reşat nuri güntekin'in 1922 yılında yazdığı, 1908-1918 yılları arasını anlatan, ağırlıklı olarak anadolu'da geçen ve arka planda osmanlı'nın son yıllarını anlatan romanıdır. okuduğum en iyi kitaplar arasında yer alır. üslubu ve olayların işleyişi dolayısıyla sıkmadan kendini okuttuğu gibi, akıcı bir anlatıma da sahiptir. atatürk'ün en sevdiği kitaplardan biridir aynı zamanda.
14
+
-entiri.verilen_downvote
''insan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması bir ayrı sızı uyandırırmış. bunu yazan şair ne kadar haklıymış!''
''sevmek denen şeyin rolü bu kadar insanı yakıp titretecek bir şey olursa kendisi kim bilir neydi?''
10
+
-entiri.verilen_downvote
reşat nuri gunteki'nin romanı
(benim anladığım eğlenceli,neşeli,deli dolu bi kızın nasıl donuk bir insana çevrildiği hayat ışte)
3
+
-entiri.verilen_downvote
hayatıma yön olan romandır. reşat nuri güntekin in en sevdiğim romanlarından ve okuduğum en güzel romanlar sırasının baştacıdır. belki abartıyorum ama bazı olaylar karşısında feride olsa şimdi ne yapardı diye düşünmekten kendimi geri alamıyorum.
1
ay bir de şunu eklemek isterim ki buradan görüp çok özendiğim bir itham vardı "günaydınım" neyse benim malum eks beyfendiciğime bir keresinde böyle hitap etmiştim ve "bende iyi gecelerim mi diycem şimdi" demişti -yazar burada derin bir nefes alıp hayal kırıklığına üflüyor- - hepsonradan 01.04.2017 21:54:14 |#3216423
3
+
-entiri.verilen_downvote
klasik romanlar arasında en sevdiklerimden dizisinin çifti de çok beğendiğim için çok iyi canlanıyordu kafamda.
samsunlular bunu gördüğünde akıllarına bol soslu dürüm gelir
3
tam yazmaya gelmiştim ya, çalıkuşu çiftlik favorimizdi, hele öğle araları vazgeçilmez durağımızdı :d - kıpçak bey 20.04.2017 14:02:04 |#3215108
10
+
-entiri.verilen_downvote
"hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor. işte üç sene evvel bir sonbahar akşamıyla beraber ölen genç kızlık rüyalarım, kendi küçüklerim, sonra munise, onun arkasından belki kalbimin öksüzlüğünü avuturlar diye ümit ettiğim talebelerim. yavrularını tehlikede gören bir ana kuş hırçınlığıyla üstlerine titrediğim bu şeyler, sonbahar yaprakları gibi birer birer sararıyor, dökülüyor. daha yirmi üç yaşıma girmedim; yüzümden, vücudumdan çocukluğun izleri silinmedi; halbuki gönlüm, baştan başa bütün sevdiklerimin ölüleriyle dolu."
1
+
-entiri.verilen_downvote
i̇lkokul sıralarında okuduğum, belki de bana okumayı sevdiren nadide kitaplardandır.
2
+
-entiri.verilen_downvote
atatürk ün favori kitabıymış
hep yatağının yakınlarında bulundurur ara sıra açıp rastgele bir yer okurmuş
6
+
-entiri.verilen_downvote
"yemin ederim ben bir seni yaşayacağım,
bir sana yaşayacağım."
6
+
-entiri.verilen_downvote
"insan, birini sevmek felaketine uğradı mı esir gibi bir şey oluyor."
5
+
-entiri.verilen_downvote
samsunlu olmayanlar gelir bu başlığın altına 'reşat nuri güntekin', 'roman', 'kitap' falan yazar giderler; oysa samsunlular öyle mi... :)
samsunlular bu başlık altına güzel ziyafetlerin özlemini çekerler :d - kıpçak bey 05.05.2017 04:18:03 |#3266231
2
+
-entiri.verilen_downvote
bitmesin diye ağır ağır okuyordum ve diğer şeyler gibi oda bitti ve gitti.
0
+
-entiri.verilen_downvote
reşat nuri güntekin mi yazmış bir kadın mı yazmış anlamadığım kitap. okuyun okutturun. dizinin kitapla alakası yoktur.
