kars

kaşarı ve kazıyla meşhur ilimiz.

Toplanın Size bı hikayemi anlatıcam. Ayrıca memleketim olur. (bkz: memleket)

en fazla aracı olan il. (bkz: nasıl espiri ama )

Uzak doğuluyuz espirisini fırsat bilip bokunu çıkaranların yaşadığı il.

Karstan liseye gitmek için ayrıldım o zaman bursaya gittim. Bursada ilk günüm herkes soruyor nerelisin falan sıra.bana geldi dedim ki karslıyım beni o dönem çok dışlamışlardı. Yılmadım sebebini araştırdım hep dalga geçiyorlardı karslı olduğum için karsı kürt biliyorlarmıs falan filan o yüzdenmıs sınıf öğretmenimız bile bana çok kötü bakıyordu. Karsa geri dönmeyi bile düşündüm :( her yaz tatilinde iki üç arkadaşımı karsa getirdim tatil amaçlı yaklaşık 15-20 kişiyi getirmişımdır memleketıme şuan çok mutluyum. Buradan çıkarılacak ders ASLA YILMAYIN ARKADAŞLAR

Hepsi hayran karsa ve insanlarına :) (bkz: flood için özür dilerim )

kosmos filmi bu şehirde çekilmişti. o filmden beri aşırı sempatim var bu şehire.

bir arkadaşımdan duymuştum (bkz: uzayda marslıdan dünyada karslıdan uzak duracaksın) manası ne bilemedim.

nobel edebiyat ödüllü yazar orhan pamuk'un kar adlı romanıyla tanıdıkları ve belki de ismini ilk kez duydukları bir şehirdir.

2 sene yaşadığım şehirdir doğunun parisi diye anılır ama gidince görürsünüz parisi yılın 7.5 ayı karla kaplı olması da cabası

36 numaralı plaka ve 474 numaralı alan koduna sahip, doğu anadolu bölgesinde bulunan ilimiz.

memleketim. nüfusunun yarısı terekemedir bende onlardan biriyim kaşarı yoğurdu ve soğuğu meşhurdur birde birde bi yılanla bi karslıyı bi çuvala koysanız yılan çıkarın beni buradan demez arkadaşlar

zamanında çok kötülediğim ama şuan cidden özlediğim şehir. küçücük şehirde mutlu olabilmeyi gördüm orada.

bıktım ya her karslıyım dediğimde oranında kaşarı meşhurdur gibi iğrenç laf sokmalara maruz kaliyoruz yapmayın lütfen

kars kalesi, ani harabeleri, sarıkamış kayak merkezi, kaşar peyniri, kaz.

karslı bir arkadaşımdan duymuştum. 4 mevsim yaşanıyormuş. 3 kış, 1 yaz.

gezmesi çok zevkli. çok özleniyor uzak kalınca.

aga şahan gökbakar uzak doğu espirisini öyle bir işlemiş ki beynime ne zaman kars yazısı görsem veya duysam istemsizce uzak doğu muhabbeti yapıyorum.. (bkz: serbest çağrışım)

Ulan çok özledim be. Sarıkamış’ta kaymayı Kaleye çıkıp bir yandan şehri izlerken diğer yandan demlikte çay içmeyi

Gezdiğim ilk Doğu ili. Gar'dan çıktık. Yerde 5 cm buz var. Her yer bembeyaz. Ulan, dedim kısa bir an, benim burada ne işim var? Umarım tatil bir an önce biter. Neyse, arkadaşlarla otele geçtik. Sabah 7 gibi kiraladığımız aracı teslim ettiler. 4o'dan fazla il gezdim. Bu kadar çok eğlendiğim başka bir tatil daha hatırlamıyorum. İnsanı muazzam misafirperver! Bakın ben de karadenizliyim. Tüm karadenizi de karış karış gezdim. Çoğunluğu nasıl s*kerim diye bakarken, burada pompacısından restoran sahibine, muhtarından müze bekçisine hepsi sanki turistleri misafirleri gibi görmek için yarışır vaziyette. Bakın, benzin alıyorum. Pompacıya su alabileceğim yer sordum. Adam bir kucak dolusu suyu arabanın içine boşalttı. 18 şişe falan. Para vermek istedim, misafirsiniz siz ikram olsun, dedi. Görevliler içsin diye verdikleri suymuş. Taş evleri, kayak tesisi, yozlaşmış olsa da mimarisi, insanı ve tarihi dokusuyla mutlaka gidilmesi gereken şehirlerden.

Kanada/Ottawa'da bulunan bir yerleşim yeridir. Adını bizim ülkedeki Kars şehrinden alır. 93 Harbi'nde Osmanlı'ya yardım için görevlendirilen Gn. Sir William Fenwick Williams burada hem güzel işlere imza atar hem de bölge ahalisinin Ruslara karşı, teknik olarak imkansızlıklarına rağmen, gösterdiği cesarete hayran olur. Kendisi de Kanadalı olan General Williams, muzaffer bir şekilde bağlı bulunduğu Britanya topraklarına döner. Kendisinden önce de oraya Kars'ta yaşanan zaferin haberi gitmiştir, çünkü Britanya ile Kanada arasındaki telgraf ağı tamamlanmıştır. Kars'taki bu başarıyı biraz da Kanadalı generalden dolayı sahiplenen Wellington Köyü sakinleri, bu isimde başka bir köy olmasının verdiği karışıklıklardan dolayı, köyün adını değiştirerek "Kars" yapar.

iş için geldiğim yer. 4.günüm burada. insanları çok iyi nereye gitsek açlığınız var mı diye soruyorlar. :) bol bol peynir ikram ediyorlar tabi ve gerçekten çok lezzetli bir çok il de o ilin meşhur yemeğini yedim hakikaten istanbul da çöp yiyoruz biz. her taraf buz yol da yürümek sanki mayın tarlasında yürümek gibi attığımız her adımda dikkat ediyoruz. :) gördüğümüz en yüksek sıcaklık -4 ve buranın halkı hava sıcak diyor. :’) en garibi olan olanda ağzınızda ki maske ıslanıyor bildiğin sırılsıklam oluyor ya kar taneleri eriyor ya da ağzınzdan çıkan sıcak hava buhar yapıyor. arabamız da kalan içme suyu sabah geldiğimiz de donmuş oluyor :d ve bugün ıslak mendil donmuş kullanamadım :(