bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her zaman etrafımdaki kadınların gelecekleri için daha çok kaygı duymuşumdur çünkü onlar kadın. onlara kendi geleceklerini tayin etme hakkı pek verilmiyor. genelde evlendirilip kocalarına devir teslim töreniyle emanet ediliyorlar. bu durum da bir erkek olarak beni efsane çileden çıkarıyor.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      universitede istedigim bolumu secmeme engel olmustur. bunu en azindan bir baski sonucu degil kendi kararimla verdim. bir baska sevindirici etmense nefret ettigim hukuk bolumune zorla gonderilmedim, secim hakki tanindi ama yine de turkiye'de mezunlarinin buyuk kismi ogretmen olan bir bolume gidemezdim.
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      olmayan yok !
    4. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hep daha fazlasını istemekten oluyor bu kaygı, daha fazla ve daha rahat ve daha lüks...
    5. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugünü yaşamamanıza engel olur. varacağınız yerden sesleniyorum; "tünelin ucu bombok bir yere çıktı. gelmeyin."
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bölümümü değiştirip ideallerim peşinde koşma isteği duyarken karşıma laaps diye çıkan iğrenç şey
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      siz bide bu hastalıkta olanı düşünün (bkz: anksiyete bozukluğu)
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      üniversite 1'de iken nasıl para kazancam diye düşünmemle başlayan şey. kaygılı olduğumdan değil ama üniversite bitmeden 2-3 k kazanabilir hale gelir miyim onun derdindeyim. çok mu zorluyorum acaba.
      0kazanabilirsin ama fazlasıyla yıpranırsın. bence mezun olana kadar bir standart tuttur ondan sonra fazla zorlama. yoksa sonraki zamanlarda doyumsuzlasabilirsin. - diyojeninfeneri 12.12.2016 23:13:05 |#2984699
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      'benden bi bok olmıcak'
    11. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu saatlerin vazgeçilmezi. bir anda düşüyor tohum içine. ne oluyoruz nere gidiyoruz. etrafındaki örnekler geliyor gözünün önüne. iyilerin en iyisi kötülerin en kötüsü. kendini bir anda iyilerin iyisine uzaktan bakan kötülerin en kötüsü olarak buluyorsun. sonra anne baba seansı başlıyor. babam ne der annem ne düşünür. çok şey yapmak isterken hiç bir şey yapmama, olduğun yerde batma. böyle böyle bitiyor insan.
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünyanın bir tarafı yanarken, diğer tarafı alevinde mangal yapıyor. ve atalarımızın(başta atatürk olmak üzere) bizler için kazandığı hayatın refahını sürerken, önce maşa oluşumuza göz yumduk şimdi de o alevde kül olmaya mahkum edilmeye çalışılıyoruz. benim için gelecek kaygısı bundan ibaret arkadaşlar. türkiye cumhuriyeti yoksa hiç birimiz için yaşanası bir gelecek yok..
    13. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      herkesin geleceginden ortak beklentisi olupta hiçkimsenin sahip olmayı dusunmedigi geleceği yaşaması kadar ironiktir (bkz: diplomalı ev hanimi olmaya zorlanmak)
    14. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gelecekte olacagimdan emin değilim
    15. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: bireylerin,daha gelmeyen seneler için endişeye kapılması. ülkedeki çoğu kişinin yaşadığı bir durum bu. bu durumu yaşayanları sadece tahsil görenlerle sınırlandırmak büyük yanlış olur. kaygılanan sadece lise ve üniversite öğrencileri mi? hayır tabi ki. yaşayan çoğu insan hayat boyu bir şeyleri düşünmek zorunda kalabiliyor. son sınıfa gelmiş bir lise öğrencisi ne düşünüyor? geleceğini nasıl garantileyeceğini düşünüyor. harıl harıl çalışıyor ki sıralama da kendine üstlerden yer kapabilsin. çünkü bunu yapmazsa yüksek olasılıkla öylesine bir bölüm okuyacak,4 sene hem maddi hem manevi olarak zora girecek ve eğer kendi çabasıyla öğrenim görmüyorsa ailesini de zora sokacak. üniversiteye gitti diyelim. çoğu bölüm size mezun olunca iş garantisi vermez. ilk sene bu gelecek kaygısının pek farkında olmayabilirsiniz fakat üçüncü ya da dördüncü sınıfa gelince,hayat size yüzünü göstermeye başladıkça bu endişe sizi saracaktır. para kazanmak için eğitim görüyoruz. herkesin bilgisi dahilinde bu gerçek. sizi bu hayatta rahat ettirebilecek yegane şeylerden biridir maddi güç. çevrenizi,saygınlığınızı,sağlığınızı,evleneceğiniz kişiyi,mutluluğunuzu yani çoğu şeyi