sarmaşık

vizyon tarihi 3 aralık 2015 olan türk filmi. --- spoiler --- yönetmen koltuğunda tolga karaçelik otururken, filmin görüntü yönetmenliğini gökhan tiryaki, müziklerini ise ahmet kenan bilgiç üstleniyor. nadir sarıbacak ve hakan karsak'ın başrollerini üstlendiği yapımın oyuncu kadrosunda kadir çermik, özgür emre yıldırım, osman alkaş ve seyithan özdemir gibi isimler yer alıyor. film armatörünün iflasıyla açık denizde bağlı kalan bir gemi ve gemide mecburi nöbet tutan bir grup mürettebatın gerilimli hikayesini oldukça başarılı bir dille beyazperdeye taşıyor. bir armatör iflas eder ve o sırada seferde olan gemisindek mürettebat gemide mahsur kalır. zira deniz hukuku gereği gemide kalmak zorundadırlar ve hiçbir yere kıpırdayamazlar. 5 gemici ve bir de kaptandan oluşan mürettebat bu huzursuz bekleyişte hiyerarşik güç mücadelesine girecektir. --- spoiler --- https://www.youtube.com/watch?v=10il-Tw99B0

nadir sarıbacak varsa bu filme gidilir. trailer'a göre güzel gibi görünüyor. türk sinemasının enleri arasına girebilecek kapasitede bir film olabileceğini öngörüyorum

nadir sarıbacak'ın devleştiği mükemmel bir film. izlerken bir çok sahnede oyunculuk olarak insanın tüylerini diken diken ediyor. bir gemide mecburen bir kaç ay geçirmek zorunda kalan 5 kişinin (kaptanla 6 kişi) kendi aralarındaki otorite kavgası kusursuz bir şekilde işlenmiş. özellikle filmin görüntü yönetmeni şahane bir iş çıkarmış. görüntülere bayıldım açıkçası. müzikler de şahaneydi. filmde bir çok gönderme var. mesela; filmde namaz kılan tek karakter sürekli arkadan iş çeviriyor. bu karakter özellikle son dönemlerde dincilerin (iktidar olarak) samimiyetsizliğini göstermek için betimlenmiş. bence. kürt karakteri tamamen muamma gibi bir şey. bedenen herkesten kalıplı olmasına rağmen hiçbir şeye karışmıyor. karıştığı anlarda ise sadece ve sadece güçlünün yanında oluyor. ki en nihayetinde gemidekilerin kabusu oluyor. yönetmenin burada pkk'ya gönderme yaptığını düşünüyorum. filmden çıktıktan sonra özgür emre yıldırım'la ayaküstü az bir şey sohbet etme fırsatımız oldu ve kendisine böyle güzel bir filmi bizlere sundukları için teşekkür ettim. bir de cem karaca'nın deniz üstü köpürür şarkısı filme mükemmel gitmiş. gidin bu filmi izleyin. böyle eşsiz filmleri çekiminde emeği geçen herkesin para kazanmasına vesile olalım. eline-emeğine sağlık tolga karaçelik.

akşam saatlerinde beyoğlu sinemasında izlediğim kült yapım. filme dair söylenecek o kadar çok şey var ki nereden başlasam bilmiyorum öncelikle nadir sarıbacak'ın ellerinden öperim bir insan ekranda ne kadar devleşir deseler ancak nadir kadar der kapatırım muhabbeti. izlerken nefes alış verişimi bile kontrol edemediğim, koltukta bıçak sırtında izlediğim bir filmdi. filmin derinlemesine inersek farklı karakterlerde beş erkeğin çıkışı olmayan bir yolda verdikleri iktidar mücadelesini anlatıyor. hayatın özündeki sınıfsal kavramlar, kimlik sorunları sahneye o kadar iyi yansıtılmış ki beybaba denilen kaptan bozuntusu safına çekebileceği iki saf adamı başta yanına alıyor ve karşısında iki psikopat bir tarafsız kürt kalıyor, denge dediğimiz şey ancak böyle sağlanıyor işte mesele birlikteliğin bozulmaması değil güçlü olanın gücünün kaybetmemesi ve huzurunun kaçmaması. karakterler hayatın acı gerçeklerini bir bir koz olarak kullanıyor önce dengeyi bozan yani savaşın başlamasına engel olan sessiz ağır topu ortadan kaldırıyor ve sonrasında savaş başlıyor. sarmaşık ise bu işten hiç bir şekilde kurtulamayacağını simgeleyen bir metafor, hayalete gelirsek insanların içindeki korkuyu temsil ediyor. ne ararsanız var bu filmde argo,savaş,delirme,arzu ve dibine kadar yaşanılan bir çok duygu. son olarak söyleceğim köküne kadar bir erkek filmi olmuş mükemmel olmuş emeği geçen herkese teşekkür ederim böyle bir yapıtı bize izlettikleri için. ayrıca filme oscar vermeyen akademinin de amına koyayım.

