muhafazakarlık

öğrenmeye ve etkileşime engeldir.

geleneksel sosyal etmenlerin muhafaza edilmesini destekleyen politik ve sosyal felsefedir. Daha belirgin bir anlamda toplumun değişmesine karşı direnç gösteren, toplumsal-kültürel değerlerin korunmasını savunan sağ kanat siyasi ideolojidir.

Fatih'in izinde olduklarını söylerler.Tamam Atatürk'ün izinde olmayabilirsiniz,Fatih'in yolunda olmak en doğal hakkınız ama önce o ray ban gözlüğü çıkar,kalite türbanını başka bir ucuz türbanla değiştir,elindeki iPhone 6 plus'ı yere bırak,e tabi Michael kors çantanı da bırak...Ve kendini ilime ada.8 tane dil öğrenmeye koyul.Yapamayacaksan Fatih'in izindeyiz gibi sloganlar atma,hayatına boş boş devam et kezo kors.

bir siyasi ideoloji olmasına karşıyım.dinin siyaseti mi olur aq?

sermaye sahiplerinin daha da zenginleşmesine yol açan siyasi ideolojidir. muhafazakarlık tanım olarak geleneksel sosyal etmenlerin muhafaza edilmesini destekleyen politik ve sosyal felsefedir. ama tanımından daha fazlası da var elbet. ilk baştaki cümlede demiştim, sermaye sahiplerinin zenginleşmesine yol açar. bu da fakirin daha da fakirleşmesi demek. tabi fakirin daha da fakirleşmesi istenmez ama bunu engelleyecek bir sistem de yoktur ortada. ama orta sınıf halinden memnundur. sistemin bu şekilde devam etmesini ister. sermaye sahiplerinin çıkarlarını gözetir ve bu sert bir şekilde savunulur. geleneksel görüşlere bağlılık esastır. kesinlikle değiştirilemez. bu din de olabilir, siyasi görüş de, yemek yeme biçimi de.. yani toplumda yıkılmayan tabular vardır ve kitle bu yollarla oluşturulur. liberazime yakın olsa da liberazimden biraz daha sert bir görüş diyebiliriz. muhafazakarlığın bir sonraki adımı da faşizmdir.

günlük hayatta kullandığımız anlamıyla siyaset bilimin de ki anlamı bambaşka olan kelime.

sabit bakış açısına sahip insanlar yetiştirir. oysa insanın farklı bakış açılarına ihtiyacı vardır.

muhafazakar olmamanın orospu çocuğu olmakla karıştırıldığı ülkemizde gayet normal bir çoğunluk görüşüdür. zira orospu çocuğu olmaya çalışanlar muhafazakarlığa laf atmaktadır. orospu çocuğu değilim demeye çalışanlar da muhafazakar gözükmektedir. ne boş adamlarsınız aq cümle kurarken yoruldum.

İkiye ayrılır : Siyasi ve Ontolojik. Ontolojik bakış açısına göre, insan varlığı boyunca, muhafazakâr olmuştur. Yani muhafazakârlık, varlığın doğal bir sonucudur. Örneğin , İngiliz Muhafazakâr Mıchael Oaskeshott , balık tutmanın muhafazakâr bir eylem olduğunu ifade eder. Çünkü bu , alışılagelmiş bir eylemdir. Yani geçmişten gelen, tekrarlanan eylemler muhafazakârlık olarak adlandırılabilir. Ontolojik muhafazakârlık tam bilinçli bir muhafazakârlık hali değildir. Siyasi Muhafazakârlık ise, tam bilinçli , gelenek savunuculuğu yapan siyasi bir ideolojidir. Muhazafazakârlık, Fransız Devrimine tepki olarak doğmuştur. 19. yüzyılda ortaya çıkmıştır ve aydınlanmaya tepki olarak doğmuştur. Siyasi muhafazakârlık alanının beslendiği kitap ise , Edmund Burke' ün Fransız Devrimi Üzerine Düşünceler kitabıdır.

Siz zannediyorsunuz ki gelenekçilik, muhafazakârlık sadece bu ülkede var. Gidin bakın, orada muhafazakârlığın âlâsı var. Pehhh. Muhafazakarlik deyince aklınıza sadece İslam mı geliyor gerçekten? Yazık yazık. Bak bir önceki entryde yazmışım, siyasi bir ideoloji olarak bile bizden çıkmamış muhafazakârlık.