t: bugün suratıma çarpandır.
Bugün fabrikanın mal girişi kısmına bir araç park etmiş ve mal gireceği için alınması gerekiyordu. Yeni ehliyet aldığım için ve o an tek müsait ben olduğum için bana arabayı oradan çekme işi kaldı. Uzaktan şöyle bir baktım
(bkz: nissan qashqai) gibi bir araca benzettim ve dedim ki içimden "ben bu arabayı alırım. En fazla ne olabilir ki?" Gittim sordum soruşturdum arabanın sahibini bulup anahtarı istedim. Adam şöyle bir baktı " Alabilir misin ?" dedi. Ben burada ayıkmam gerekiyordu başıma gelecekleri ama ayıkmadım ve aldım anahtarı. Arabaya doğru ilerlerken anahtara hiç bakmadım ve arabaya yan taraftan geldiğim için hiç sağına soluna bakmadan içeri daldığımdan markasını modelini göremedim. Neyse koltuğa bi oturdum karşımda
(bkz: jaguar) yazıyor. İçimden "hassiktirrrrr" dedim. Olm ben 2 aylık soförüm ve bana sanki
(bkz: tofaş) sürecekmişim gibi arabayı verdiler. Neyse güç bela arabayı oynattım ve hafif rampa bir yere bırakmak zorunda kaldım. Kontağı kapattım ve ortalama 30 sn kadar el freni aradım.(bu 2 aylık süreçte el frenini cart diye çekmeye alıştığımdan böyle bir beklentim oluşmadı değil) Neyse bi şekil el frenini buldum ve çektim. Arabadan indim ve dedim ki içimden "lan bu araba ya kayarsa?" Arabanın fiyatı 5 milyon TL. Şayet bu araba kayarsa ocağım söner, gençliğim heba olur düşüncesiyle gittim arabanın 4 lastiğine de taş koydum. Sonra döndüm dedim ki; Fakirliğin aq..