7
+
-entiri.verilen_downvote
reşat nuri güntekin’in kaleme aldığı çalıkuşu, ilk kez 1922 yılında vakit gazetesinde tefrika edilmiş ve aynı yıl kitap olarak basılmıştır. beşinci baskısından sonra eser, 1939 yılında bizzat reşat nuri güntekin tarafından tekrar yayımlanmıştır.
eser fransız eğitimi almış bir kızın yaşamını konu edinir.
ilk okuduğumda yalnızca hikayeye odaklanmıştım, çok etkilenmiştim. yakın zamanda tekrar okudum, bu kez bölümümün getirisi olsa gerek, yazıldığı dönem ve yazarın kalemi dikkatimi çekti daha çok.
benim aklımda kalan çalıkuşu bambaşkaydı, hüsrana uğradım. hikayesini beğendiğim halde üslubunu beğenmedim. yazarımız çaktırmadan dönemin hükümetini eleştirirken, türkleri cahil; batılıları ise alim gösterir. baştan aşağı fransız özentiliğiyle yazılmış bir romandır.
yine de ayrıdır bendeki yeri, hediye edenden ötürü.
romanda geçmiyor ama dizisinde geçen şu kısmı sevmiştim;
“sevgimi nasıl göstereceğimi bilmiyordum. madem ki seni seviyorum, o halde canına okumam hak. madem ki beni sevdin, tüm kutsal kitaplardaki türlü belalar sana müstehak.”
2
+
-entiri.verilen_downvote
dokuzuncu hariciye koğuşu ile birlikte en sevdiğim yerli romanımızdır. atatürk'ün sevdiği kitaplara merak sardığım dönemde okuma fırsatı bulmuştum.
3
+
-entiri.verilen_downvote
şu an atakent'te olsaydım çıkar bi iskenderini yerdim valla. geceleri açıktı galiba, açlıktan unuttum shgd
3
roman sanıp başlığa girenler sövüyor şu an :) - kıpçak bey 20.04.2018 02:18:32 |#3527771
2
+
-entiri.verilen_downvote
insan daima sevdiğiyle sınanır.
2
+
-entiri.verilen_downvote
okuduğumda aşırı şekilde etkilendiğim,hala düşündüğüm zamanlarda beni hıçkıra hıçkıra ağlatan kitap.
"niçin?ne bileyim?! insan birini sevmek felaketine uğradı mı esir gibi bir şey oluyor..."
2
+
-entiri.verilen_downvote
görünce dürüm aklına geliyorsa samsunlusundur
0
peki o zaman sana bir soru: çalıkuşu çiftlik mi çalıkuşu muhammet mi? :) - kıpçak bey 08.11.2019 08:03:55 |#3767849
Bir Reşat Nuri romanıdır. Kitabın yazıldığı dönemde halk, kitaptan etkilenerek yeni doğan kız çocuklarına Feride ismini vermiştir.
En etkilendiğim kitaplardan biri olabilir. Başından sonuna kadar çoğu sayfasında gözyaşı akıttım. Ayrıca Atatürk'ün en sevdiği kitap olduğu için her okuduğum cümlede 'O bunu okurken ne hissetmiş acaba' diye düşündüm.
"Saklamaya çalışma, nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor."
0
+
-entiri.verilen_downvote
T:Reşat Nuri Gültekin romanı
T2:Samsun’da meşhur döner restoran zinciri.
Bir dürümü vardır yeseniz müdavimi olursunuz. Hele içinin sosu enfestir. Samsun’a yolu düşen tadına bakmadan şehirden ayrılmamalıdır.
Özellikle Çalıkuşu Çiftlik şubesinde yiyiniz.
1
+
-entiri.verilen_downvote
Samsun'da dönerci. Yolunuz Samsun'a düşerse gidebilirsiniz.
Samsun'lu birisi varsa zaten aklına getirmiştir. Olsa ne yenirdi he.
0
inşallah hiçbir zaman yolumuz samsuna ve samsunlulara düşmez. (sözüm sözlükten dışarı) - why god why 17.07.2020 03:22:54 |#3843213
3
+
-entiri.verilen_downvote
"Sen yine de bir parça benimdin, ben bütün ruhumla senin..."
1
+
-entiri.verilen_downvote
Çalıkuşu denilince aklıma ilk gelen döner ekmek affınıza sığınıyorum.
