düşüncelerimizi boşa çıkarmadılar(siz niye düşünüyorsunuz biz buradayız sizin için varız dercesine ) Mezarlıkta kek çikolata falan dağıttık, içindekileri yiyip jelatinlerini oralara attılar.Annemle dua etmek için gittiğimiz yerden utanarak onların pisliğini temizleyerek çıktık... Anne babaları daha büyük bok , çocuklara ne diyeyim ki, utanıyorum sizden ....
    32. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sen mezarlığı değilki sevdiğini ziyaret edersin. Onu orda öylece bir başına bırakmamak için. Özel bir gün olmasına ihtiyaç duymazsın mesela özlediğin için gidersin. Kendini anlatmak için gidersin. Bazense sadece susup yanında olmak için. K
    33. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son üç senedir gerçekleştirdiğim eylem. Eskiden gitmezdim. Dedemler babaannemler kendi anne babaları için giderdi bense onları hayal meyal hatırlıyordum. O yüzden gitme gereği duymuyordum sanırım. Üç sene önce bir kurban bayramı gününde kaybettim dedemi. O öğretti bana kabristan ziyaretlerinin aslında ne kadarda önemli olduğunu. Orada sevdiğin biri yatmayınca anlamıyormuşsun. Şimdi koşa koşa gidiyorum. Mezarının ayak ucuna gidip defalarca mezar taşındaki ismini okuyorum. Onu kaybettiğimiz ve defnettiğimiz günü tekrar yaşıyorum zihnimde. Bazen içimden konuşuyorum dedemle. İlk zamanlar çok konuşurdum. Ne olur rüyama gel diye ağlayarak yalvarırdım mezarı başında. Zaman söndürmese de dinginleştiriyor işte. Neyse ben mezarlığa gidelim diyemem pek. Hadi dedeme gidelim derim. Öyle söylemek zor geliyor bana.
    34. 21
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedemi kaybettiğimde 6 yaşındaydım. 6 yaşa göre hatırladıklarım çok fazla. yüzü, kokusu, kocaman bedeni, upuzun boyu. dağ gibiydi dedem. herkes önünde el pençe divan dururken kendisi böyle şeylerden hiç haz etmezdi. karizmatikti bir de. kalem gibi kaşları, boncuk gibi gözleri vardı. senin mezar taşını yıkamak yerine daha çok sarılmak, oyun oynamak, vakit geçirmek isterdim dedem. yine görüştüğümüz bir gün sonunda kabristanlıktan çıkana kadar omuzumda duran arı bir arıdan çok daha fazlası.
    35. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tanıdık, tanımadık yapmayı en sevdiğim şeylerden biri. en çok da birkaç sene boyunca her gün yolumun üstünde olduğu için -edirnekapı şehitliğindeki- mehmet akif ersoy'u ziyaret etmişimdir. onun dışında kimsesizler mezarlığı'nı hayli severim, bana beni hissettirir.
    36. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yakınlardaki bir mezarlığa arada bir giderim, hiç tanıdığım falan da yok. Dolaşırım aralarda, konuşurum kendi kendime, bazen gülerim hallerine bazen ağlarım ama en çok dokunan bana çıkıştaki bebek mezarlıkları olur, üzerlerindeki çamura bulanmış oyuncaklar, mezar taşlarındaki yazılar, o minik kabristanlar... Adeta birebir canlanır gözümün önünde o annelerin haykırışları, ağlayışları, masumcuklarını iki metre toprağın altında bırakmak zorunda kalışları, evlerine geldiklerinde o sessizliğin, evlatlarının eksikliğinin hançer gibi kalplerine saplanışı...
    37. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir ara yolculuğa giderken karşısında mezarlık olan bir hastane görmüştüm.Aynı gün tam karşısındaki mezarlıkta birileri ağlayarak en sevdiklerini yolcu ederken yine aynı gün karşı hastanede bir bebek doğup birileri belki imkansız denilen bir hastalığı yenip yeniden hayata tutunuyordu.Daha sonra her kabristan ziyaretlerinde bunları düşünmeye başladım
      1Bir gün varolmus olsak bile hiç olmamışız gibi gözükecek - bolsekerliparfum 19.07.2021 13:46:48 |#4211770
      2"Adınızı bilen en son kişi öldüğünde, hiç yaşamamış olacaksınız." diye bir söz var. Yorumunu çok güzel anlatıyor. - bilinmeyenn 19.07.2021 13:50:26 |#4211773
    38. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sevdiklerimin ölümünü kabullenemediğimden çok zor gidiyorum ve her gidişim bir öncekinden daha zor geliyor. Hiç de beceremiyorum konuşmayı, anlatmayı. Anlatamıyorum..
