reenkarnasyon

buna inanan maldır. hele ki başka bi canlı bedeninde falan filan muhabbeti tam bir aptallıktır. (bkz: giden gelmiyor acep ne iştir)

(bkz: -ben bi daha gelicem -bak)

ölünce reenkarne doğru çünkü herkes bir gün öldüğünde sevdiğinin gözyaşında canlanır

ruhun bedenden bedene aktarıldığı olay. yani insan olarak ölüm bir babun olarak doğabilirsiniz tekrar çünkü ruh ölmez geçiş yapar.

benim gibisi bidahada gelmez deyip önemsemediğim felsefe zımbırtısı

öldükten sonra başka bir şekilde yeniden dönme durumu. türkiyede hatay'lı vatandaşlarda sıkça dillendirilir. diğer taraftan orada bir hindistan var.alayı geri döneceğiz diyor.

cem yılmaz'ın çok güzel anlattığı kuram. tabi be oğlum bi dahaki sefere kralsın

reenkarnasyon cin çarpmasıdır!best of hasan karacadağ bulamaçları.

ayrıca yeni bir yazar, hoş gelmiş.

eski bir inanış şöyle der "doğum lekeniz varsa bir önceki yaşamınızda oradan yaralanıp ölmüşsünüzdür" .. benim yüzümde. sol yanağımda ufak bir yara var, sanırım tarihe olan sevdam yüzünden bir savaşta öldüm.. nerden mi biliyorum ? çünkü rüyamda gördüm.. kanlı bir savaş! ortasında ben. sanki ilk defa değil yüzlerce defa yapmışım bu işi. bir ordu! başında ben. kocaman bir savaş, bir ölümlü fırtına.. herkes birbirine saldırıyor. mermiler bitmiş, süngüler çarpışıyor.. ama ne çarpışma! birisi geliyor üstüme haklıyorum onu, 2 kişi geliyor yine haklıyorum. git gide çoğalıyor düşmanlar... birisiyle uğraşırken diğeri geliyor. birisi kaldırıyor süngüyü vuruyor, sol yanağıma.. düşüyorum.. derin ve keskin bir acı. gökyüzünü görüyorum daha önce neden bu kadar muhteşem olduğunu farketmediğimi soruyorum kendime.. o muhteşemliğe yumuyorum gözlerimi. kan ter içinde kalmış, zamanın en derinine gitmiş gelmiş biri olarak uyanıyorum yatağımda..

(bkz: al bak) ((((0))

dinen böyle birşey yok .uykuda rüya alemine daldığımızda ruhumuz bedenimizden çıkar, orada gördüklerimiz bizi yanıltır.

reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. reenkarnasyon kavramı asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder.

ben bidaha gelicem (((0) bak yok öyle bişey (bkz: cem yılmaz)

onedio'nun sayısız testine ilham veren konu. (bkz: önceki yaşamınızda kimdiniz) (bkz: önceki hayatında nasıl öldün) (bkz: önceki hayatında ismin neydi) (bkz: daha önceki hayatında neydin) ... bazen abartıyor; (bkz: önceki hayatında sevgilin kimdi) (bkz: önceki hayatında kiminle evliydin)

birinden dinlediğime göre bu inanış yine ahiret inancından doğmuştur. bedenler ölür ruhlar daima kalır. islam inancında ruhlar başka bir aleme gider. fakat bazı inançlarda başka bir alem olmadığına inanıldığı için ve ruhları kabul ettikleri için bu ruhların bedenlere tekrar aktarıldığına inanırlar. bu olayada raenkarnasyon denir.

bunu yaşayan insanlar varmış gerçekten, duyduğum zaman çok şaşırmıştım

"rean ne amk" dedirten başlık. (bkz: reenkarnasyon)

ikinci ya da daha fazla hayat inancı. ahiret inancına bir miktar benzemekle beraber, dünya hayatı olduğu ve ruhun farklı bir bedende ya da canlıda canlanacağı inancı hakimdir. bu inançla ahiret inancının başka bir kesişim noktası ise ilk hayatta yapılanların sonraki hayatta karşılığının alınacağı inancıdır. doğrusu fiziken haklı tarafları var. enerji dönüşümleri sonucu ruhumuz olmasa dahi organizmalarımız bir şekilde dünyada hayat bulmaya devam edecek zaten. bazen aklıma geliyor da, reenkarnasyon eğer gerçekse ve iki hayat şansımız varsa, ikinci hayatımızı yaşayıp yaşamadığımızdan nasıl emin olacağız? bu kaçıncı hayatımız acaba?

dinen yoksa yoktur arkadaş götünüzden bi şeyler uydurmayın.

ruh göçü.

ebenin amı olarak yarın gel göreve başla

sabah birkaç bilgi entrysi girmeyi düşünüyordum başlığın hortlaması iyi oldu hatırlatıcı olacak

eğer gerçekten varsa ben aslında benim torunum olabilir miyim (bkz: kafamda deli sorular)

eğer gerçekse önceden bir koala olabilirim.