14
+
-entiri.verilen_downvote
Dizisi her sabah TV2'de oynuyor. Fahriye Evcen'li olan hani... Zaten sırf onun eski halini görmek için izliyorum. Bu kadın eskiden çok doğal güzeldi de zamanla böyle bir yapaylık geldi sanki. Kitabı okurken de kitaptaki Feride karakterini kafamda Fahriye Evcen oynuyordu. Kamran'ı ise Burak Özçivit olarak düşünüyordum ama saçlarını sarıya boyatmış halini. Kitapta Kamran sarışın ya. Önce filmini izlediğim her şeyde olur bu. Ulan konu çok dağıldı yine. Bu arada Çalıkuşu, Atatürk'ün başucunda tutup ara sıra açıp birkaç sayfa okuduğu bir kitapmış. Bunu da herkes biliyordur artık da neyse...
Sonuç olarak güzel kitap ya okuyun. Dizisi de iyiydi. Zaten dönem dizilerini hep sevmiş...
Neyse ya
3
+
-entiri.verilen_downvote
Samsunda döner denince akla ilk gelen dönerci. Kokoreçi de efsanedir bee
kitabı ve dizisi olan eser. severek izlemiştim bi ara. aynı zamanda samsun'un meşhur dönercisi. gurbetçiler hasretini çeker öyle bir şey. uyduruk bir yer değil gayet klas mekan ve birçok şubesi bulunur. yok böyle lezzet. yazarken canım çekti....
6
+
-entiri.verilen_downvote
okudugum en guzel romanlardan hala da donup donup okuyorum. Gecen sene yks ye girmeye iki hafta kala youtube dan calikusuna baslamistik ablalarimla uyumayip sabahtan aksama kadar izleyip bitirmistik sinava kadar 30 bolum zaten su aralar da tv2 de sabah 11de oynatiliyo
3
+
-entiri.verilen_downvote
Canımı çok acıtan bir diziydi. Feride’nin öz teyzesi, Feride’ye “besle yetimi oysun gözünü” derken eniştesi susturmuştu onu...Feride’nin kırgınlığı, suskunluğu, içe atışı...
1
+
-entiri.verilen_downvote
Reşat nuri güntekin'in sevilen romanından esinlenen 1986 yapımı 7 bölümlük mini dizi.
Başrollerini Aydan şener ve kenan kalavın paylaştığı sıcacık samimi yeşilçam dizisi.
Izlerken bir yandan Aydan şenerin güzelliğine hayran kalıp bir yandan esin enginin bestelediği essiz müzikleri ile duygulanıyorum. Zaten çok az şey duygulandırabilir beni. Bu nedenle benim için yeri ayrı.
5
+
-entiri.verilen_downvote
Bir edebiyat öğretmeni kitabı elime almadan nefret ettirdi bana. Babamın kuzeni, 15 yaş büyüktü benden, küçükken hep aşağılardı beni o ünideyken hep gidip uzaktan kitaplarına bakardım Dönüşüm, Katre-i Matem ve Çalıkuşu bu üç kitap küçükken çok dikkatimi çekmişti fakat soramıyordum ona. -Bu arada herkesin içinde seviyormuş gibi davranıyordu arkada hakaret edip, aşağılıyordu. Ağzı çok bozuktu, zaten kuzeniyle evlenebilmek için okumuştu ya neyse.- Bir gün ev kalabalıkken bu Çalıkuşu'nun muhabbeti açıldı ve dedi ki " Yiaaaa ben kendimi Feride gibi hissediyorum" O gün hayatımda ilk defa bir kitaptan okumadan soğudum, çocuk aklı işte ama Hâlâ dokunamıyorum o kitaba öyle işte.
Bunları anlatmam gereksiz biliyorum ama ne yapayım Çalıkuşu deyince o kötü anılar geliyor aklıma.
2
+
-entiri.verilen_downvote
"Çalıkuşu, bu dağlardan, yine gurbet kokusu almaya başlıyordu. Gurbet kokusu! Bu kokuyu bütün ruhuyla koklamayanlar için ne manasız bir söz! Hayalimde yollar, gittikçe incelip mahzunlaşan, bitip tükenmez gurbet yolları uzanıyor, kulağımda geçen arabaların o ince yanık sesli çıngırakları ağlıyordu.
Ne vakte kadar yarabbi, ne vakte kadar? Niçin? Hangi emele yetişmek için?"
1
+
-entiri.verilen_downvote
Kitabıyla dizisinin alakası olmadığı, ama
Kitap>>>>> dizi olacak şekilde ikisinin de güzel olduğunu söyleyebilirim, dizi de başrollerden yoksa zırt