şekillendirmede para gayet geçerlidir. i̇şte bu maddi gücü elde etmek için bu gayret. hepimiz korkarak düşünürüz şunları; "ya işsiz kalırsam?","ya fakir olursam?" mesela bi fabrika işçisini düşünelim. her sabah sabahın 7'sinde,bodrum katındaki rutubetli evinde uyanan ve it gibi çalışmak için gitmesi gereken o fabrikayı düşünerek acı çekecek. belki de evlidir ve çocukları vardır. çoğu zaman para yüzünden kavga çıkabilir,bu zaten kaçınılmazdır. ve o kavganın sabahında ailecek yapılan gergin ve kasvetli kahvaltı. çocuklar okula,anne baba çalışmaya.. fabrikanın servise bindiğinde ne düşünür bir işçi? belki karısına ve çocuklarına sunamadığı güzel bir yaşamı. içinde her gün farklı yemek pişen güzel bir ev,ailesiyle istediği yere gidebileceği gıcır bir araba.. kendisi yetmiyormuş gibi çocuklarının geleceği için de kaygılanır,onlar için de çalışır. düşünür geleceği,güzel olsun ister. hiç birine sahip olamamaktan endişelenir. belirli bir yaşa geldiğinde ne kazanır peki? sürüyle borca girerek aldığı vasat bir daire,eksiklik hissetmemek için edindiği bilmem kaçıncı el ucuz bir araba,bunca senelik emeğinin armağanı olan fiziksel hastalıklar,yıpranmışlık.. ama kazandıklarının yanında hala gelecekle ilgili kaygıları devam eder. çocukları için,bir anda bozulabilecek sağlığı için hala kaygılanmaya devam eder. hiç bitmez bu endişe bizim için,sürer de sürer.
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bazen kendim için bir şeyler yapmaya karar verdiğimde çokça yaşadığım durum. her şeyin boşvermişliği ile baş edebileceğimi zannedip onca yük ekliyorum boynuma. mesela şuan gezmeye gitmeye karar verdim, omzumda vermem gereken derslerin kaygısı...
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben duymuyorum ya en azından artık. çünkü bir şeyler istiyorsan çabalarsın olursa olur olmazsa olmaz. başka şeyler olur. -evet şu ara baya pozitifim-
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    19. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Birkaç gündür sürekli düşündüğümdür. Öyle bir çağda öyle bir ülkede yaşıyoruz ki ne tarafa dönsen öncekinden beter bir halde buluyorsun kendini. Yapabileceklerinin de bir sınırı var yapamayacaklarının da. Bu ikisinin arasındaki ince çizgide hayata tutunmaya çalışıyorsun işte. Duygusal ve ruhsal çöküş de cabası.
    20. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kaygı bile kalmadı şaka maka. gidiyoruz yolumuzda öyle dümdüz
    21. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sıfır.. Geleceğimi düşünmüyorum. Gelemem muhtemelen.
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugünlerimizi yedi, yiyor; yarınlar ise belirsiz.
    23. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dozajı yerindeyse işlevsel olabilir. Ama genellikle dozajı fazladır ve hayatı insana zehir eder.
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kendi gelecek kaygım yetmiyormuş gibi bir de küçük kardeşleriminkini düşünüyorum abla olmak çok zor..
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Benden iki yaş küçük alman bir arkadaşım var, benim hangi bölümü okursam iş bulabilirim para kazanabilirim diye düşündüğüm yıllarda o üniversite okumayı erteleyip arkadaşlarıyla birlikte avrupa turu yapmıştı. Söyleyeceklerim bu kadar
    26. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Son zamanlarda fazlaca hissettiğim şey. Yıllardır bir yerlere gelmek, bir şeyler başarabilmek için çabalıyorum. Bu çaba yalnızca benim de değil. Ailemin, öğretmenlerimin de haklarını ödeyemem. Başarılı bir öğrenciydim hep; ilk okulda sınıf birincisiydim, öğretmenim çok severdi. Liseyi birincilikle bitirdim. Daha sonra üniversiteye başladım. Bir insana yardım edebilmek, küçücük bir çocuğun ilk adımlarına belki sebep olup aileleriyle o mutlu anı yaşayabilmek amacıyla kendimi yetiştirmeye çabaladım. Ama ne yazık ki biz ne kadar çabalarsak çabalayalım olmayınca olmuyor. Bu sene son senem staja bile çıkamadım, online eğitimle hiç görmediğim hastaları hayal edip onlara tedavi programı çizmem bekleniyor. Bu şekilde mezun olursa bu çocuklar ilerde ne yapacak diye düşünen yok tabi ki. Zaten onca mezun, kalitesiz bir sürü okul gibi sorunlar varken uzaktan eğitimle mezun olma derdi de çıktı başımıza. Geleceği düşünüyorum çok sisli, önce kendimi sonra ailemi hayal kırıklığına uğratmaktan korkuyorum. Bize bu yaşta gelecek kaygısı yaşatanlar utansın diyeceğim de utanırlar mı, sanmam.