arada düşünüyorum ulan ya böyle bir şey varsa diye ya önceki hayatımda örümcek falansam böyle boktan bir hayatın başka açıklaması olamaz çünkü

📎:uzun entry. haberiniz olsun. okumanızda fayda var. 📎:gün içinde up'larım çok taşlanan bir olgu. ama bir araştırmanızı tavsiye ederim. genelleme yapmadan söylüyorum: din hocasının bile bu konu hakkında sıfır bilgiyle hikaye anlattığını biliyorum, o yüzden çoğu kişinin araştırıp etmeden reenkarnasyonu taşlamasından rahatsızım. şöyle kısa bir bilgi vereyim, hocanın anlattığı hikayeden gideyim. "bir gün bir budist adamın babası ölmüş. bu adam da bir bilge budiste gitmiş. ve 'benim babam öldü, geri gelir mi' demiş." dzzzzzt. birinci yanlış. budist birisi gidip de benim babam öldü geri gelir mi ya demez. nasıl ki senin tanıdığın öldüğü zaman gidip bir imama nerey gitmiştir diye sormuyorsun o adam da sormaz. "budist bilge de 'iyi biriyse insan olarak geri gelmiştir.' demiş." dzzzzzt. ikinci yanlış. birincisi budist bir bilge bu cevabı vermez, çünkü reenkarnasyonda 'iyiysen insan olarak geri gelirsin diye bi şey yok. "adam gitmiş hindistandaki tüm herkese sormuş 'siz benim babam mısınız' diye" dzzzzzt. üçüncü yanlış. tombala. bir budist gidip de kimseye sormaz, babasını aramaz çünkü bilir ki babası tekrar bir bedene ankarne olup geçmiş yaşamını unutmuştur (geçici süreliğine) "sonra bilge budiste gidip durumu anlatmış ve bilge de " demek ki baban iyi biri değildi, kötü biriydi, demek ki hayvan olarak geldi.' diye cevap vermiş. bu adam da tüm hayvanlara sormuş siz benim babam mısınız diye." dzzzzzzzzzzzzzzzzt. ve buraya ebesinin örekesi kadar büyük bir yanlış. bir bilgi: reenkarnasyonda geriye gidiş yoktur, yerinde sekebilirsin ama asla geriye gidemezsin, hep ileri gidersin. diğer yanlışları da siz bulun. ... peki kardeşim nedir bu reenkarnasyon diye soracak olursanız şöyle anlatayım. enkarne/ankarne kelimelerinin anlamı, ruhun bir bedene yerleştirilmesi demektir. her dinde de mevcuttur. (bkz: müslümanlıkta anne karnındaki çocuğa ruh üflenmesi) reenkarne ise ruhun, bulunduğu beden öldükten sonra tekrar, başka bir bedene nakledilmesi demektir. reenkarnasyonun anlamı budur. yani daha dikkatli incelerseniz 'tekrar dirilme' olayı yoktur. ruh zaten ölümsüzdür, beden eskir ve kullanılmaz hale gelir, ruh o bedeni terk eder ve yeni bir bedene aktarılır (!). ruh gelişmesi gereken bir enerjidir ve eğitimsiz ruh çocuk gibidir. eğitilmek için bedenlere ve farklı yaşamları deneyimlemeye ihtiyacı vardır. (beden dendiğinde aklınıza sadece insan bedeni gelmesin. bitki, hayvan, bakteri, atom bile olabilir.) en deneyimsiz ruh doğal olarak en basit seviyeden başlar. sonra giderek gelişen bedenlerde farklı hayatlar yaşayıp deneyim kazanır. işte çok taşlanan reenkarnasyon inancının temeli budur. yeniden dirilme gibi bir olay da yoktur. ruhun dünyaya eski bedeninden farklı bir bedenle gelmesidir.

başka bir hayata yeniden doğmak yerine şimdiki hayattan 'save' alsak

şehzade mustafaydım ben de önceki hayatımda

inş vardir ya

sanırım bundan önce ki hayatımda insandım şimdi neyim bilmiyorum

inanmasam da ciddiye aldığım bir teori ve illa ölür ölmez ruhun yeni bir beden kazanması şart da değildir. komple evren sonlanıp dünya yeniden başlatılbilir. bu da aşağı yukarı bir reankarnasyon mantığıdır. (#1088222)

var lan boyle bir sey. onceki hayatimda ben zengin vicdansiz bir picmisim. suan tam tersi. ayri bir galaksi de bambaska bir hayatin icindeyim. diger galaksideki bana selamlar.

ne bu

mesut Özil Inan var mı bilmiyorum ama komik amk .d böyle bir durum olsaydı. Dünyada insanlar adem ile hava arası gidip gelirdi. Saçma mı oldu örnek. (bkz: zehir gibi sigara)

