bugün
yenile
    /
    1. 14
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babamın babası olan dedemi görmeyi çok isterdim. mertliğin sembolü olan yegane adamı. annem anlatırdı, "biz gelinlerini öz kızlarından ayırmazdı. her birimizin ayrı ayrı yanına gelip 'bi isteğiniz-arzunuz var mı kızım?' diye sorar 'bu oğlanlar size saygısız ve sevgisiz davranıyorlarsa söyleyin, ben sizin babanızım' " diyen o güzel adamı işte. dünyaya yetim gelen, babasını hiç görmemiş, annesini ise 3-4 yaşında kaybeden o güzel adamı. ah be dede, babam senin çok büyük yalnızlık ve yokluk çektiğini anlatırdı ben küçükken. kafamı eğer dinlerdim çocuk aklımla. cumhuriyetin ilk yılları. sürekli sürgün yemiş bir çocuk. ne anne var ne de baba, hep birilerine hizmet etmek zorunda kalmış cesur bir genç. ne yaşarsa yaşasın dürüstlük ve adamlıktan vazgeçmemiş bir adam. taklacı güvercin meraklısı, ölüm döşeğinde olduğu an bile o zamanlar evin hizmetkarını anneme çağırtıp "rüstem efendi, allah rızası için bana hakkını helal eder misin? kızım sizler de? oğullarım? ve sen? ayşe hatun, sen? 40 yıl katlandın bana? allah rızası için hakkını helal et lütfen.." çalışıp didinip birilerine muhtaç olmadıktan sonra köyde yürüyüşe çıkıp kahvehanenin önünden geçerken içeri girip tüm gençler ayaklandığında kahveciye tüm gençlere çay vermesini söyleyip "benim biraz işim var, dönüşte öderim" diyen bu adamı özlüyorum. dönüşte tekrar kahveye girip tüm gençlere birer çay daha ısmarlayıp çayların hepsini gece kahve kapandığında kahveciye ödeyen o yetim çocuğu. yokluğun ve yalnızlığın ne boktan bir dert olduğunu bilen adamı. keşke tutsaydım şöyle elinden. benim 3-4 yaşımdaki halim ve onun 3-4 yaşındaki hali. beraber top oynasaydık. ona oyuncaklarımı gösterseydim, o ise bana yaşadığı köyü gezdirseydi. arada bir güreşip kavga etseydik. ilk kavgamızı beraber verseydik. yaslasaydık sırtlarımızı. birbirimizden güç olup mert ve adil olmayan herkesle kavga etseydik.. dünya böyle ama be dedem. özlüyorum seni güzel adam. ve anıyorum. allah rızası için bana açılan tek bir avucu boş geri çevirmiyorsam nedeni sensin. darda kalmış tek bir insanı yüzüstü bırakmıyorsam nedeni sensin. tek bir insanın hakkını yememek için gerektiğinde aç susuz yaşıyorsam nedeni sensin. tek bir sokak kedisinin, tek bir sokak köpeğinin başını okşamadan yanından geçmiyorsam sebebi sensin. ne zaman çok yalnız ve mutsuz olsam aklıma sen geliyorsun bu aralar. hiç gelmediğin kadar hem de. ve ben senin elinden tutup beraber yürüyorum tozlu köy yollarında. beraber bir söğüt ağacına çıkıp dizlerimizi soyuyoruz. canımız acıyor. yüzün beliriyor sonra gözlerimin önüne. biraz babama benziyorsun, birazsa en sevdiğim halama. en çok romanlardaki o güzel adamlara benzetiyorum ama seni. bilesin. yokluğun içinde dünyaya gelip yalnız yaşayan, yalan olmayan o güzel adamlara. uykunu bölmeyeyim. seviyorum seni dedem. ve özlüyorum..
    2. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok güzel insandır genelde bunlar. benimki de çok sevecendi. mekanı cennet olsun.
    3. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iki dedemi de bilmiyorum. olsaydı şimdi taşaklarıyla oynardım.
