bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dörtnala gelip uzak asya'dan akdenize bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim! bilekler kan içinde, dişler kenetli ayaklar çıplak ve ipek bir halıya benzeyen toprak bu cehennem, bu cennet bizim! kapansın el kapıları bir daha açılmasın yok edin insanın insana kulluğunu bu davet bizim! yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim!
    2. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nazım hikmet + namık kemal
      0adldlslkxnslslx - sari dayi 27.01.2016 04:38:28 |#3035982
    3. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben senden önce ölmek isterim. gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? ben zannetmiyorum bunu. iyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... fedakârlığımı anlıyorsun : vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. toprağa beraber dalacağız. ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. ben daha ölümü düşünmüyorum. ben daha bir çocuk doğuracağım. hayat taşıyor içimden. kaynıyor kanım. yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. ama ölüm de korkutmuyor beni. yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? içimden bir şey : belki diyor.
      1bende benle ayni şiiri atan birileri varmidir acaba diye bakiniyordum tam :) - icert_earty 03.12.2019 01:58:59 |#3769039
    4. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya. ona sorarsanız: “lâfı bile edilmez, mikroskobik bir zaman.” bana sorarsanız: “on senesi ömrümün.” bir kurşun kalemim vardı ben içeri düştüğüm sene. bir haftada yaza yaza tükeniverdi. ona sorarsanız: “bütün bir hayat.” bana sorarsanız: “adam sen de, bir iki hafta.” katillikten yatan osman, ben içeri düştüğümden beri, yedi buçuğu doldurup çıktı, dolaştı dışarlarda bir vakit, sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri, altı ayı doldurup çıktı tekrar, dün mektup geldi, evlenmiş, bir çocuğu doğacakmış baharda. şimdi on yaşına bastı, ben içeri düştüğüm sene, ana rahmine düşen çocuklar. ve o yılın titrek, ince, uzun bacaklı tayları, rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldular çoktan. fakat zeytin fidanları hâlâ fidan, hâlâ çocuktur. yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde ben içeri düştüğümden beri. ve bizim hane halkı bilmediğim bir sokakta görmediğim bir evde oturuyor. pamuk gibiydi, bembeyazdı ekmek ben içeri düştüğüm sene. sonra vesikaya bindi, bizim burda, içerde, birbirini vurdu millet yumruk kadar, simsiyah bir tayın için. şimdi serbestledi yine, fakat esmer ve tatsız. ben içeri düştüğüm sene ikincisi başlamamıştı henüz. daşav kampında fırınlar yakılmamış, atom bombası atılmamıştı hiroşima’ya. boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman. sonra kapandı resmen o fasıl, şimdi üçüncüden bahsediyor amerikan doları. fakat gün ışıdı her şeye rağmen ben içeri düştüğümden beri. ve “karanlığın kenarından onlar ağır ellerini kaldırımlara basıp doğruldular” yarı yarıya. ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya. ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine, ben içeri düştüğüm sene onlar için yazdığımı: “onlar ki toprakta karınca suda balık havada kuş kadar çokturlar, korkak, cesur, cahil, hakîm ve çocukturlar, ve kahreden yaratan ki onlardır, şarkılarımda yalnız onların mâceraları vardır.” ve gayrısı, meselâ benim on sene yatmam, lâfü güzaf. not: orhangutan 'ın en sevdiği nazım şiiriydi yanlış hatırlamıyorsam. iki güzel insanı andık bu vesileyle vesselam.
    5. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      saat dört yoksun saat beş, yok altı, yedi, ertesi gün daha ertesi ve belki kimbilir...
    6. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      google ---> nazım hikmet şiirleri
    8. -3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      at yalanı ..... inananı
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      karşımdasın işte. bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni. ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim. kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim. tıkandığım o an, elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte, aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim. ellerim boşlukta, ben darda kaldım. ellerim buz gibi, ben harda kaldım. bir senfoni vardı kulağımda çalınan, bitti artık hepsi. köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme. bakış açım belli oldu yine. geride kalan, ardından bakar gidenlerin. bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim. dağlara çarptım her esişimde. yollara küfrettim her gidişinde. demiştim sana hatırlarsan: "önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil, ‘zamanla bırakmamak’tır." şimdi bana, geçen o zamanın unutulmaz sancısı kalır gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim? sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim. -ezberlediğim ilk nazım hikmet şiiri ve hala ezberimde 😇 -edit: imla
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekler beni bir şehirde bir kadın. aynı daldaydık, aynı daldaydık. aynı daldan düşüp ayrıldık. aramızda yüz yıllık zaman, yol yüz yıllık. yüz yıldır alacakaranlıkta koşuyorum ardından.