    39. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Hep çekinirim gitmekten dedem öldü gittim ilk günler ağladım başında durdum anlattım dinledim ama artık gidemiyorum hasta olduğunda da böyle olmuştu o hasta halini görmekten onu öyle hatırlamaktan çok korkmuştum. Ben doğmadan 7 yıl önce de abim ölmüş onun mezarına da gidemem hep ayaklarım geri geri gider. Onu görmemiş olsam bile mezarını toprağını görmek üzer beni. Onu o fotoğraflarla hatırlamak şimdi yaşasaydı diye hayal kurmak daha az üzücü geliyo bazen de üzüyo bilmiyorum. Ortaokula kadar pembe bir ayıcığım vardı abim gibi düşünür onla yatardım ailemle kaldığım evde hâlâ ayıcığım var yatakta duran. Bir çeşit gerçeklerden kaçış benim için bu ufak şeyler farkındayım ama değiştirmekten de korkuyorum
    40. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu anneannemsiz geçireceğim ilk kurban bayramı ve onu çok özlüyorum. Her ne olursa olsun kurbanını dolaba koymak için ben kardeşim ve teyzem giderdik. Benim gün boyu et kokusundan dolayı evden çıkamadığımı, et görünce hastalandığımı bildiği için yardıma gittiğim zaman minnetle bakardı… Seni çok özlüyorum anneanne, dedemin yanında mutlu olduğunu biliyorum. Siz yan yana çok güzeldiniz. Sizi çok seviyorum.
    41. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne zaman gitsem her okuduğum mezar taşı için derin derin düşünürüm, ne zaman gitti ardında neler bıraktı yakınları şimdi ne yapıyor diye başlayan bitmek bilmez sorular istila eder beynimi her zaman son soru ise şu olur: peki ya ben nasıl öleceğim..
    42. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Her ikisininde vasiyetiydi köye defnedilmek. Doğduğum yerde huzurla uyumak isterim derlerdi. Öyle de oldu. En çok bayramlarda ziyaret edememek dokunuyor içime.
    43. 20
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zormuş. annemin üzerindeki mezar toprağını düzenledim. bir elim açmak, çıkarmak istedi onu oradan; diğer elim rahat uyusun, üzerini ört dedi bir anlamda. buz gibi ankara soğuğunda üşüdüğü, geceyi yalnız geçirdiği düşüncesi çıldırma eşiğine getirse de çektiği onca acının bittiği ile rahatlama hissi geldi birden. insan annesinin vefatı için kurtuldu der mi? dermiş. ne yaşıyorum bilmiyorum ama iliklerime kadar acı hissediyorum hayatımda ilk kez. ziyaretten sonra mezar taşı beğenmeye gittim. gri tonunda bir mermer için anne bak bu güzelmiş değil mi diyesim geldi. böyle salaklık anları kahrediyor aslında insanı. en çok bunlar koyuyor insana. anne ve baba için "daha çok gençler, ölmezler" düşüncesi ile yaşamış olacağım ki bu denli hazırlıksız yakalanmışım sanırım. her gün gözlerimizin önünde erirken bile sonun geleceğine inanmak istememişim. zor geliyor. ölümün ağırlığı kolaymış ama yokluğunun ağırlığı büyükmüş, bunu anladım ve hiç kimse en sevdiklerinden birini kaybetmeden olgun olamıyormuş. büyüyormuş ama olgunlaşamıyormuş. altı ay kadar bir sürede elimizden ne gelirse yaptık ancak allah'ın dediği oldu. bize kalan sadece elimizden gelen gayretin vicdanı rahatlığı oldu. kalanı zaten safi acı. allah herkese anne ve babaya şefkatle, merhametle bakabilme şansı ve yaşlandığında bakmaktan mutlu olacağı evlat versin. aile her şeymiş. edit: imla.