      0+ öperdim - hahahaahhahahahaahahha 31.01.2016 03:36:06 |#2531354
    4. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en özlediklerim... birini hiç görmedim, çok da anlatılmadı. biz biraz duygularımızı içimizde yaşayan bir aileyiz o yüzden dedemin yokluğunun üstü kapatıldı sanırım. fotoğraflarına bakarak büyüdüm, kimse bir şey anlatmasa da sanki hissediyordum. salonun bir köşesinde duran o fotoğraftaki adamı çok seviyordum. diğerini ise ben 15 yaşındayken kaybettik. hayatta en sevdiğim insan desem yalan olmaz büyük ihtimalle. dedem... dünyanın en tatlı insanıydı. süleyman demirel'e çok benzerdi. onun gibi koca göbekli kel bir adamdı. kendisi de demirelciydi zaten. :) neyse... sevildiğimi çok hissetmedim ben şu hayatta. dediğim gibi duygularımızı çok belli etmiyoruz ailecek ama dedem öyle değildi. çok severdi lan. çok severdi. mekanınız cennet olsun.
      1sen gene birini görmüşsün ne mutlu sana ben iki dedemi'de görmedim. - naily 31.01.2016 19:27:53 |#3298116
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tiksindiğim, zerre samimi bulmadığım yılmaz morgül'ün sağda solda gördüğüm (aslında ben görmedim bir arkadaşım görmüş) vinelarının sonuna "hastasıyız dede" demesiyle soğuduğum bir kelimedir kendileri.kendi dedelerimi isimleriyle anımsamaya itiyor beni.
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      borussia dortmund'un iyi sol ayaklı wingback i.sonrasında eskişehirde de izlemiştik kendisini. (bkz: leonardo de deus santos)
    7. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedem marangozdu benim.dev cüssesine rağmen naif bi insandı,azıcık okuma yazmasıyla dini ilimler kitaplarını okurdu hep.hiçbir zaman kendisine yazılan ilaçları içmedi. babamın kamyonculuk yaptığı zamanlar çok küçüktüm.mahallede dışlanırdım.tek arkadaşım dedemdi ozamanlar.beraber köye gider kuzuları severdik.hatta o çok istediğim bisikleti bile dedem sayesinde alabildim.hoş 3 hafta sonra çalındı o bisiklet,ağlaya zırlaya bir bisiklet daha almıştı bana dedem.bisiklet sürmeyi o öğretti bana.babamsa çok uzaklardaydı tabii.okula başladım yol bilmem iz bilmem,yaz kış demeden o götürdü beni okula,veli toplantılarıma bile katıldı.kendisinden sonra okul hayatım boyunca veli toplantısına katılan kimse olmadı.birgün ailecek toplanmıştık,babam da gelmişti uzun yoldan.dedem birden fenalaştı ne olduğunu anlamadık kahretsin ki beyin felci dedikleri olay nüksetmişti.aklım ermedi işte dedem gelecek sandım.tekrar kırlara bayırlara çıkacağız.o dağ gibi adam çıkamadı hastaneden.
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedelerimi hiç göremedim ikisi de ben doğmadan önce vefat etmiş. hala dede - torun ilişkisini ölümüne kıskanıyorum.
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kısaca torunu olan er kişi. bir de afrikalı bir futbolcu vardı. adının dede olduğuna bakmayın pire gibiydi.
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedeler özlenir
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babamdan çok severim kendisini bana sevgisini esirgemeyen her hale sokabildiğim ne istersem yapan insan 2 gun görmeyince özlerim ölürse eğer allah korusun ne yaparım bilmiyorum düşünmekte istemiyorum
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok gizemli adam'dır. bunu annemler bile söyler annenemle evlenmeden önce milletvekiliymiş ama hiç bi kayıt yok şimdilerde çiftçi tayyıp meclise girince ben de çıktım diyo ama kim bilmiyoz mk. acan galiba.
    13. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      özledim be dedem. şu dünyada canımı istese vereceğim nadir insanlardan biridir, ama annemle aralarında çıkan kavgadan sonra koskoca 1 yılda sadece 2 kere yüzünü görebildim, annem kırılır diye gelemedim kaç kere evinizin önünden döndüm be dedem. eve girdiğimde anneannemin prensesin geldi bey diye seslenmesiyle işini bırakıp gelmeni, sarılmanı, "gel bak neler yaptırdım geleceksin diye" diyerek omzuma kolunu atıp mutfağa götürmeni özledim. saçımı toplamaya çalışırken bozmanı ardından sessiz sessiz gülmeni özledim be dedem.
