bugün
yenile
    1. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      canfeza, ömer oral ve emarın birlikte yaptığı muazzam çalışma. tünel en sevdiğim dörtlüğü; "Gezegenin her yerinde kokun var Çıkamadım hâla yokluğunun şokundan. Bir unutmayı öğrenemedik okulda Eros sen de bir yalansın, okunda." şarkının tüm sözler; Çok değiştin, ama aslın hâla bende, Paylaşamam seninle bile Duyarsın düşünce dile. Her gün, her gün, her gün… Canfeza Kimi insan için gün erken başlar. Kimi insan içinse gece geç biter. Kimisinde ölümsüzdür aşklar, Aşk dediğin, kiminde bir gece de yiter. Gezegenin her yerinde kokun var Çıkamadım hâla yokluğunun şokundan. Bir unutmayı öğrenemedik okulda Eros sen de bir yalansın, okunda. Gözden ırak olan, gönülden de ıraktır. Sevmeye başlayınca sevilmeyi bıraktım. Gözümde abd, gönlüm de ıraktın. Zamana bırakmayı da, zamanla bıraktık. Sen beni, ben herşeyi yitirdim Kader bizi nasıl başlattıysa öyle bitirdi Nasıl çekildiysem sana, öyle itildim, Nasıl götürmüştün beni de, böyle zor getirdim. Nakarat Emar Çok değiştin, ama aslın hâla bende, Paylaşamam seninle bile Duyarsın düşünce dile. Her gün, her gün, her gün… Kokun var evimin her köşesinde Dokunur kanıma şarkılar her hecesinde Yenilip yenilip sana her seferinde Zoruma gidiyor yaşamak her nefesimde. Her nefesimde… Her nefesimde, Her nefesimde sen, sen. Emar Çok edepli gitti ruhum bile duymadı. Oysa çıt çıkarsa duyar uyanırdım Duyduklarım gitmeme yetmedi Gitmemem; bi kalman etmedi. Bir elveda demiş, giderken bana sözde Nasıl ağlamazsın yüreğim kavruluyor közde Harcanıyor hayallerimiz el elinde Bir umut daha yoğuluyorum boğ elinle. Yüzüm günyüzü görmüyor değmiyor hiç gün eli Ne yazık sonu sana çıkmıyor bu tünelin. Dar bir eşikten sana kaçırdım aklımı Dünya açık bir cezaevi, çitleri tenin. İçtiğim şu yemin boğazımda durur Her tarafım yara, değ birine dur Hâla dağınıksın, arkanı topluyorum Kalbin ortasına cehennem mi konur? Sen, Allah’ın bana bak sana yazdım deme şeklisin, Gözlerinden okuyorum. Her gün, her gün, her gün… Nakarat x2 Emar Kokun var evimin her köşesinde Dokunur kanıma şarkılar her hecesinde Yenilip yenilip sana her seferinde Zoruma gidiyor yaşamak her nefesimde. Sessiz ol hazanım Hüzzamdır bu gelen Gittikçe kaybolduğum bu tünel Karanlığın en deminde bir elem Saklandı hislerin gizlendi mâbedin Kaldım arafın ortasında Yok mu yardım eden? Aşıklar ölmez derler Ölen aşk uğruna kör olur Körü körüne kör kütük lâl olur Ferhat olur Kerem olur Mecnun olur Hani dalıp gidersin ya bu tünelde Hayat sevene zindan olur. Zindan olur. Zindan olur.
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu şarkıyı gece gece dinlemek de daha bir güzel.. "gezegenin her yerinde kokun var çıkamadım hâla yokluğunun şokundan. bir unutmayı öğrenemedik okulda eros sen de bir yalansın, okunda."
    3. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      mehmet akif ersoy'un kitabı. okumaya daha fırsatım olmadı.
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yirminci yüzyılın ilk yarısında yazılmış olsa da insanlık kadar eski, insanlar yaşadıkça da var olacak ruh hallerinin dibine kazılan bir "tünel" bu kitap. özdeşlik arayışı, aşk, tutku, şüphe ve cinayet... sıradanlığın ve sanatçı ruhunun, aklın ve içgüdünün birbirine karıştığı girdaplarda soluk soluğa bir yolculuk. bizi götürdüğü yer ise daha ilk cümleden belli: ben "juan pablo castel, yani maria iribarne'yi öldüren şu ressam..." varoluşçu bir antikahramanın cinayet itirafnamesidir tünel. fransızcaya çevrilmesini albert camus'nün önerdiği, graham greene'in hayranlıkla karşıladığı bir başyapıt. (bkz: el tunel) ernesto sabato'nun felsefi ve edebi evrenindeki yolculuğunun da ilk adımı. tünel, çağımızın temel entelektüel sorunlarını, toplumların ve ruhlarımızın karanlık, izbe köşelerini didikleyen bir üçlemenin ilk kitabı. yaratıcılık ve dışavurum, istense de istenmese de en azından tek bir kişiyle duygudaşlık, anlamdaşlık için değil midir? ya böyle bir kişiye rastlarsa yaratıcı? işte, ressam castel'in öyküsü böyle bir rastlaşmayla yani maria'yla başlar. kurtarıcısını, tüneldaşını bulmuş gibidir. marazi bir ruh taşkınlığıyla sarılır maria'ya... aşkın, takıntının, kuşkunun, kıskançlığın, sıkıntı ve deliliğin kol gezdiği castel'in dünyasında gerçeklik duygusu adım adım yitirilir. geride ne yaratıcı, ne de yaratı kalır. cinayet de çözümsüzdür, kalıcı olan tek şey sonu gelmeyen kuşku döngüsüdür.iflah olmaz aşkları, ruh tutulmalarını bilenler için... (tanıtım bülteninden) (bkz: ayrıntı yayınları) 2016 ''geçmiş daha güzeldi'' tümcesiyse, geçmişte şimdiye oranla daha az kötü şey olduğu anlamına gelmiyor, yalnızca insanlar geçmişin kötülüklerini unutuyorlar, hepsi bu.''
      1her yer gizli bkz her yer ek bilgi bkz. her yer dolu dolu aha osmannuri kesin bu dedirtiyorsun teşekkürler :) - devriksekiz 14.03.2017 15:36:50 |#3275776