it

cümkenin sonuna gelince karşı tarafı acayip rencide eder.

stephen king romanı. acayip korkunçtu. filmini kötü yaptılar ama.

ingilizcede 3. tekil şahısın cansız varlıklar ve insan dışındaki canlılar için kullanılan hali. *it is my pencil *it is my dog (bkz: he) (bkz: she)

it mit siktir git.

Neyi

filmi çok ürkünç olan stephen king romanı. koulrofobi diye bir şey varsa bu film var etmiş olabilir. not: evet ben de korkuyorum palyaçolardan.

köpeğin eş anlamlısı olmasına rağmen daha ağır hakaret içeren sözcüktür.

stephen king'in efsane kitabı. 90'larda filmi çekilmişti. yenisi çıkacak yakında umarım kitaptaki kadar ürpertici olabilir. (bkz: pennywise)

(bkz: abuzer kömürcü) (bkz: information technology)

fortisetliber klasiği hitap kelimesi.. önüne gelene it diyor manyak :d (bkz: tahrik mi oldun it)

15 eylülde vizyona girecek olan korku filmi. palyaçolu malyaçolu. izlemem.

koca bir kitleyi palyaçolardan soğutan, paranoyak yapan romandır. çekilen filmi apayrı sayko zaten

çıkış tarihi 8 eylül olan, dilimize "O" olarak çevrilen stephen king romanından uyarlanan film. bir nevi remake. hatta seriye dönüştürülebilir. fragmanı aşırı başarılı. türkçe altyazılı izlemek için buraya bakabilirsiniz.

1990 yapımı filmini 6-7 yaşında izledikten sonra baya bir fobim oluşmuştu (şuan için öyle değil tabii) 2017 eylül ayın da yeniden çıkacağını öğrendim yayımlanan fragman bile tüyler ürpertici.

"bill,if you'll come with me,you'll float too.you'll float too.you'll float tooooo." hayatımda toplasan iki veya üç tane korku filmi izlemiş biri olarak merakla beklediğim film,yerse gidip izlemeyi düşünüyorum.

IT Yakın zamanda vizyona girecek olan Stephen King in en korkunç romanından sinemaya uyarlanan filmdir. Palyaço korkusu olan biri olarak ben bu filmi izlersem ölürüm.

filmi izleyip palyaçolardan daha çok korkacağım.

bugün vizyona girdi. palyaçolardan da korkarım ama meraktan gideceğim sanırım.

puh lan. benim yıllardır bırak resmini mesmini adından korktuğum film bu muymuş? ahahahahah lan palyaço korkumu yeneyim diye izledim ben bu filmi. evde tekim, son ses falan. lan korkamadım ya lan? filmin başındaki gemiciğin alabora oluşu dışında hoşuma giden çok çok az şey oldu. korkmak? ah be. ikinci filmi gelecek. 2019 veya 2020 diye düşünüyorum. açıklandı mı tarih bilmiyorum. o zamana kadar unutmuş olurum ben bu filmi. koulrofobiyi başka türlü yeneceğiz artık.

film beni fazlasıyla gerdi. korku filmlerine özel ilgisi olan bir insan olarak ilk yarısı beni biter bitmez kendimi dışarı atıp soluklanmaya itti. şimdi eve gelince birkaç değerlendirme izledim ve eleştirenlere hak verdiğim bazı zayıf noktaları var. çocuklar üzerindeki baskı daha ayrıntılı anlatılabilirdi. bazıları pennywise'ı çok karikatürize bulmuş, eski dizi ve filmden yola çıkarak standart bir palyaço olmalıydı demişler ama ben ilk gördüğüm andan itibaren baya tırstım tipten ve yapay gelmedi. aksine o renkli, canlı hali beni etkiledi.