    14. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sabah kalkmış kahvaltıya yardım ediyo bana da anneannen bu adam kocaman olmuş bi kahvaltıya destek çıkamıyo mu dedirtmemek için hemen kalktım yardım ediyorum kızım diyerek alttan bana laf sokan kişi çok fena ya kxkdk
    15. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ulan şu dünyadan hiç bu kadar nefret etmemiştim. hiç kimseye derdimi anlatmam kolay kolay, hoş anlatsamda kimin umrunda onun için en iyisi buraya yazmak. olmaması gerektiği halde olan herşeye lanet olsun, niye herşey birden bu kadar üst üste gelir anlamıyorum. ben güçlü oldukça tüm dertler üstüme geliyor. ailemin tüm sorunlarından nefret ediyorum dedemin yanında olmama engel olan herşeye lanet olsun. lan dedem kansermiş be az önce öğrendim, gidemiyorum yanına. yanında olmadığım her an için kendimden nefret ediyorum. yüzümü güldüren o adamı kaybetmek istemiyorum. şimdiye kadar kaybettiklerim yetmedi mi be hayat yeter be, yeter. adam orada ölüm döşeğinde ben yanına gidebilmek için annemin ağzından çıkacak kelimeye bakıyorum bir şeylere mecbur olmaktan nefret ediyorum. hayatımın en kötü gününü yaşıyorum kimseye bir şey diyemiyorum, insan bazen gerçekten dayanamıyor be.
      1allah yardım etsin dedene. okurken ağlayacaktım nerdeyse. allah sana da sabır versin - denixiz 16.05.2016 17:23:18 |#2461651
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iyi ki var. kaç yaşına geldim hala her gördüğünde harçlık ateşler.
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      iki dedemi de hiç görmedim. annemin babası olan dedemi anlatır herkes. anlatır anlatır durur. çok başka bir ahlakı, çok başka bir duruşu varmış kendisinin. dayımın kaleminden şöyle tanımıştım kendisini; "köy zaten küçük yer, dünyamız da küçüktü haliyle. dolayısıyla babam çokça tanınırdı o dünyada. harçlığımı evde vermezdi. okula gelirdi beni görmek için. okulun girişinde beklerdi. beni gördüğü zaman hafif bir tebessüm belirirdi yüzünde. ben sevinçle yanına giderken öğretmenlerim görürdü babamı "ali abi hoşgeldin" diye babamın yanına gelirlerdi ve hürmet ederlerdi. öğretmenlerimi gördüğü zaman bana ettiği tebessümün yerini ciddiyet kaplardı. konuşma bile konuşmazdı. simit paramı verip okulu işaret ederdi. büyüyünce anladım, kendisinden yüz bulup öğretmenlerime şımarmamam için yapıyormuş bunu. ağzını bile açmadan bana büyüklerime hürmet etmeyi öğreten adam, nur içinde yat."
    18. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babamın babası babam daha küçükken vefat etmiş. annemin babası hayattaydı. dedem çok nazlı bi adamdı. hep ilgi onda olsun isterdi. ama kasten bilerek yapardı. hasta değilken hastaymis gibi davranırdı. ananemde felçli teyzemle nöbetleserek kalıyoruz.haliyle sıkılıyor laf söylüyoruz. bir gün annemle ben vardım yanında. pazar günüydü her zaman ki gibi ıhlıyordu dedem bizde hep salma kendini salma kendini diye söyleniyoruz. baya kötü oldu. ortalık hastalığı heralde dedik kusma falan. ertesi gün sabah 8 de ise gidiyorum kontrol ettim kapıdan nasıl diye uyuyordu. gördüm ama nefes alıyordu. 1 saat sonra aradım nasıl oldu diye. öldü dediler. biz dedem için hep derdik ki bize bişey olur ama ona olmaz. dedeme tek bir öfüm bile şimdi her düşündükçe yakıyor beni. diyeceğim o ki hayattayken kıymet bilin, sevin, sarılın bunu onlara hissettirin. çünkü hiç ummadığınız bir anda hayat bir tokat gibi çarpıyor yüzünüze...
    19. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi insanın evladına dahi ne türlü kötü şeyler yapabileceğini bana gösterip insanlara olan güvenimi eksilere düşüren şerefsiz. nefret ediyorum senden babam affetse ben affetmem
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      telefon ekranımı süslemektedir kendisi.çok özledim
    22. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    23. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce habere sinirlenip şunu söyledi " esnafa yardım, ona yardım, buna yardım memura hiçbir şey yok. daha nah size oy." %3 - %5 lik zam için mi oy veriyorsun dede diyemedim. belamı sikerdi çünkü.
