asosyal itiraf

erkek kuzenimden nefret ediyorum

gecenin şu vaktinde akla gelip bir bira açtırıp bir paket sigara içiriyor ise bazı şeyler geçmemiş demektir

"esasen çoğunuzun savunduğu görüşü yanlış buluyor ve dahi yanlış olduğunu biliyorum. laf edildiği anda direkt çirkefleşiyorsunuz toplanıyorsunuz ve daha önce duymadığım hiç bir şey söylemeyerek, hep aynı klişelerle, hep aynı saldırılarla rakip gördüğünüze kontra atağa geçiyorsunuz. ona hiç bir değer vermediğiniz dahi ondan nefret ettiğiniz için ne yaptı ne etti insanlar neden onu savunuyor acaba diye bir şeylere bakmıyorsunuz. sadece uyuz olarak hareket ediyorsunuz bu konuda. haklısınız karşıt görüşün de çoğunluğunun size yaptığı bu aslında. ancak okumaya görmeye vs neden fırsatınız yok? neden hiç bir şekilde empati kurmaya çalışmıyorsunuz?" son günlerde bunları haykırmak istiyorum. edit: köyden döndüğümden beri geceleri meydanlardayım. gördüğüm kadarıyla o güruh recep tayyip erdoğan dediği coşku ile tekbir getirmiyor, salavata katılmıyor. böyle olunca ben de sinir olup saat 3'te falan dönüyorum evime.

colibom'un burada gösterdiği azmi üniversite sınavlarına hazırlanırken ben gösterseydim şuan da kara kara düşünüyor olmazdım.

canım sıkıldığında, sinirlendiğimde, bazen derste, o sırada kalkıp saçma sapan bir şey yapsam acaba ne olur diye düşünüyorum. insanların verebileceği tekpileri düşünerek eğleniyorum. mesela bağırarak telefonla konuşan adamın telefonunu alıp yere fırlatsam adamın suratının alacağı şekli düşünüyorum. hocanın ders anlattığı bir esnada kalkıp "bi sus be lanet adam sus artık be" diyerek bağırdığımı hayal ediyorum. bunları düşünürken de bayağı eğleniyorum. sanırım can sıkıntısı bana pek yaramıyor.

iki sene önce mahalledeki kafede garsonluk yapıyorum, daha yeni yeni öğreniyorum. bi aile geldi kalabalık otururlarken "hoşgeldiniz bir şey alır mısınız?" dedim. adam yüzüme sinirli sinirli baktı ve şöyle dedi; "biz bi nefes alalım" nasıl utandığımı size anlatamam sözlük. patrondan izin alıp eve gitmiştim.

olaylara kendinizi kaptırıp sevdiğiniz insanları kırmayın. unutmayın kabil kardeşi habili çok severdi.

an itibariyle sözlüğün güzin ablalığını bıraktım.

son bir saat içersinde rahat 10-15 başlığa entry yazıp sildim hiçbirini atmadım, yazdıklarımı beğenmedim galiba ya da pek keyifsizim bu gece ondan dolayı böyle oldu.

bi köpeğim vardı onu da çaldılar.artık hiçbirşeyi olmayan biriyim.

kuzenim daha yeni mayoneze "beyaz ketçap" dedi...

bazen hiç sevilmeyeceğimi düşünüp duygularımı törpülemeyi tercih ediyorum ve bu bazen beni üzüyor

çok sıkılıyorum ya. öyle böyle değil yani, çok çok çok çok sıkılıyorum. hani artık sıkılmam dedikçe daha çok sıkılıyorum, önünü alamıyoruz. bana yiyip içmeyi seven, hoş sohbet, gezmelik bi arkadaş lazım ya. reçetem bu yani. yok yani, şöyle bi arkadaşım yokmuş. ben mi cinsim, insanlar mı cins anlamadım ki amına koyim. gerçi zamanında da beni yalvar yakar çıkarıyolardı dışarı, eski sevgilim falan, sanırım ben cins bi insanım. ya da bu tip şeylerin yoklukta kıymeti anlaşılıyor. bilemedim..

pireli bir köpek tarafından kovalandım. baya baya köpek peşimi bırakmadı. ben kaçıyorum, o oyun sanıyor, arkamdan geliyor. pantolonuma asıldı, üstüme süründü, atladı, salyalarını akıttı. velhasıl; eğlendik. sonrasında 1.5 saatlik bir temizlenme evresinden geçsem de eğlendim. bir pireli yavru köpek de beni mutlu ediyor. ama siz beni üzüyorsunuz.