    11. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım 19 yaşım sana anam gibi hürmet ediyorum edeceğim senin ilk arşınladığın yoldan gidiyorum gideceğim benim ilk çocuğum, ilk hocam, ilk yoldaşım 19 yaşım
    12. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yok öyle umutları yitirip , karanlıklara savrulmak. unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak
      1elektrik faturası gelince içimden 3 kere okuduğum şiir.inş karanlıklara savrulmam. - bezelyetanesi 23.02.2017 20:11:21 |#3065163
    13. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "fedakârlığımı anlıyorsun: vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. ve toz oluyorum." ben senden önce ölmek isterim.
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nazın zın sitemin belli değil ben senin neyinim anlayamadım
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kızıl saçlısına pembe yanaklı al dudaklı bir karım olursa eğer.. olursa 24 ayar ahlaklı.. anama bakar gibi bakar.. ilaha tapar gibi taparım..! ama…! kalleş çıkarsa karım.. anam avradım olsun bir teneke benzin döker yakarım…! kimine göre kadın..! soğuk kış gecelerinde sarılıp yatmak içindir.. kimine göre kadın..! sıcak harman gecelerinde zil takıp oynatmak içindir.. kimine göre kadın..! ömür boyunca omuzumuzda taşıdığımız.. en büyük sevabımız ve en büyük vebalimizdir.. ama sen kadinim..! benim için sen.. ne o.. ne bu.. şusun sen..! benim can yoldaşım kavga arkadaşımsın…
    16. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      herkese selam, sana hasret
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dert çok hem dert yok yüreklerin kulakları sağır . hava kurşun gibi ağır... ben diyorum ki ona: kül olayım kerem gibi yana yana
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “kimseler yapamaz senin resmini sen kendi resmini kendin de yapamazsın bir açılıp bir kapanır kapılar yüreğinde senin resmini ben yapacağım.”
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim ömrümü bir yudumda ellerinden içerim gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki.
    20. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      amk komünisti
    21. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş tahirle zühre olabilmekte yani yürekte. meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? yani tahiri zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi tahir ne kaybederdi tahirliğinden? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geceye bir nazım hikmet siiri değil , nazım hikmet bırakın .
      0yapti yine serseri - umtiti 18.02.2017 00:07:45 |#3169758
      1serseri serbest stilimmm - peathamsx2 18.02.2017 00:08:23 |#3169090
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir gün çok bunalırsan denizin dibinde yosunlara takılmış gibi soluksuz sakın unutma gökyüzüne bakmayı gökyüzü senindir gökyüzü herkesindir
    24. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bugün pazar. bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. toprak, güneş ve ben... bahtiyarım...
    25. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tahir olmak ta ayıp değil zühre olmakta hatta sevda yüzünden ölmek te ayıp değil bütün iş tahir ile zühre olabilmekte yani yürekte.... mesela bir barikatta dövüşerek mesela kuzey kutbu'nu keşfe giderken mesela denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? tahir olmak ta ayıp değil zühre olmak ta hatta sevda yüzünden ölmek te ayıp değil.. seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istersen dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? yani tahir'i zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi tahir ne kaybederdi tahir'liğinden tahir olmak ta ayıp değil zühre olmak ta hatta sevda yüzünden ölmek te ayıp değil...
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (...) ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.. artık seninle biz, düşman bile değiliz..
    27. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kalbe bir bıçak gibi giren hatıraların dilsiz olduklarını anlıyorum. kar yağıyor ve ben hatırlıyorum.
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en güzel günlerimin üç mel'un adamı var: ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye en güzel günlerimin bu üç mel'un adamını yer yer tırnaklarımla kazıdım hatıralarımın camını.. en güzel günlerimin üç mel'un adamı var: biri sensin, biri o, biri ötekisi.. düşmanımdır ikisi.. sana gelince... yazıyorsun.. okuyorum.. kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa, insanın bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum.. ne yazık!.. ne kadar beraber geçmiş günlerimiz var; senin ve benim en güzel günlerimiz.. kalbimin kanıyla götüreceğim ebediyete ben o günleri.. sana gelince, sen o günleri - kendi oğluyla yatan, kızlarının körpe etini satan bir ana gibi satıyorsun!. satıyorsun: günde on kaat, bir çift rugan pabuç, sıcak bir döşek ve üç yüz papellik rahat için... en güzel günlerimin üç mel'un adamı var: biri sensin, biri o, biri ötekisi... kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi... sana gelince... ne ben sezarım, ne de sen brütüssün... ne ben sana kızarım ne de zatın zahmet edip bana küssün.. artık seninle biz, düşman bile değiliz..
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim.