    24. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hiç görmediğim tanışmadığım insan. babaanne anneanne falan değil de dede çok başka bir şey. hani hep kız çocuğu için baba her zaman başkadır deriz ya. aslında bunun geçerliliği dede için daha fazla. babam hep dedeniz olsaydı şu şöyle olurdu bu böyle olurdu der. her şey daha güzel olurmuş. olacağına da eminim. çünkü babamın arkadaşları veya dedemin arkadaşlarıyla ne zaman sohbet içerisine girsek dedeniz şu dünyada tekti. arasanız da bulamazsınız. siniri, sevgisi, karakteri her şeyi kendine özgüydü derler. onunla ilgili bir sürü anılar anlatırlar daha fazla hayran kalırım ona. seni çok seviyorum dede.
    25. 18
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babamın babası cebine buğday koyar komşunun tavuğu-kuşu belki açtır diye verirmiş. mertliğe gel ya. o kadar merak ediyorum ki bu dedemi. öldüğüm zaman o neredeyse allah beni direkt oraya koysun. o denli güveniyorum güzel bir yerde olduğuna.
    26. 9
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben küçükken maaşını almaya gittiği zaman dönüşte gofret getirirdi. öyle markası felan yok. ama o kadar lezzetliydi ki tadı damağımda desem yeri var. bir kere kızdığını, bir şeyi esirgediğini hatırlamıyorum. dedeler güzel adamlar... vefat edeli 2 yıl oldu. mekanı cennet olsun.
    27. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevdiğim ama hiç seni seviyorum dede diyemedim. küçüklükten beri hiç memlekete gitmedik. dedem içine kapalı bir insandı, derin bakardı gözleri,hayatın ona yaşattıkları şeylerden ötürü öyleydi belki ya da bir derdi vardı kimseye söylemediği. acıları vardı ama biliyordum geceleri hep bağırarak konuşurdu. kadir gecesinin sabahı vefat ettiğini öğrendik apar topar memlekete gittik o an değilde o taziye döneminden sonra yokluğunu iliklerime kadar hissettim. nur içinde yat....
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedem,en kıymetlim uğruna ölebileceğim insan rabbim yoklugunu göstermesin herseyim olur benim dostum sırdaşım dert ortagim her animda yanimda olur düştüğümde kizar ama her zaman asla aklimdan cikmayacak öğütleriyle bi keresinde kizim taş uzaktan atılınca gelmez yakindan atilan taşsa canini yakar yanındakilere dikkat et demisti hayat felsefelerimden biridir. sen hep yanimda ol dede uyuyamayip başımda otur ben uyumayinca kız,paramin bittiğini ogrenince niye benden istemedin de gece üstümu ört , kestane közle bana,yoklugunu göstermesin allah canim dedem benim
    29. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      baba olduktan sonra oğul veya kızının çocuğunu gören erkeğin kazandığı rütbe.
    30. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      askercede en üst devre askerlere verilen sıfattır.
    31. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      benim bir dedem vardı allah rahmet eylesin. nasıl diyim böyle koccaman bir adamdı. elleri ayakları boylu poslu mavi gözlü dev bir adam. bir ara bizim oralara hırsız dadanmıştı. bi tek bizim mahalleye gelemedi. çünkü dedem mahallenin ortasına sandalye atıp sabaha kadar nöbet tutardı. bi hapsursun sesi öteki mahalleden duyulurdu. gençliğinde kamyonetin altında kalmış kalkıp adama küfretmis ajshshs beni pek sevmezdi ama çünkü hep inatlasirdim karşılık verirdim ona küçükken. çünkü hiç bi zaman anneme inadindan dolayı adımla seslenmedi bana bende kızardım benim adım o değil doğrusunu söyleyene kadar cevap vermicem sana diye. ama ne de olsa dedemdi yani. ölüsüne biraz geciktim göremedim son kez.. ne yalan söyliyim çok özlüyorum onu.
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      babamın dedesinin oğlu.
