bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      içte kalan her şey. ukde kalmak olarak da kullanılır.
    2. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şu üniversite seçimleri beni fazlasıyla dert sahibi yapıyor. biliyorum daha lys var, hiçbir şey belli değil. kim bilir belki hiçbir şey gelmeyecek sıralamama -allah korusun, dua edin lütfen- ama şöyle bir sıkıntım var. büyük konuşmak istemiyorum ama tıp sıralaması yapsam dahi hayatımı karartmayı düşünmediğimden diş hekimliği seçeceğim. yani hedefim o yönde inşallah. ancak içimde ukde kalacak olan delicesine bir şey var: odtü. odtü kampüsüne girince bambaşka bir ülkeye giriyorsun derler ya, ben odtü'de okumayı çok isterdim. hayalimdeki meslek olan mimarlığı, ne bileyim mühendisliği, bilumum alanlar işte ne olursa. ama orası gözümde bambaşka ya. ayrıca şöyle bir şey de var. bir başka ukdem de tıp. biliyorum değmez ama kabullenmek gerek ki bi havası var. havası öğrenci yıllarındayken esip bitecek bir şey ama şu yeryüzü doktorları gibisinden oluşumlar yok mu.. beni öylesine cezbediyor ki.. düşünsene hiç tanımadığın insanların yüzündeki gülümsemenin sebebi sensin. üstelik maddi hiçbir çıkarın yok. bir başka be.. anlatamıyorum. bazen düşünüyorum da keşke birkaç kişiye bölünsem de gençliğin nirvanasında bunları deneyimleyip o tecrübeler, o hissiyatlar ve o anılarla tekrar tek bir vücut olabilsem. rengarenk tecrübeler, bambaşka hayatlar ve tek bir beden.. ah be çok fazla şey istiyorum ben.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      doğum günü anısına ailesinin mahzen'inden çıkardığı, onur can özcan parçası. link "benimle birlikte büyüyen bir ukde var içimde inatçı bir şarkı gibi, gururumla didişen, adı sen. ömrünle birlikte kısalan bir adam var önünde. yüzsüz bir mazi gibi her an peşinden gelen, adı ben. kim bilir beni seven bir sen nasıl gülümserdi? hak etmedim belki kaldıramam fazla gelir. adımı söylemen bile bozarken dengemi ne haddime beni seven, gülümseyen bir sen? kim bilir ben olmasaydım kim ağlardı? söyle, hangisinin gözyaşı gülebilir? ağlayan bir gamzedir insan, bazen aldatır. seni senle aldatacak kadar kim sevebilir?"
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      farazi v kayra'nın yerel radyo ep'den bir parçası. link Önünde küllük, tıka basa dolu küllük İzmaritler üstü pembe ruj, tahrik oldu Olmayıp da n'apsın? Belli tık yok (yok) Bundan sonra olmasıysa hayli hayli zor Çıkarttı gözlüğü sonra sildi camları Bunun yaparken insanın güveni hep sıfır Hafta ortasında öğle vakti dandirik bir bar Sonunu bildiğim bir gün ses çıkartmadım Ve geldi bekledikleri tam da tahminim gibi Bi' anda dört adam dört, kuşattı çevreyi Açık ve net şekilde talebeler bir yerde Muhabbetinse belli seyri her zamanki yerde Müzikten, okuldan, biraz da hatunsal durumdan Harlanan geyikle geçti dak'kalar Hatunsal durum dedim yanlış anlama Hepsinin bir tane olayı var, bozdur harca Yine de pek güzel, emin ol ki pek güzel Şimdi sövseler bile aranacak bu günler Çünkü sonrasında zerre meymenet yok Olsa zati bur'da olmam o da ayrı not Azimle sıçtım, deldiğim bir tek duvar yok Yirmi beş yaşımda beni aşan bir memlekette İşimdeyim gücümdeyim, yük olmak istemem Durduk yerde, hiçbir kimseye Her senaryo belli Dört adamsanız tabi Bi' öfke dahilinde sohbet, kader mi sanki (sanki)? Aynen öyle, bildiğin sualler Her bir akşamın sonunda