bu aralar sıkça düsündüğüm bir cümle daha önce söylendimi herhangi bir yerde yazdımı bilmiyorum.bir kadının beyni göğüslerinden küçük olmamalı.

ben şimdi yabancı dil denemesine gidiyorum gelene kadar ortalığı dağılmayın.

mahallede hüseyin abi var bizim bakkal bütün alışverişimizi ordan yapardık daha sonra okumak için 2 sene şehir dışında kaldım geldiğimde mahalleye 5 kişi daha bakkal açmış ayıp olmasın diye ordan da alışveriş yapmak zorunda kalıyorum. seni aldatıyorum affet beni hüseyin abi

form doldururken cinsiyet bölümünde e'yi işaretliyorum. olay dün gece yaşandı. meksikalı(erkek) bir arkadaşım salı günü ülkesine döneceğini, gitmeden benimle son kez görüşmek, vedalaşmak istediğini belirtti. okey dedim, buyur gel. çamaşırlarımı kurutma makinasına atacak idim, dedim istersen çamaşırhanenin önünde buluşalım. buluştuk, çamaşırhaneden çıkınca yüzüme bakıp gülmeye başladı. gülmesinin sebebi iç çamaşırlarımı görmesiymiş. eee dedim, sen giymiyor musun, ne bu şaşkınlık? kem küm, lafı evirdik çevirdik, veda kısmına geldik. gider ayak en güzel dileklerimi kendisine ilettim ve sarılmaya başladık. yaklaşık bi 20 saniye sarılmışızdır. tamam dedim ya, yeter. ittirmeye başladım ama niyeti yok. neyse çektim kendimi. elindeki bira şişesini yere koydu ve son 8 aydır benden hoşlandığını söyledi, kahroldum. beni clublarda 4-5 kez öpmeye yeltendiğini ama cesaretli davranamadığını vs. geveledi. dondum kaldım. o an içime oturan karanlığı, kötü hissi tarif etmeye kalksam hiçbir kelime yeterli kalmayacak, adım gibi eminim. yok boolum, ben o tarz erkeklerden değilim diyerek son kez elini sıktım ve hadi görüşürüz derken gözlerini kapatıp beni bir anda kendisine çekti. burunlarımız arasında yarım karış mesafe kaldı kalmadı, son anda kendimi kurtardım. arkama döndüm ve hayatımda ilk defa "fuck off" diye bağırdım. konuyu şuraya bağlayacağım, eğer 24 yaşındaysanız ve fuck off diye bağırmak isterseniz aşırı rahatlatıcı bir etkisi olacağını söyleyebilirim.

herkese gülücük saçanlar görüyorum. iğrenç ve samimiyetsizsiniz. hayır hayat dolu ve mutlu görünmüyorsunuz. evet birçoğunuzdan iğreniyorum. saygılar.

bugün ilk defa ölüme bu kadar yaklaştım..

beyler kimseye anlatamadım ama burada anonim olduğum için anlatıcam, belki samsunlu olan vardır bilir. çakırlar korusu bizim yazlığın çok yakınındaydı bi gece esti gidip kafa dinlerim aklıyla saat gece 1 gibi gittim. amacım sigara içip biraz kafa dinlemekti. bilmeyenler için anlatmak gerekirse 24 saat açık büyük bir yürüyüş yolu gibi düşünebilirsiniz. ortasında kafeler felan var. ben kafa dinleyeceğim için geceleri aydınlatılmayan doğal olarakta girilmesi yasak olan biyere girdim. biraz ilerdedikten sonra minik bir orman havasında olduğundan birazda tırstığımdan biyere çömelip sigara içiyorum. karadeniz havasını bilirsiniz dengesizdir. hava soğuktu. her neyse ben üşümüş halde kalktığımda bir kız bir erkeğin konuşmasını duydum *herhangibi şekilde değiştirmedim* erkek olan:e kız olan:k e: 1 kişiye daha zarar verirsen ben yokum k: siktir git o zaman seni tutmuyorum, okulda olanlar benim yüzümden değildi e: boşversene ben gidiyorum buraya kadar aslında bir gariplik yok ama erkek oğlanın 1 saniyede gözlerimin önünde kaybolduğunu gördüm beyler. kızında yürüyerek korunun giriş-çıkış kapısının tersine gittiğini gördüm. not: uyuşturucu vb. kullanmıyorum arkadaşlar alkol dahil not2: inanmak inanmamak size bağlı 14 temmuz da yaşadım bu olayıda anlatayım dedim içimde kaldıkça uykum kaçıyor