    33. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedem ve anneannem arasındaki bağ hep çok etkilemiştir beni. 40 küsür yıldır evliler, ben şahitlik ettiğim 20 küsür yıllık bölümde bir kez bile tartıştıklarını görmedim. konuşma hararetlenince dedemle anneannem bi 2-3 saniye kadar bakışır ve ikisi birden susar. sanki konu hiç konuşulmamış gibi biter orda. büyüdükçe dikkatimi çekti bu durum, nasıl başardıklarını hep merak ettim ama hiç çözemedim. benim için anne baba gibidirler, çocukluğumda her yaz gider 3 ay kalırdım. eve dönme vakti gelince ağlama joker hakkımı kullanırdım ama ne çare, ders zili bastırırdı hep sesimi. bi gün anneannemle oturuyoruz, 17-18 yaşlarındayım ben, çayımızı yudumlarken birden aklıma geldi, "anneanne dedem sana hiç vurdu mu?" diye sordum. sordum ama biliyorum ki, yok evladım saçmalama deden yapar mı öyle şey benzeri bir cevap gelicek. anneannem bana baktı, çaya baktı, tekrar bana bakıp, "nerden çıktı oğlum şimdi" dedi ama çıkmıştı işte. israrlar, valla çok merak ettimler gelince kırmadı beni pamuğum. "bir kere vurdu, köydeydik o zamanlar cahillik işte oğlum" dedi. geçmişi hatırlamanın, o zor zamanların hüznü çöktü üstüne. o hüzün bile engel olamadı tabi dedemi korumasına. ben şaşkınlığı üzerimden atmaya çalışırken kalktı hemen, çay bardaklarını alıp gitti. elinde yeni çaylarımızla kapıdan girer girmez, "nasıl oldu anneanne anlatsana" dedim. ne dese bırakmadım peşini, o kaçtı ben kovaladım ama yakaladım, bıktırdım ve başladı anlatmaya... "köydeyiz o zaman, ben x dayına(4. çocuk) hamileyim. deden sabah 4'te uyanmış, kasabaya dükkanı(dedem aşçı lokantası var) açmaya gidicek. kahvaltı hazırladım oturduk yiyoruz beraber. akşam ne yemek istersin diye sordum. ne istersen yap dedi, ama yanına patates yap dedi. patatesleri soymadan elma gibi kesecekmişim, onlarıda tepsiye dizip fırna atacakmışım. olur mu öyle şey dedim, hiç papates soyulmadan pişer mi? sen dediğimi yap karışma dedi gitti. akşam vakti gelince ben patatesi püre yaptım, dinlemedim dedeni. deden gelmiş yorgun, oturdu sofranın başına. çocuklar oturuyor, ben de yemekleri tabağa koyuyorum. deden patatesi gördü, sofradan kalkmasıyla bana elinin tersiyle tokap atması bir oldu. o zamana kadar tek kötü söz etmemiş, bir dediğimi iki etmemiştir. kapıyı çarpıp çıktı. onca yıllık evliyiz, eve geç gelmişliği yoktur. o gece eve gelmedi. ben yattım ama uyuyamadım. sabah 4 oldu belki gelir kahvaltıya diye kalktım sofra hazırladım, yine gelmedi. öğlen oldu, istediği patatesten yapıp z dayınla dükkana yolladım. akşamada o patatesten yaptım. tam saatinde geldi yine eve, sofraya oturdu. çocuklara baktı, bana baktı. 'özür dilerim, kabalık ettim' diyince ben ne diyeceğimi bilemedim. affetmek nedir bilmeyiz o zamanlar, evimizin beyi ne yapsa haklıdır elbet. ben susunca biraz bekledi, yine kalktı gitti sofradan. peşine gittim ama kapıdan çıkmış, sigarasını yakmış yürümeye başlamış çoktan. ertesi sabah 4 te sofra kurdum, gelmedi. üzüntüden hastalığım tuttu(anneannem astım hastası) komşuyu çağırdım o akşama kadar biraz iyi etti beni. akşam oldu ben patatesleri yaptım, kapıda bekliyorum bu sefer. tam saatinde geldi deden, aldım ceketini ki anlasın evine geldiğini. oturdu sofranın başına, çocuklara baktı, bana baktı. 'sen affettin mi beni?' dedi. ne affetmesi, bir kez daha kalkıp gitse dayanamaz ölürüm ben. gözüne baktım, başımı salladım utana sıkıla. çok gülmez deden, o gün gülmüştü biraz bana bakıp. oturduk sofraya yedik yemeğimizi, bi daha tek bir kötü söz duymadım ben dedenden." hikayeye o kadar kaptırmışım ki kendimi, bittiğini anlayamamışım. sanki yersiz biten bir film gibi havada kalmıştı benim için. ikincisi gelecek bir film gibiydi. şaşkın şaşkın dinledim anneannemi ama bırakmadım işin peşini, akşam olsun dedeme soracaktım. o çok zor anlatırdı ama ben bilirdim onun zayıf noktasını, zamanında sorulmuş sorular, her zaman bulurlardı cevaplarını. akşam yemeğiyle birlikte 1 duble rakısını içti dedem. 