arkadaş dilindeler Hepsi hızlı gitti, ben de pek tabi ki öyle Tipine baktım onların sonra kendimin Gördüğümse geride kalmış bir devir (devir) "Sade koy da geç!" dedim ve sade içtim İçimden öyle söylemiştim ancak içimde vardı ukde Artık öyle zor sabahlamak veya uyanmamak Yeni bir düstur oldu, tıraj olup da suratı cümleten kanatmak Sızlanıp vızıldamak değil, derdim alışmak Uyku yoksa dahi on buçukta gubba yatmak Fazla tribe girmeden hemen hesabı istedim Malum işte or'da zordu lüzumsuz öfke İçerde daha da kalmadan can havli dışarı çıktım Sarhoş olmanın gazıyla yazmışım mesaj: "Kafaya takma Fox’ta var Tosun Paşa" Sevinmişim Farazi’den gelen cevaplara Tabanvay eşliğinde yürüye yürüye Taksim'e Mesajlaşırken öyle karar verdik Farazi'yle On-on beş dak'ka sonra geldi kendisi "Anahtar bende kaldı iş yerinde kimse yok" Dedim "Güzel, ufak bir binboğa renk katar bu akşama" Sonrasında konuşa konuşa aşağıya Hafta ortasında akşam üstü Taksim Sonunu bildiğim bir gün Gram ses etmedim İş hanlarından her şekilde çok çekinmişimdir İçine girdi miydi bende tüyler ürperir Durumu farklı kılabilen bir şeyler isterim İkinci katta terzinin yanında iş yeri Hemen girişte solda evraklarla dolu masa Karşı cam bakar pavyonumsu bir mekana Nedense şaşmışım peruk satan o dükkana Yarın mesai var içip sıçıp da zırlama
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arapça kökenli olan, düğüm, yumru, içe dert olan şey anlamına gelen kelimedir.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tdk anlamı üzücü. düğüm, yumru demek.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnsanı gerçekten kahreden bir kelime. Bizi her zaman yerle yeksan etmiş olan ve edecek olan her şey günün sonunda boğazda takılı kalan bir düğüm içte kalmış bir ukteden ibaret olacak. Bazen şartlar insanı derinden yaralıyor. İnsanın duyusal ve duygusal bir canlı olması nimet midir ceza mıdır gerçekten bilmiyorum.
    8. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      koca bir hayat ukde içimde. koca bir düğüm boğazımda. öyle filmlerdeki gibi yüksek bir dağa çıkıp bağrınca geçmiyor, tecrübeyle sabit. sağı solu yumruklamaksa bedene verilen acıdan başka bir şey değil. öfkeyi doğuran bir ukde bu. yaşanmışlıklardan ziyade yaşanamamışlıkların boy gösterdiği, kırık bir camı saatlerce izletebilen bir boşluk. düşünün, hayatınız sizin isteğiniz dahilinde olmadan şekilleniyor ve sadece izlemekle yetinip müdahele dahi edemiyorsunuz. kendi hayatımda 3. şahsım ben. artık gerçekten mucize beklemiyorum. sanırım ben değil mucize, hiçbir şey beklemiyorum. kafamın içinde verdiğim savaşın kazananı çıkmayacak. kayra(kitap karakteri) gibi zihinsel bir ölüme sürüklendiğimi düşünüyor ve bunu istemiyorum. 'böyle bir ömür geçmez ve kimse de senle böyle bir ömür geçirmek istemez' demişti ömrümü geçirmek istediğim insan. bazı cümleler bir dağdan daha ağır olabiliyor insan hayatında. ben bu yazıyı yazarken önümde 3 tane palmiye ağacı sağımda ise bir sokak lambası var. ben bi tahta bankta oturuyorum, gorsel. çalan şarkı ise core of nature. midlake'ten. üzerimde hala kamuflaj var. dağın başında olduğum için şehir ışıkları yok ve yıldızlar harikülade şekilde göz önünde. şanslıysam 3-4 tane yakalıyorum kayanları. hiç 3-4 tane yakalayamadım.
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bir melike şahin, ah kosmos şarkısı İnce ince işlenmiş tınılar...