hiçbir zaman arkadaşlarımdan bir sıkıntı yaşamadım. daha doğrusu kafama takacak kadar önemli bir olay yaşansa da üstünde fazla durmadım. arkadaş ilişkisine çok önem veren bir insanım, ama arkadaş içi olan kavga tartışma hiçbir zaman beni etkilemedi. benimle tartışmaları dahi beni etkilemedi. çok garip. şu şunu yapmış, bu bunu yapmış. bundan sonra şu gelmiş o ona bir şey demiş. neden bunların üstünde durmam gerektiğini dahi bilmiyorum. umursamıyorum bir boku. diğer insanlara göre farklı olduğundan ötürü korkuyorum, bir şeyin yanlış gittiğinden korkuyorum.

balerin olmayı çok isterdim

kulağım kırılmıştı. evet evet, kol değil, bacak değil; kulağım. kulak mememin içinde oluşan bir iltihaplanma varmış; ben de bu devasa iltihapla " ebesinin amı, bu ne lan böyle? " diyerek orasıyla burasıyla çok oynamıştım. bu sırada kıkırdağı kırmışım. acayip şekilde şişmişti. birkaç gün dışarı çıkmamıştım. hatta kardeşim " ah benim sevdasında masum, kulağında hugo kardeşim. " diyerek kafaya almıştı. insan üzülüyor...

bu sıralar sürekli göğe bakıp "lütfen" derken buluyorum kendimi.

2 yıldır sevdiğim biri var ve bunu bildiği halde bana karşılık vermeyen istediği gibi ağzıma sıçan kişi 1 ay önce söylediği bir sözden dolayı hayatımdan çıkartıp bana mesaj atmaması veya aramamasını söylemiştim bugün mesaj attı numarasını sildiğim halde ezbere biliyordum yinede kimsin diye yanıtladım.bir yanım cevap vermesin hayatıma devam edersin diyor diğer yanım mesaj atsın da konuşalım özledin çünkü diyor.ben isi ızdırabını sikeyim aşk denen boktan şeyin diyorum

kendimi hiç sevmem

gece yatmadan dizilerin duygusal sahnelerini izliyorum, adamlar güzel oynuyor be... en güzelleri leyla ile mecnun ve poyraz karayel bu arada.

bazen giden için üzülüp bazen sevınıyorum , tabı bu duygu degısımı ıkı taraf ıcınde gecerlı yanı hem benden kurtulduguna sevınıp hemde benı kaybettıgı ıcın ona uzuluyorum , sonucta benım gıbısını nah bulur ...

gece bi başıma kaldığım zaman, kaybettiğim ne varsa birer birer gözümde canlanıp göğüs kafesimi sıkıştırıyor ve uyuyamıyorum

öyle intiharla falan ölünmüyor. zamanı gelmesi lazım insanın.

hamileyim

kankalar kızlarla her şeyi yaptım ama yatmadım en az 10 tanesini yataktan kovdum vs

fotoğraflarımıza bakarken, gözlerinin içine bakmadan geçtiğim her fotoğraf için bütün albüme en başından bakıyorum.

irkçıyım

dünya gözüyle onu tekrar gördüm ve en güzelinden sarıldım sözlük bu mutluluğun tanımı yok.

şu önceki hayatında kimdin tarzı anketleri bilirsiniz. ben de sanki farklı bi hayattan dünyadan buraya gelmişim gibi hissediyorum, sanki önceden yaşadığım yer çok daha güzel ve uyumluymuş gibi, bi tarafım burayı kendime layık görmüyorum açıkçası. sanki hz. adem in cennetten kovulması gibi, işlediğim bi suç yüzünden buraya gönderimişim ve bu hiç iyi hissetmiyor

en çok entry girilen başlık olması insanların içini dökmeye ne kadar mecbur olduklarını gösteriyor..