izlenmesi gereken türk filmlerindendir.

en iyi 3 türk filminden biridir gözümde. harika bir film.

ayrıca yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki.

harika oyunculuklar guzel bir kurgu müthiş bir film. nadir sarıbacak der susarım

ayrıca aşk kelimesi farsça sarmaşık kelimesinin kökünden gelmekteymiş düşününce mantıklı geliyor (bkz: bunlar hep bilgi)

gelmiş geçmiş en iyi türk yapımı diyebileceğim bir film

mabel matiz şarkısıdır. bağlantı Öyle bir taht yaptım ki sana Kimsenin gücü yok yerin' almaya Kor denizden o gül dudağın Söyle şimdi kimden yana Gönlün var mı bende sarmaşık Yol mu karmaşık Her neyse Alıştık belki, aşk bu sırnaşık Öldür dersin Ölmez de Kuş uçmaz kervan geçmez kerbela Sana kolay gitmek, kalmak güç bela Yırtıldık kağıt gibi ortadan Satırlar sende ben beyaz boşlukta Gönlün var mı bende sarmaşık Yol mu karmaşık Her neyse Alıştık belki, aşk bu sırnaşık Öldür dersin Ölmez de

(#2262704) müziği çok hoş

henüz bugün izleme fırsatı bulduğum film. psikolojik olarak insanı yorduğu noktalar olsa da verdiği mesajlar çok yerindeydi.

müziği hoş mabel matiz şarkısı.

gizem'in en sevdiği, ne zaman buluşsak dinlediği şarkıydı. bu flört döneminin sonlarında nakaratını* bana söylerdi, gözümün içine bakıp hem de. ama sesi kötüydü be :d bu sabah aklıma geldi, her ne kadar bana siktiri çekse de insan özlüyor. onca anı, onca bakış, onca sarılma... sen benden geçtin de ben senden geçemedim bir türlü, yerini doldurmaya çalıştım ama sanki herkesle konuşup anlaşmışsın gibi kimseden yüz bulamıyorum, bulsam da o tadı alamıyorum. çok sevdim lan seni, gururumu sikeyim. *Gönlün var mı bende sarmaşık Yol mu karmaşık Her neyse Alıştık belki, aşk bu sırnaşık Öldür dersin Ölmez de

dün gece yeniden izledim de, muhteşem be muhteşem.. t: 2015 yapımı tolga karaçelik filmi. bana göre son yıllarda yapılmış en sağlam yerli yapım. zira koskoca bir ülkeyi bir gemiye sığdırmak ve içindeki çeşitli farklılıkların birbirlerine olan etki - tepkilerini bu derece gerçekçi/net yansıtmak, inkar edilemez ki çağın çok ötesinde bir iştir. sadece bu başarı bile ne kadar takdir edilse az kalacakken, adam bir de dışarının bize etkilerine değinmiş, çeşitli tarihi olayları satır aralarında yad etmiş.. ve bunu metaforlardan domino etkisi yaratarak yapmış.. gemiye ülke, kaptana hükümet, gemiyi durdurana emperyalizm, mürettebata halk demiş. -birkaç defa daha izlense daha neler neler buluruz da, şimdilik bu kadar bile kafi.- kaptanın tutarsız, fevri, saçma çıkışları.. "dinci" ve "kürt" denilen karakterin son ana kadar hep en güçlüden yana olup, tüm olan bitene isyan etmemeleri.. ama açlığın ve belirsizliğin yan etkisiyle birbirlerine düşen mürettebatın, daha sonra bir "bütün" olarak kaptana yönelmesi.. "hepimiz aynı gemideyiz." mesajından tutun, "tanımak istiyorsan güç vereceksin bunlara." mesajına kadar her şey olağanüstü. kan yerine etrafa sarmaşıkların yayılmasını da şeye yordum; insan yok oldukça doğanın kendine gelmesi.. ya da insanın toprak ananın evladı oluşu.. velhasıl; izleyin, izlettirin. en azından nadir sarıbacak'ın o enfes performansı için.. not: gemide'yi ve cinayet saati'ni fazla fazla anımsatmıştır.