"göz" adlı filmi izleyin

ya seneler öncesi bir çocuğu çıkarıp sevgili barış manço'nun ruhu girmiş bana diye bağırtıyorlardı. çocuk kendini kaptırıp oğullarımı özledim falan bile demişti. lütfen bunları evde denemeyin 18 yaş altınada izletmeyin.😂😂

eğer reenkarnasyon gerçekse öteki yaşantımda sağlam günahlar işlemişim herhalde acısı şimdi çıkıyor

eğer varsa şuan beylikdüzünde oturup maslak'da üsküdar'da kadıköy'de çalışan, okuyan bizler önceki hayatımızda ne bok yedik çok merak ediyorum.

ruhun bir bedenden ötekine geçtiği inancının adı olan reenkarnasyon, karma doktrine bağlı olarak doğmuştur. reenkarnasyon inancına göre, bedenden ayrı olarak ruhun ölümden sonra devamlılığı, ruhun kendi derecesi içinde yüksek veya alçak bir şekilde meydana gelmektedir. buna göre insan yaptıklarına uygun tarzda, insan, hayvan veya tanrı olarak yeniden doğar. ölümden sonraki hayatta mutlu olmak, hayatta iken doğru hareket etmeye bağlıdır. sonuç itibariyle herkes yaptığından sorumlu tutulacaktır. reenkarnasyon inancına göre kişinin ölümden korkmasına gerek yoktur. i̇nsan devamlı olarak tekrar doğuşlarla isteklerine kavuşur. reenkarnasyon inancına yunan, eski mısır,bazı hıristiyan mezhepleri ve tanrının yolu topluluğu gibi dinlerde de rastlanmaktadır.

(bkz: cem yılmaz ) olum sık dişini bi daha ki sefere kralsın

çokca ilgimi çeken konu. üzerine kitap dahi yazmak istiyorum.

eğer varsa inşallah kaplan olurum ama olması aşşşşşırı mantıksız ve manasız

eski yaşamımda polonyada bir çiftçiymişim akkdjdla

öyle bişi var ben marion milner ablanız

bununla ilgili tonlarca hikaye var. inandırıcılığı alt düzey de olsa tüyleri ürpertebiliyor bazıları. okuyun derim.

--- alıntı --- Hintli bir çocuk olan Titu 2,5 yaşındayken ailesine önceki yaşamından kesitleri ve Agra şehrindeki eski evini anlatmaya başlar. Anlattıkları şeyler arasında önceki hayatında bir radyo dükkanında çalışması, adının Suresh Verma olması ve hatta Uma isimli eşinden de 2 çocuk babası olması gibi ilginç detaylar da vardı. ilk zamanlar pek ciddiye alınmasa da Titu’nun bir gün silahla vurularak öldürüldüğünü ve cesedinin yakılıp nehre atıldığını söylemesi ailesini korkutmaya başlamıştı. Ailesi Titu’nun söylediklerini araştırması için abisini olayı detaylıca araştırması için Agra’ya yollar. işte tüm hikaye de bundan sonra başlar. Abisi Agra’ya ulaştığında Titu’nun söylediklerini araştırırken Uma isimli 2 çocuk sahibi dul bir kadının ilettiği Suresh Radyo isimli bir dükkan görür. Abisi olayları Uma’ya anlattıktan sonra ise Uma hemen çocuğu görmek ister. Titu bunun üzerine Agra’ya gelir. Geldiğinde ilginç bir şekilde iki çocuğunu da hemen tanır. Hatta radyo dükkanındaki küçük değişiklikleri bile fark etmiştir. Uma’ya önceden gittikleri bir panayırı anlatır ve evlerinin bahçesine gömdükleri altınlardan bahseder. Otopsi raporlarına bakıldığında önceki hayatında sağ şakağından vurulup öldürüldüğü ve kurşunun kafasının sol tarafından çıktığı yazılıydı. Bunun üzerine Titu’nun saçları canlı yayında tıraş edilir. Kurşunun çıktığı kısımda 2 yara izi olduğu canlı yayında ortaya çıkan Titu tüm dünya basınını şoka sokar. Titu bunca şeyin üstüne Agra’daki bir mahkemeye cinayetin başka ayrıntılarını da anlatır ve savcıları davayı yeniden açmaları için ikna eder. Titu’nun verdiği bilgiler sonrasında ise Suresh’in katili cinayeti itiraf eder ve olay çözülmüş olur. --- alıntı --- link video tepkisi

"yalnızlığın ressamı" olarak bilinen edward hopper'ın, 1891 yılında 9 yaşındayken yaptığı çizimdeki poz... ve o çizimden yıllaarr yıllaarr sonra başka birisi tarafından verilmiş başka bir poz; (#2056486) kim bilir, belki de sadece hissettikleri yalnızlık aynıdır... (ama poz bu kadar mı aynı olur?) (bkz: takdir türk halkının) (bkz: tesadüfler ve ihtimaller aslında düşündüğünüzden fazladır)