çok iyi niyetli bir yapım. yani rant uğruna değil, iyi bir şey çıkarmak isteyerek yapılmış fakat yanlış seçimler yüzünden ortalama diyebileceğim bir film çıkmış. çok lineer bir anlatım var ilk olarak. bir bilinmezlik yok. filmin başından itibaren ne olacağını, nasıl ilerleyeceğini biliyorsun. evet kitabında da böyledir muhtemelen. dizisi hakkında çok çok az bilgim var. ama dizide bu lineerliği pennywise ve çocuklar arasındaki çarpık ilişkiyle ve psikolojik baskı ile bozuyor. korku unsurunu da bu yolla veriyordu. filmde ise daha çok jumpscare dediğimiz olayla korkutmaya çalışmışlar. haliyle aynı etkiyi yaratamıyor. karakterlere gelecek olursak oyuncuların geneli iyi. yahudi olan çocuk ve zorba tayfa hariç. ana karakterlerin aralarındaki etkileşim iyi yansıtılmış. görsel efektler hakkında sanırım 4d olayına yüklenmişler. çünkü 2d izlerken bilgisayar efekti içeren sahneler ekstra bir titreşimli, sanki fırsatını verseler perdeden atlayıp çıkacakmış gibiydi. 4d olunca tabii ki gerçekçilik katıyor bu olay ama 2 boyutluda niye düzeltmemişler bilmiyorum. böyle olunca fazla göze batıyor bilgisayar efekti olduğu. işin özü; korku filmlerini fazla sevmem. çok boş bir tür bence. sanat anlamında eleştirmeye kalksan korku filmi ulan neyini eleştireceksin? senaryo falan da bir yere kadar eleştiri götürüyor. film özelinde ise izlenir ama koştura koştura sinemaya gidip izlenir mi orası muamma. ha 4d olarak deneyimlemek isteyen varsa güzel vakit geçirebilir. bu arada filmin diziden tam 27 yıl sonra çıkması da güzel bir ayrıntı. aynı pennywise gibi. --- spoiler --- ya hikayede çok kopukluklar vardı beni en çok oradan vurdu film. millet bir şeyler görüyor ama kimse kimseye bir şey anlatmıyor falan. filmin son sahnelerinde varlığından yeni haberdar olduğunuz bir yaratığın inindesin ve millet havada uçuyor ulan sen kalkıp nasıl ben korkmuyorum senden diyip de yeşilçam dayağı atabiliyorsun yaratığa? neyse film genelinde böyle olaylar olduğu için beni tatmin etmedi zaten. uzayıp gidebilir bu liste. zorba takımı da bilmiyorum çok gereksiz geldi bana filmde. boşuna fazla rol verilmiş gibi. --- spoiler ---

film değil de kitabını okumayı istiyorum ama 1000 küsür sayfa olması biraz gözümü korkutuyor açıkçası.

ben bu kitaba başlarsam sonuna gelmeden başını unuturum ki

Abuzer kömürcü'nün oğlu it erdal'a karşı kullandığı hakaret. (bkz: Sen itsin oğlum adam değilsin )

stephen king'in romanı ve romandan uyarlanan filmi. beni stephen king'le tanıştıran kitap. 12 yaşımdayken arkadaşımdan ödünç alıp okuyarak, stephen çılgınlığına düştüm. en sevdiğim kitaplarından birisi bu ve (bkz: maça kızı) kitap zaten çok iyi. yetişkinlerin göremediği (her zamanki gibi) çocukların korkularından beslenen bir canavar. o. onu bir tek birlik, beraberlik ve gerçek dostluk yok edebilir. filmi fena değildi. karakterler güzel yansıtılmıştı ama yetersizdi. ikincisini izlemedim. fakat bu kitapla alakalı şöyle bir şey öğrendim ki, dumura uğradım. kitabın sansüre uğrayan kısmı. ilk basımlarında mevcut olup sonradan çıkartılmış. şöyle ki çocuklar yaratıktan kurtulup da, tünelde çıkış ararlarken ne alaka! ki grup seks yapıyorlar. evet, ne alaka? yazar burda sadece birlik olurlarsa, bir olurlarsa kurtulabilecekleri mesajını vermeye çalışmış. çok rahatsız edici. ---alıntı--- “I have an idea,” Beverly said quietly. In the dark, Bill heard a sound he could not immediately place. A whispery little sound, but not scary. Then there was a more easily place sound… a zipper. What—? he thought, and then herealised what. He was undressing. For some reason, Beverly was undressing. ---alıntı---