nadir sarıbacak'tan ötürü hep merak ettiğim ama izlemeyi hep ertelediğim, bugün tesadüfen kendisi ile alakalı bir haber okuyunca aklıma gelen ve az önce izlediğim, özellikle son anlara doğru gerim gerim gerildiğim harika film. filmin cem karaca ile başlayıp bir hayli keyiflendirmesi, onca gerilimin ardına da cem karaca ile bitmesi az da olsa üzerimdeki elektriği aldı. filmdeki otorite sahibi deyimi yerinde ise milletin ağzına s*çan beybaba onun yalakası dinci ismail sessiz, sonunun ne olduğu bile belli olmayan kürt hep orta yol bulmaya çalışıp da sonunda herkes gibi kendisi de patlayan nadir karakterleri... düşünüp dalınca uzak diyarlardaki güzel bir memleketin ufak bir özetini anlatıyor gibi. muhakkak izleyin.

Evdeki Saat grubunun yeni şarkısı. İlk dinlediğimde eh işte gideri var diyip geçmiştim 2. dinleyişimde yalnız bu iyiymiş he diye bir tepki verdim. Yarım saattir döngüde. --- spoiler --- Dün nеdеn yarından daha karmaşık, Kеndi korkularımla hеsaplaşıp, tеmizlеrkеn Bir yеr istеrkеn. Ama gеçmişimе gündеn günе yaklaşıp, Nеfrеtimi saklayıp bir sarmaşık, Filizlеrkеn. Dеrinlеrdеn Yinе sarıp sarıp başa düşünüyordum, Açık kapı ama üşümüyordum hеnüz еrkеn. Hеnüz еrkеn Çünkü yanıp yanıp yanıp tutuşuyordum, Küllеrim sana doğru uçuşuyordu sеn izlеrkеn. Vе sonra çok şеy yaşandı. Yaşandı çok yеni durumlar. Bak hala aynı korkular. Bir insan kaç kеz sorgular. --- spoiler --- Spotify Youtube

t: çok iyi bir altyapıya sahip olan evdeki saat şarkısı. "çünkü yanıp yanıp yanıp tutuşuyordum..."

birtakım abuk sabuk sorunlar yüzünden yurtdışına gitmem gerekiyordu. iş de ayarlamıştım fakat bu gidiş aslında bir kaçıştı. herkesten kaçmak uzaklaşmak istiyordum. annem günlerce beni bu karardan vazgeçirmek için her yolu denedi. ne yapsa, ne dese boşunaydı çünkü terk-i diyarı kafaya koymuştum. ayrılık vaktinin çatmasına çok az bir süre kalmıştı. salonda karmakarışık duygular içinde oturup aptal aptal müzik kanallarından birine bakıyordum. bir anda odayı sarmaşık'ın müthiş introsu doldurdu. sonra annem ağlamaktan şişmiş gözler ve elinde bir fincan çayla tam o sırada içeri girdi. birlikte geçirebilecekleri hepi topu on dakika varken, belki de hiçbir zaman geriye dönmeyecek olan oğluna yaptığı bu sıcacık jesti görene kadar kendimi tutmayı başarmıştım. meğer gücüm son demlerini yaşıyormuş. aşık olduğum ilk kadına sımsıkı sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. sarmaşık çok ama çok sevdiğim, lakin her daim o dramatik anları çağrıştırdığı için dinlemekten inanılmaz çekindiğim muhteşem bir şarkı. matiz'in ustalık eseri, bize bir armağanı, lütfu. ağzına, aklına, kalbine sağlık be adam. link