2. dubleyi televizyon başında yuvarladı. 3. duble için balkona çıktı, yaktı sigarasını. gittim oturdum karşısına, "dede anneannem anlattı, sen köydeyken elma dilim patates istemişsin, yapmayınca bi tokat atmışsın. sen yapmazsın hiç nasıl oldu ben çok şaşırdım." dedim. şöyle ince bi tebessüm etti, düşündü, aklına gelenler arttırdı biraz tebessümü. "beni sana mı şikayet etti, anlat bakıyim ne yapmışım ben." dedi gülerek. olayları anlattım, dinlerken hiç bölmedi beni, hiç tepki vermedi. sigarası küllüğünde kendi kendine yandı, hiç ayırmadı gözünü benden. anlattıktan sonra topu dedeme attım, göğsünde yumuşatıp aldı topu ayağına. ustalık kokan hareketlerle başladı anlatmaya... "o tokatı atmadan 2 gün önce dükkana bi kaç adam geldi, para ver seni koruyalım, buralarda barınamazsın yoksa, asarız keseriz diye üstüme geldiler. yılların esnafıyım, kimseye hakkımı yedirmemişim, yedirmem. işinize bakın, benden sizi kuruş çıkmaz diyip yolladım. ertesi gün yine geldiler, kavga dövüş yine yolladım. o gün anneannemle kahvaltıyı ettik, kalktım dükkana gittim. cam çerçeve kalmamış, talan etmişler dükkanı. o dükkan olmazsa biz evde bir lokma ekmek yiyemeyiz. gidip babadan para istenecek yaş çoktan geçmiş, abime gitsem o benden perişan. kara kara düşündüm dükkanın önünde, ne yaparım, nerden para bulur düzeltirim bu işleri diye. eve dönemedim utancımdan, bi dükkana sahip çıkamayan adam olarak gidemezdim eve. bekledim akşam vaktini, her zaman gittiğim saate denk getirdim eve dönüşümü. kimseye söylemedim, telaşlandırmak istemedim evdekileri. sofraya oturdum, çocuklara baktım. o dükkan olmazsa, bu sofranın hali ne olacaktı. anneannene baktım, hamile, bi çocuk daha yolda. o dükkan olmazsa ölü doğacaktı o çocuk. ağır geldi tüm bunlar, güçsüzlük, çaresizlik. güçlü görünmek mi istedim artık bilemiyorum, patatesi bahane esip kalkıp bir tokat attım anneannene. vurdum ama içim yandı. utancımdan girdim yerin dibine. çıktım sokağa, elimde sigaram, çamurlara basa basa dolanıyorum etrafta. boğazıma kadar batmışım aslında ben o çamurlara. işini batıran, karısı döven bi adam olmuşum ben artık. o gece gittim babama, utana utana biraz para istedim. ne oldu dedi, söylemedim ama baba işte. tekrar sorunca anlatmak zorundasın, anlattım her şeyi. 'sen git karından özür dile, gerisi hallolur dedi babam.' parayı verdi, eve yolladı beni ama giremedim eve utancımdan. evi gören bi yerde bekledim sabah kadar, tam işe gittiğim saatte düştüm yola. ufak ufak düzeltebildim dükkanı, işlerin tam ortasında dayın geldi. elinde patatesler, gözünde korku. onun gözünde tekrar gördüm, tekrar utandım kendimden. sıkı sıkı tembihledim, dükkandan kimseye bahsetme diye. yiyemedim o patatesleri, koydum kenara. bu akşam eve gidip özür dileyecek, ondan sonra yiyecektim. akşamı zor ettim, döndüm dolaştım ama yine erken gitmedim. tam saatinde girdim kapıdan. ev mis gibi kokuyor, sofra kurulmuş, açlık gözümü kör etmiş. yutkundum önce, derin nefes aldım, özür diledim. anneannen söylememiştir ama ben gördüm gözlerinde, hala kızgındı bana. tamam dese bile mecbur olduğu için diyecekti. yakışmaz erkeğe sofrada zorla oturmak, kalktım gittim. uykusuzluk bir yandan, açlık bir yansan, yokluk desen bir yandan. dertli dertli türkü söyledim bütün gece. sabah oldu, dükkana gittim. dükkanı talan eden çakallar geldi, elime satırı kaptım. ya onlar beni öldürsün, ya ben onları öldürecektim. dur abi dedi en öndeki, biz onun için gelmedik. cebinden para çıkardı, bana uzattı. 