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çabaladığımı bildiğimden ağlamak yerine sabrediyorum. Sıkıntı yok, yarının bile garantisi yokken kaygısını duymak olmaz. Elimden geleni yaptığıma inanıyorsam geleceğin kaygısını yaşamak yerine umutla hayalini kuruyorum. Olmadı mı? Bu da sıkıntı değil.
    28. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bıraktık bu kaygıları falan. kaygılandıkça psikolojimi bozmaktan başka bir şey yapmıyorum. istediklerim için çabalıyorum işte olursa olur. n'apalım.
      1Ya bebeğim ben senin için kaygılanıyorum kendim için değil ya sana güzel bir hayat sunamazsam :( - kekoo 11.02.2021 00:44:43 |#4104993
      1seninle her şeye varım ben.. - yabanwersini 11.02.2021 01:35:58 |#4105050
      1https://hizliresim.com/Ty5tnz - kekoo 11.02.2021 01:42:15 |#4105056
    29. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İçinde bulunduğumuz coğrafyada bir çoğumuzun iliklerine kadar hissettiği,ileri boyutunun psikolojik bir rahatsızlığa sebep olduğu, insanın içinde gram yaşama hevesi barındırmayan bir durumdur.
    30. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türkiye'de düştüğü seviye 7 yaştır. şaka yapmıyorum. kuzenimin yedi yaşındaki ikiz çocuklarından kız olanı bugün babasına demiş ki; "baba geleceğimiz parlak değil, okuyup ailemizi kurtarayım." inanılmaz üzüldüm bu duruma. (bkz: 7 yaşında olmak)
    31. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Geçen gün mevzu arkadaşlarımken bugün ise gelecek kaygısı sardı zihnimi. Okul oku, mezun ol, hayatı yaşamaya çalış derken sıradan (cafe vs.) İşlerde çalışıp dur, gezip toz ama hep bi kısıtlama dahilinde bi gezme, akıp giden zamanın farkına varamadan hayatının sonuna doğru yaklaştığını hissedip oturup ders çalışmaya başla ve kpssden yüksek puan alıp 9 aydır atama bekle. 23 sene boyunca elimde olan tek şey koca bir hiç. Sadece geçen zamanıma acıyorum ve çok huzursuzum. Her şeyin bitmesini istediğim zamanlar oluyor ve herkesten kurtulma isteği geliyor, her şeyden uzaklaşma hissi.. çok kötü..
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      anksiyete yaşatıp gece uyutmuyor çoğu zaman
    33. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Platon'a insanlarda gözlemlediği şaşkınlık verici olay sorulunca şöyle cevap vermiş: "....yarının endişesinden bugünü unuturlar, dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar.Böylece hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar ve hiç yaşamamış gibi ölürler."
    34. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnsanoğlunun yaşamından ölümüne kadar aklında olan bir şey sanırım. Sürekli şöyle olsaydı, şunu şöyle yapayım vs. bende aynısını diyorum, emekli olacağımı düşünüyorum sonra olmayan çocuklarım bile aklıma geliyor acaba nasıl daha rahat yaşatırım diye.
    35. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Damarlarımdan kan değil anksiyetesi akan varlık. Tc’deki yaşam standartları cart curt aile baskısı aile evi baskısı derken dört bir yanımı sarmış durumda. Bir pdr’cinin hazin sonunu seyredecekmişim gibi geliyor bana.
    36. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Garip bir şekilde hepimize reva görüldü. Bilinçli olanlar, otokontrolü iyi olanlar, sakin olanlar falan kalmadı. Herkes ne yapsa da tam olmayacağının fikrinde, bir belirsizlik ve anksiyetenin içinde debelenmekte.
    37. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eski jenerasyonun şimdiki jenerasyonu nasıl yok ettiğinin kanıtıdır.
