bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      alper canıgüz'ün 2008 yılında yayınlanan bir oturuşta okunup bitirilebilen lokum tadında harika kitabı.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2 hafta geçti hala acaba lan böyle miydi diye düşünüyorum. okuyunuz.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “ne kadar dibe batarsan, o kadar yükseğe çıkmaya hak kazanırsın sevilay,” dedim. “tutkular cehenneminden geçmeden cennete ulaşamazsın!”
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Mevsimlerden yazdı ve tercüme-i halime ne söylesem azdı. Biliyordum, gidecekti. Kim bilir belki de bir bekleyeni vardı? Lakin gözlerinden anlıyordum, o da benim gibi yalnızdı. Dışarıdan bakınca halleri pervasız, ruhu uçarıydı. Sevdiyse de çok, korkarım bana pek inanmazdı. İste bu konuda çok haksızdı. Varsın olsun; başka kim gözlerinde umudu ve acıyı aynı anda böyle güzel taşırdı? Tanrı'nın kaderime yazdığı işte bu kızdı." Olayların kurgusu da ince esprileri de yerli yerinde olan, mükemmel roman. Yazarın diğer kitaplarını da okudum, bana göre ikinci en güzel romanıydı. Ilk sırada tatlı rüyalar yer alıyor. --- spoiler --- kediler uzaylıdır. --- spoiler ---
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      boğaziçi psikolojiden mezun olup yazarlık yapan alper canıgüz’ün 2008 yılında yayınladığı harikulade kitabı. tek solukta okunan kitaplar listesinde yer ediniyor kendine. --- spoiler --- Anneni mi daha çok seviyorsun babanı mı? Bu masumane görünen soru, içinde korkunç bir gizli argüman barındırmaktadır: Bu da sevginin ölçülebilir bir şey olduğu iddiasıdır. Biliyor musunuz, çocuk o güne kadar bunu hiç düşünmemiştir bile. O hayatı ve hayatın bir parçası olarak kendisini ve diğerlerini doğallıkla sevmektedir. Ne ki, birden tartmaya başlar... Annemi mi daha çok seviyorum babamı mı? --- spoiler ---