bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sabah kahvesiyle birlikte dinlenebilecek bir şarkı. nakaratı sonsuza kadar dinlenebilir.
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Beat'i aşırı başarılı Dr. fuchs & cambaz parçası. Nakaratın yanısıra son verse süper. Çok güzel sözler var içinde. "Meraklanma tek hamle keskindir düşünceler Sadece en güçlüler kendi sonunu belirler Düşüncelerdir benim derya denizim Ruhumla dalarım ve budur hayalizm Problemler çözülür karar verirsen Var olduğunu hissedersin bizimle gelirsen" YouTube bağlantısı --- spoiler --- [Hook: Dr.Fuchs](x2) Düşüncelerdir benim derya denizim Ruhumla dalarım ve budur hayalizm Problemler çözülür karar verirsen Var olduğunu hissedersin bizimle gelirsen [Verse 1: Cambaz] Gün bugün ve gülün dikeni elime batar kan akar Gözlerimle daha ölümün gelişini göremeden Bu kadar mı aciz beden? Kaldır göz kapaklarını o acıya diren, son nefesi vermeden Oturupta yağmurda ağlar mısın kendi kaderine Yoksa sadece haykırır mısın dünyaya? Kan kokusu topraktan dağılırken havaya Düşüncelerim beni aştı yıktı göğü buraya Bileklerime kadar toprağa gömülü bacaklarım Düşmanlarımın kanıyla sıvan doldu kızıl orman Eğer ölümü tattıysan yersizdir korkman Çırpınma lan artık daha ilerisi yok burdan Meraklanma tek hamle keskindir düşünceler Sadece en güçlüler kendi sonunu belirler 2. cemre suda, az kaldı nihayi sona Kanla kaplı yumruklarımı yıkıyorum yağmurda [Hook: Dr.Fuchs](x2) [Verse 2: Dr.Fuchs] Göle atılmış taş gibi batıyor insanın her senesi Düştükçe hızlanan anılar bana haram teknesi ihtiyaç duyulsa da ele atılmayacak olanlar Seslenir ve çıkmaz sokaktan göz kırpar ileri geri gider her an ve bu an Üzeri çizilmiştir tam da kafamın içinde duran Yürürken bile arkaya bakmadan hızlananlar Bırakılanlara güvenir insan ama or'da yanılırlar Yüksek gerilim hattına gelmişçesine çarpılır Aksilikler kaderimin cilvesiyse yaşanır Var olduğunu biliyor bu kelimelerin elçisi Sessizliği seviyor olsam da düşüncelerin bilmecesi Bir satır aşağıya düştüğümde bile sen varsın Sanki her gecenin karanlığında beni ararsın Gözlerimi kapadığımda şelaleden farksız Dünyamda yanan ateşin sıcaklığı ise cansız [Hook: Dr.Fuchs](x2) --- spoiler ---
    3. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      t: halil cibran'ın şahane şiiri. "kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin, toprak üzerinde uyuyanlarınkinden daha güzel olmadığı gerçeğinde, yaşamın adaletine olan inancımı yitirmem mümkün mü?" (bkz: kum ve köpük) --- spoiler --- durmaksızın yürüyorum bu kıyılarda, kumla köpüğün arasında. yükselen deniz ayak izlerimi silecek, rüzgar köpüğü önüne katacak, ama denizle kıyı daima kalacak. bugünün acısı, dünün hazzının anısıdır. anımsamak bir tür buluşmadır. unutmak ise bir tür özgürlük. yüreğimdeki mühür kalbim kırılmadan çözülebilir mi? sevgililer birbirlerinden çok aralarındakini kucaklarlar. arkadaşlık her zaman için tatlı bir sorumluluktur, asla bir fırsat değil. ancak büyük bir acı veya büyük bir sevinç senin gerçeğini açığa çıkarabilir. işte böyle bir anda ya güneş altında çıplak danset, ya da çarmıhını taşı. insanlık, sonsuzluğun dışından sonsuzluğa akan bir ışık nehridir. şafağa ancak gecenin yolunu izleyerek ulaşılabilir. gariptir ki, kimi zevklerin tutkusudur, acılarımızın bir kısmını oluşturan. kişinin hayal gücüyle, düşlerinin gerçeklesmesi arasındaki mesafe, yalnızca onun yoğun isteğiyle aşılabilir. cennet orada, şu kapının ardında, hemen yandaki odada; ama ben anahtarı kaybettim. belki de sadece koyduğum yeri unuttum. kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin, toprak üzerinde uyuyanlarınkinden daha güzel olmadığı gerçeğinde, yaşamın adaletine olan inancımı yitirmem mümkün mü? bana kulak ver ki, sana ses verebileyim. karşındakinin gerçeği sana açıkladıklarında değil, açıklayamadıklarındadır. bu yüzden onu anlamak istiyorsan, söylediklerine değil, söylemediklerine kulak ver. söylediklerimin yarısı beş para etmez; ama ola ki diğer yarısı sana ulaşabilir diye konuşuyorum. yalnızlığım, insanlar geveze hatalarımı övüp, sessiz erdemlerimi eleştirmeye başladığında doğdu. bir gerçek her zaman bilinmek, ama ara sıra söylenmek içindir. içimizdeki gerçek olan sessiz, edinilmiş olan ise gevezedir. içimdeki yaşamın sesi, senin içindeki yaşamın kulağına ulaşamaz. yine de kendimizi yalnız hissetmemek için konuşalım. sözcüklerin dalgası hep üstümüzde olsa da, derinliklerimiz daima dinginliğini korur. yaşam kalbini okuyacak bir şarkıcı bulamazsa, aklını konusacak bir filozof yaratır. zihnimiz bir süngerdir, yüreğimizse bir nehir. çoğumuzun akmak yerine, sünger gibi emmeyi seçmesi ne garip! eger kış, 'baharı yüreğimde saklıyorum' deseydi, ona kim inanırdı? her tohum bir özlemdir. öğretilerin çoğu pencere camı gibidir. arkasındaki gerçeği görürsün, ama cam seni gerçekten ayırır. haydi seninle saklambaç oynayalım. yüreğime saklanırsan eğer, seni bulmak zor olmaz. ancak kendi kabuğunun ardına gizlenirsen, seni bulmaya çalışmak bir işe yaramaz. neşeli yüreklerle birlikte neşeli şarkılar söyleyen kederli bir kalp ne kadar yücedir. yürüyenlerle birlikte yürümeyi yeğlerim, durup yürüyenlerin geçişini seyretmek değil. hayır, boşuna yaşamadık biz! kemiklerimizden kuleler yapmadılar mı? özel ve ayrımcı olmayalım. unutmayalım ki, şairin aklı da, akrebin kuyruğu da gururla aynı yeryüzünden yükselir. evim der ki, 'beni bırakma, çünkü burada senin geçmişin yaşıyor.' yolum der ki, ' gel ve beni izle, çünkü ben senin geleceğinim.' ve ben hem eve, hem de yola derim ki, 'benim ne geçmişim, ne de geleceğim var. eğer kalırsam, kalışımda bir ayrılış vardır; gidersem, ayrılışımda bir kalış. yalnızca sevgi ve ölüm her şeyi değiştirebilir.' daha dün, yaşam küresi içinde uyumsuzca titreşen bir kırıntı olduğumu düşünürdüm. şimdi biliyorum ki, ben kürenin ta kendisiyim, ve uyumlu kırıntılar halinde tüm yaşam içimde devinmekte. adlandıramadığın nimetleri özlediğinde, ve nedenini bilmeden kederlendiğinde, işte o zaman büyüyen her şeyle beraber büyüyecek ve üst benliğine uzanacaksın. ağaçlar yeryüzünün gökkubbeye yazdığı şiirlerdir. ama biz onları devirir ve boşluğumuzu kaydedebilmek için kağıda dönüştürürüz. güzelliğin şarkısını söylersen eğer, çölün ortasında tek başına olsan bile bir dinleyicin olacaktır. esin daima şarkı söyler; asla açıklamaya çalışmaz. en büyük sarkıcı, sessizliğimizin şarkısını söyleyendir. eğer ağzın yemekle doluysa nasıl şarkı söyleyebilirsin? ve eğer elin altınla yüklüyse, şükretmek için nasıl kaldırabilirsin? sözler zamansızdır. onları zamansızlıklarını bilerek söylemeli ya da yazmalısın. şiir bir düşüncenin ifadesi değildir. o, kanayan bir yaradan veya gülümseyen bir ağızdan yükselen bir şarkıdır.. --- spoiler ---