    38. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yüksek müsaadenizle bu konuda 1-2 kelam etmek istiyorum. azıcık uzun olabilir o yüzden şimdiden sorry. 2016 yılında üniversiteyi kazandım ben. aile dinamiğim yüzünden zaten sürekli bi başarılı olmalıyım, annemin gurur kaynağı olmalıyım, onun yüzünü güldürmeliyim diye düşünürdüm. hayalimdeki mesleği yapmama vesile olabilecek tüm iletişim bölümlerini tek tek sıraladım listede. tabii isteğim en iyi devlet üniversitesine yerleşebilmek. ama olmadı. yine iyi bir üniversiteye yerleştim ama istediğim değildi. çünkü kafamda ''şu üniversitelerden birisine girersen zaten başarılı olursun'' gibi saçma bir düşünce vardı. nitekim onlardan birine yerleşemeyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü. o sonuç belgesini gördüğüm andan itibaren ağlamaya başladım. hayır lise 1'deyken evrene nasıl bir ege üniversitesi diye enerji gönderdiysem sonraki isteklerimi yok sayıp o dileğimi kabul etti. (bkz: ne dilediğine dikkat et) izmir'e gitme zamanım yaklaştıkça benim kafa iyice ekmekle dibini sıyırmaya başladı. geceleri friends izleyip rachel bile garsonluk yaparak mutlu olabiliyorsa ben de olabilirim. oradan da bir yerlere yükselebilirim diye kendimi motive etmeye çalışıyordum. (bkz: kafanı sikeyim) sonra izmir'e gittim. olanolmuszaten bilir yurt odasına girip direkt annemi arayıp ağlamaya devam ettim. abi 1 yıl boyunca aralıksız ağlamış olabilirim sanırım. ah canım hermonim az katlanmadı bana aşk kadıın <3<3 içimde -isteyerek yazdığım bir bölüm olsa bile- zerre derslere girme isteği yok. bırak fakülteye gitmeyi yataktan çıkasım gelmiyor. 2-3 günde 1 babamı arayıp ''baba ben mezun olunca ne yapıcam'' diye ağlıyordum. kızım daha başlayalı yarım dönem olmamış ne mezuniyeti? bu nasıl bir göt tutuşması?? sağ olsun babam o 4 yıl boyunca yılmadan bana destek oldu. sağ olsun dememin sebebi şu entiride anlaşılabilir. çünkü adam bir noktada bana katlanmak zorunda değil. (#4334738) öyle bir döneme girdim ki... 1 yıl boyunca yataktan çıkmıyorum, zorunlu olmadıkça derslere gitmiyorum, sosyalleşmiyorum. ranzanın üst katında olduğum için paso duvara bakıp ağlıyorum. neyse daha fazla uzatmayayım. o korkuyla ben açıktan farklı bir bölüm okumaya başladım, yandal yaptım. çünkü işin içine girince okuduğum bölümden bir baltaya sap olamayacağının farkına vardım. (bkz: türkiye'de gazeteci olmak) en azından bana göre. o koca 4 yıl boyunca sorunlarımı hep ötelemeye, bastırmaya çalıştım. profesyonel destek almamayı tercih ettim. BÜYÜK SALAKLIK! öyle bir hale geldim ki hatırladıkça tüylerim ürperiyor. en yakın arkadaşlarımla görüşmek istemiyordum, sebepsiz yere saatlerce ağlıyordum, 95 kiloya kadar çıktım, 1 ay boyunca markete bile çıkamadım. hiç unutmuyorum bir ara o dönemde en yakın arkadaşımla plan yaptık ''söz gelicem'' dedim. hazırlandım ama kapıdan dışarı çıkamadım. bazı kişiler tarafından önemsenmeyen/küçümsenen o gelecek kaygısının nereye kadar gidebileceğini görmüş olduk. en son 2 yıl önce dedim böyle olmuyor profesyonel destek almaya başladım. (bkz: antidepresan) (bkz: terapi) şimdi dönüp bakıyorum kendime o eski halimden eser yok şiiiiimdiiiii :) elbette izleri duruyor arada bir yokluyor ama şükür başladığım noktada değilim.
    39. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      daha geçen gün kara12 ile telefonda konuştuk bu konuyu yaklaşık yarım saat kadar. şimdiyse bu başlık sol kanatta ve sürekli gözümü tırmalıyor. gorsel
    40. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Allah da senin belanı versin gelecek kaygısı. Böyle bazen bi geliyor bu his, ayy çıldırcam. Bizim hayatımızı kurmamız niye bu kadar zor ya, ne yapıcam şimdi ben? Kendime gelip yine de ders çalışcam çünkü napıyım ki başka :( kendimi kapana kısılmış fareler gibi hissediyorum.
    41. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      olmadığı için kaygılanmıyorum no problem
    42. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      amaçsız olduğum ve ânı yaşadığım, huzur ve mutluluk odaklı olduğum için böyle bir derdim de yok
    43. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne zaman geçiyor hangi yaş aralığında bilgisi olan var mı? hep var demeyin…
    44. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ne atanabiliyorum ne evlenebiliyorum çizgisinin tam ortası. Koca bir boşluk. Yitip giden bir şeyler ve had safhada yaşadığım saygısızlık ve sevgisizlik. Boğazıma batan dikenler ve nefes alamayış. Sanki yok oluyor gibi bir his ve üzüntü.
    45. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kaygı duyabilmek için öncelikle bir gelecek olması lazım. Ben önümde geleceğe dair hiç bir şey göremiyorum. Sadece sonsuz bir karanlık
    46. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugününü mahveden olay