içkiyi sürekli içen biri değilim. içersem de dozunda içerim. ama bi gün ne olduysa arkadaşların gazına geldik kafalar iyi olana kadar içtik. o gün arkadaşım bizde kalacaktı birde en beterleri aralarında benim. hayatimda ilk defa sarhoş oldum. uzun yıllar çıktığım biri vardı onu sayıklıyorum falan bizimde arkadaş aradı özelden bunu. hiç ses vermedi bende vermedim ama bir yerde duymuş herhalde, yazdı bana. arama bidaha dedi. halbuki hayatımda ilk defa özelden aramistim oyle özelden arayıp ses dinlemek gibi alışkanlıklarim yoktur yani. zaten zor yazıyorum yıllarca sakladığım sevgimi, özlemimi iki saatte anlatmışım. hiç bir insan o halde olan bi insana o şekilde davranmaz. sabah uyandığımda kendi rezilligimemi aglayayim yoksa bana o şekilde davrandığı için ona mi sinirleneyim bilemedim. kendi düşen aglamazmis ya. siz siz olun "seni seviyorum" dedikten sonra "umrumda değilsin" cevabini alacak kadar sevmeyin. o cesareti vermeyin. unutamayinca kendinize kızıyorsunuz çünkü. yediremiyorsunuz kendinize.

şu an konuş kelimesinin ne kadar garip olduğunu farkettim. konuş. enterasan.

benden adam olmaz (bkz: kesin bilgi)

sevgili sözlük, başkalarının çok rahat bir şekilde yaptığı "yürüme" olayını ben yapamıyorum. yapınca bir sürü kadın kafama çantayla vurarak üff snne be slk diye diye döveceklermiş gibi hissediyorum. başkaları rahatlıkla yavşakça takılıyor ve romantik oluyor. ben benim için zırtlan diyecekler diye çok korkuyorum. neyse konuya gelelim. bir gün yine adliyedeyim, çok güzel bir kız vardı bir süredir gördüğüm. yüzü de çok tanıdık geliyor. asansörde denk geldik. bişi demek lazım ama ne diyeceksin? aklımdan türlü türlü saçma başarısız tanışma cümlesi geçti ve ben içinden "pardon siz de xx okuldan mı mezunsunuz" cümlesini seçtim. "öyle olmasam konuşmayacak mısın?" diye cevapladı gülerek. ulan dalga mı geçiyor, "sen zırtlansın zaten her türlü yürürsün" mü diyor, "olmasam da konuşalım :))" mı diyor ne diyor diye düşünürken ineceği kat geldi, indi. ben de o katta inecektim inemedim. sonra o kızı bir daha göremedim. adliyelerde çok gördüğüm kızıl saçlı minyon tipli kız. beni bul bir daha, nereden mezun olursan ol konuşacağım söz ama bir daha şaşırtma beni.

sözlükte bir kız var. kalemi çok güzel gerektiği yerde olmayan aletle ortalığı bile sikiyor sözlük. ben hayatımda hiç bir kıza sanaldan yazmadım, yazamamda büyük ihtimalle. bunu neden anlattın amk salağı der gibisiniz. kızın yaşı hakkında bir bilgim yok ama karakteri çok güzel napıcam beyler ?? (bkz: itiraf itiraftır)

beni seven herkesi seviyorum sevmeyen herkesi de sevmiyom. sevgi konusunda çok netim.beni sevmeyen adam değildir.

az babam göğsündeki beyaz kıllardı yoldurdu.sanırım yaşlanmayı yediremiyor.

bu sıralar şöyle garip bir huy edindim dinlediğim şarkıların sözlerine cevap veriyorum.. +bilmem ki bu akşam sen de bir hoş musun içmeden hatıralardan sarhoş musun??? -yok canım ne sarhoşu ben unuttum bile. +ellerim sanki bak hala ellerinde -saçmalama ne yapıyorsun unut sende. jshdbsks yine kafayı yemeye başladım galiba

kaybetmek için elimden geleni yapıyorum.

bazen çok bunaldığım zaman gökyüzüne bakıp uzun süre izlerim,bazen de evden kaçar deniz kıyısına gider denizi izler,dalganın kıyıya gelip taşların arasında çıkardığı sesi dinler huzurlanırım tavsiye ederim,huzurlanmak için

depresyon, ya da bunalım arası bir yerlerdeyim. "demirden korksak trene binmezdik!" cesareti var üzerimde, dünyanın en çılgın sporlarını hiç düşünmeden yapabilirim yani. "boğuluyorum lan!" diye istanbul boğazını tekmeleyesim var, yutkunuyorum yutkunuyorum geçmiyor, devrinin de düzeninin de canı cehenneme bre!

sana karşı bişey hissetmiyorum dedi çok zoruma gitti be.ama allah'a emanet ol demesinden çok koymadı galiba.