'biz seni tanıyamadık, sen bizi affet bu para zararın için, müsade et gidelim.' babam yine yapmıştı babalığını, insanın babası önemli oğlum. babam sarılıp öpmezdi ama hep kol kanat gererdi. eyvallah dedim yolladım bunları, sıkıntıları bir bir çözdük, sıra adam olmaya gelmişti. eve gittim, tam saatinde girdim kapıdan. kapıdaydı anneannen, ceketimi aldı. orda anladım beni affettiğini. sofraya oturdum, çocuklara baktım. artık rahat rahat doyuracaktım onlarını, doğacak çocuğumu rahatça büyütecektim. affettin mi beni diye sordum, yok dese yalvaracaktım zaten. ne açlık, ne uykusuzluk başını salladı ya anneannen bana bakıp, hepsini unuttum oğlum. o 3-5 gün bana çok şey öğretti, bugünlere geldiysek, nerden geldiğimiz bildiğimiz için geldik biz." dedem bunları daha önce kimseye anlatmamış, anneannem dükkanın halini hiç duymamış. dayıma yaptığı gibi sıkı sıkı tembihledi beni. şimdi anlatıp üzme kadını dedi. öyle eğitimli, çok şey yaşamış insanlar değillerdi. ufak bir köyden gelen, kalabalık bir aileydi sadece. onlar o ufakcık hayatlarına kocaman şeyler sığdıran, küçücük evlerde çok büyük şeyler yaşayan insanlardı. ilerde onlar gibi olmak, başarılı olmak demekti benim için...
    34. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hep merak ettim lan dedee deyip sarılmak nasıl bi duygu. iki kere görme fırsatım oldu sadece. birinde ölüm döşeğindeydi ve bana sen kimin oğlusun diye sormuştu çocuktum ben de bekliyorum torunum diycek başımı okşayacak diye ama adam sen kimin oğlusun dedi neyse bir hafta sonra öldü zaten.
    35. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendisi 70 sene sonra doğsa zamanın en büyük trollerinden olurdu.anlatıyurüm. -kumandayla kanal değiştirecek oda karanlık gözü görmüyor dedi ki "yumyum(bana amcamın adıyla hitap eder) elektriği getir şurdan.elektrik ne dedim fener dedi gittim tvnin yanından getirdim aldı feneri kumandaya tutuyor tuşları görmek için.dede niye lambayı açtırmıyon diyorum böyle daha güzel diyor. -geçenlerde evin önünde kına var baktım bu avratlara bakıyor davul da tıngıdı tıngıdı kafa sikti iyice geçti salona.açtı televizyondan seymen tv'yi.baktım aşağıya millet 56 davuldan zurnadan mest olmuşlar bu herif seymen tv izliyor kafalar karışık -bi kaç sene önce yazın akşam yemeğindeyiz hep beraber.nenem 5 lt'lik bidonda donmuş su getirdi koydu masaya.içindeki buz da döner ya hani o cinsten neyse yemek yendi sular içildi.dedemden o kritik soru geldi sonunda "yumyum o buzu bidona nasıl soktun lan?" -bugün de araba parkedecek yer aratıyor bana şurdaki yerde boş yer var mı diyor.dedim yok dede.nasıl yok lan şuradaki hendeği görmüyon mu ananı dinini senin diyor. adam eski vurucu teamlerden dilini arı soktu da komaya girdi evinin kilerinde bal yuvasını koruyor doğa aşığı adam.kesilecek ağaç bırakmadı niye kesiyon dede diyorum çok büyüdü diyor. böyle adamlar ölmesin amk
    36. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir arkadaşımın dedelere karşı zaafı var
      03 rakamını seviyorsa uzak dur - yamyam 04.04.2017 00:28:16 |#3220912
    37. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      8 sene öncesinde doğum günümün sabahımda göçüp gitti kendisi. o günden beri kutlamam, kutlayamam. şu dünyada özlediğim tek insan.
    38. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geçen dedenin biriyle 6 ıncı kattan asansöre bindik büyük ihtimalle misafirdi biner binmez sırtını bana yüzünüde aynaya çevirdi ben de heralde kendine bakıyor dedim.neyse giriş katına indik dedenin yüzü hala aynaya dönük.açtım kapıyı buyur amca indik dedim.elini aynaya koyup önümden çekilde ineyim diyip bağırmaya başladı.zor indirdim asansörden jfkfjcmkv
    39. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tam 5 yıl oldu aramızdan ayrılalı ama babanenim her bahsedişinde tekrar dolar gözleri. o eve girince hep onu arar gözlerim bi sesleniş bi bakış... mezarına gittiğim zaman hep ağlamaklı olurum mezar taşını sallayarak '' ben geldim dedem kalkta bırakıp gittiğin torunun ne kadar büyümüş bi bak'' derim ama bize kalan sadece soğuk mezar taşıdır. ne o gelebilir geri ne de biz sarılabiliriz tekrardan.
    40. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      işıkları kapattım film izliyorum sigara içmek için ayağa kalktım kapıyı araladım beyaz pijamasıyla dedem önümden geçti gece gece önce korkuttu sonra güldürdü
    41. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk aklıma gelen rakı oluyor nedense.
    42. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çok erken gittin be dedem
    43. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendisini anlattım önceleri (#1339618) nazar değdirdik herhalde adama.çok seviyorum lan bu adamı.dün çok kritik ameliyat geçirdi beyinden şimdi iyi şükür.o ameliyatta iken çocukluğumun geçtiği evde,onun evinde bekledim çıkmasını.anılar canlandı gözümde.kahkahası bana hep yamyam yerine yumyum demesi,verdiği harçlıklar aklıma geldi.hele ki ameliyata girmeden önceki gece beni defalarca sorması duygulandırdı beni.telefon rehberi var ona bakıyordum dün ulan ne göreyim adam benim ve kardeşimin doğum tarihimi hesap numaralarımı tüm önemli olaylarımı yazmış tc kimlik no'ya kadar.bu kadar da değil;soma faciasını,mekkedeki vinç faciasını,dağlıcadaki şehitleri hepsini tarihi tarihine rakamı rakamına yazmış adam.ayağa kalktığında söylemek isterim "dede senin beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum affet,benim de seni bu kadar sevdiğimi anlayamışım" diye. yamyamız,piçiz,ibneyiz ama bizim de kalbimiz var be piçler.kaybetme korkusu göt korkusu haline geldi son 1 haftada.ayrıca çok yaşa ulan remzi ağa <3 hastaneden çık kendi taşağımdan pilav yedirecem sana
      1geçmiş olsun ben de bugün kaybettim dedemi yaklaşık altı saat önce falan ) - cansıne 04.04.2017 16:15:31 |#3057321
      2eyvallah.başın sağolsun - yamyam 04.04.2017 16:16:54 |#3057870
      1sağol - cansıne 04.04.2017 16:17:46 |#3057822
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yine yedik " bu saç, sakal ne lan it herif." fırçamızı. son 5 senedir her ilk görüşünde aynı laf. azıcık yaratıcılık be dede.
      2benim dedem de kulağımı eklediğim her deliğe bu küpeler ne metalci mi olcan başımıza derdi. en son gittiğimde bu saçlarla satanist mi olcan başımıza demeye başladı. zamanla yaratıcılıkları artıyo merak etme - havalibisey 11.05.2017 14:01:16 |#3561816
      0kapıştıralım mı dedeleri? - derbeder55 11.05.2017 14:05:17 |#3421922
      2olur. benimkinin hala 5 kendi dişi var 😏😏 - havalibisey 11.05.2017 14:07:42 |#3421964
      butun yorumlari goster (6)
    45. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en son gördüğümde 'sen şimdi evine gidiyorsun bana kim bakıcak' demişti 4 gün sonra vefat etti en büyük acımdır
    46. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      çocukluğumda başımı bir kere okşamamış adamın şimdilerde suratına bakmıyorum diye alınıyor olması..bizdeki dede de böyle işte
    47. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      de ayrı
      0ne vizyonsuz bir insanın derhal burayı terk et..... - thesungoesdown 11.05.2017 22:51:55 |#3425618
      0birader bir tane karikatür vardı o geldi aklıma yazdım amk sizene - asosyalolanyazar 11.05.2017 23:24:45 |#3425752
      0şaka da mı yapmayak ya - thesungoesdown 11.05.2017 23:28:06 |#3425811
      butun yorumlari goster (6)
    48. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      top sakalla geldiğimde kılığını siktiğim demeseydi iyi adamdı aslında
    49. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      en son aklımda kalan sözü "haberleri aç bakalım gene ne yalanlar var" adamın 85 yaşında dahi bu tespiti yapmasıyla gurur duydum be.
    50. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bazen babamdan annemden bile daha iyi anlıyor dertlerimi.çok seviyorum,çok.
    /