    30. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden gölgem gibi demiyorum çünkü hasret yanımdaydı zifiri karanlıkta da ellerim ayaklarım gibi de değil uykudayken yitirirsin elini ayağını ben hasreti uykuda da yitirmiyordum bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden açlıktı, susuzluktu demiyorum sıcakta soğuğu, soğukta sıcağı aramak gibi de değil giderilmesi imkânsız bir şey ne sevinç ne keder şehirlerle bulutlarla türkülerle de ilgisiz içimdeydi dışımdaydı bütün yolculuk boyunca hasret ayrılmadı benden zaten elimde ne kaldı bu yolculuktan hasretten gayrı
    31. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (bkz: fevkalade memnunum dünyaya geldiğime ) --- spoiler --- fevkalâde memnunum dünyaya geldiğime,  toprağını, aydınlığını, kavgasını ve ekmeğini seviyorum.  kutrunun ölçüsünü santimine kadar bilmeme rağmen  ve meçhulüm değilken güneşin yanında oyuncaklığı  dünya, inanılmayacak kadar büyüktür benim için.  dünyayı dolaşmak,  görmediğim balıkları, yemişleri, yıldızları görmek isterdim.  halbuki ben  yalnız yazılarda ve resimlerde yaptım avrupa yolculuğumu.  mavi pulu asya'da damgalanmış  bir tek mektup bile almadım.  ben ve bizim mahalle bakkalı  ikimiz de kuvvetle meçhulüz amerika'da.  fakat ne zarar,  çin'den i̇spanya'ya, ümit burnu'ndan alaska'ya kadar  her mili bahride, her kilometrede dostum ve düşmanım var.  dostlar ki bir kerre bile selâmlaşmadık  aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.  ve düşmanlar ki kanıma susamışlar  kanlarına susamışım.  benim kuvvetim :  bu büyük dünyada yalnız olmamaklığımdır.  dünya ve insanları yüreğimde sır  ilmimde muamma değildirler.  ben kurtarıp kellemi nida ve sual işaretlerinden,  büyük kavgada  açık ve endişesiz  girdim safıma.  ve dışında bu safın  toprak ve sen  bana kâfi gelmiyorsunuz.  halbuki sen harikulâde güzelsin  toprak sıcak ve güzeldir. --- spoiler ---
    32. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tahir ile zühre meselesi tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş tahirle zühre olabilmekte yani yürekte. meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? yani tahiri zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi tahir ne kaybederdi tahirliğinden? tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    33. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gözlerim gözünde aşkı seçmiyor onlardan kalbime sevda geçmiyor ben yordum ruhumu biraz da sen yor çünkü bence şimdi herkes gibisin yolunu beklerken daha dün gece kaçıyorum bugün senden gizlice kalbime baktım da işte iyice anladım ki sen de herkes gibisin büsbütün unuttum seni eminim maziye karıştı şimdi yeminim kalbimde senin için yok bile kinim bence sen de şimdi herkes gibisin
    34. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız, yani, beyaz masadan, bir daha kalkmamak ihtimali de var. duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini biz yine de güleceğiz anlatılan bektaşi fıkrasına, hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden, yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz en son ajans haberlerini.
    35. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
    36. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben senden önce ölmek isterim. gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? ben zannetmiyorum bunu. iyisi mi,beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni gorebilesin fedakarliğimi anlıyorsun vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. ve toz oluyorum yaşiyorum yanında senin. sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. ve orada beraber yaşarız külümün içinde külün ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. toprağa beraber dalacagız. ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasndan nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak : biri sen biri de ben. ben daha ölümü düşünmüyorum. ben daha bir çocuk doğuracağım hayat taşıyor içimden. kaynıyor kanım. yaşayacağım, ama ,çok, pek çok, ama sen de beraber. ama ölüm de korkutmuyor beni. yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde? içimden bir şey : belki diyor.
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bir ceviz ağacının gülhane parkında ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında. bunun hikayesi beni çok etkilemiştir hep sanırım hayatım boyunca en sevdiğim şiirlerden biri olacakta kalacak bende - nazım hikmet suçlandığı ve kaçak olduğu bir dönemde sevdiği kadınla mektuplaşarak bi buluşma ayarlıyo ve gülhane parkındaki ceviz ağacının altını buluşma noktası olarak ayarlıyolar.gün geliyo nazım hikmet ağacın altında kadını beklerken ilerde bir polis görüyo ve yakalanırsa kadını göremeyeceği için o telaşla ağaca tırmanıyo. sonra kadın geliyo ve ağacın altında onu bekliyo adam polis olduğu için sesini çıkartmadan ağaçta öylece kalıyor ve ardından bu şiiri yazıyo dinlemek isterseniz de -- cem karaca-ceviz ağacı
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla. yani, nasıl ve nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
    39. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli, belini sarmayalı, gözünün içinde durmayalı, aklının aydınlığına sorular sorular sormayalı, dokunmayalı sıcaklığına karnının. yüz yıldır bekliyor beni bir şehirde bir kadın. aynı, daldaydık, aynı daldaydık aynı daldan düştük ayrıldık. aramızda yüz yıllık zaman, yol yüzyıllık.”
    40. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ... yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani, - öyle gibi de görünüyor - anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar olursa taş maş da istemez hani...
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote