bugün
yenile
    /
    1. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yıkılmamış olabilirim ama ayakta olduğum da söylenemez. Boyundan büyük yükleri sırtlamaya mecbur kalmak ruhunu kambur ediyor insanın. Bu kadar ağırlığı kaldırmak zorunda oluşuma, bırakılışıma kırgınım. Yine de bir yerlerde okuduğum gibi: "Tepemden aşağı kaynar sular döküldü ama olması gereken buymuş."
    2. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tam “her şey yoluna girdi” diye düşünürken ailemden birinin covid testi pozitif çıktı. hani normalleşmeye çalışıyoruz ya, çalışmayalım bence ya. o 1154 sizin için 1153+canınızdan çok sevdiğiniz biri oluncaya dek (Allah kimseye yaşatmasın) hiçbir şeyin ciddiyetini anlamıyormuşsunuz ben bugün bunu anladım. korksan da dikkat de etsen bazen bir anlık “normalleşelim artık lütfen” diye düşüyorsun ya “yeter ki birine zarar gelmesin ben bi bu kadar daha evden hiç çıkmam” diye düşünüyormuşsun bunu anladım. lütfen normalleşirken bile en az nasıl normalleşebiliyorsanız o şekilde normalleşin. sizin ailenizden hiç kimse bu üzüntüyü yaşamasın. lütfen.
    3. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ara ara açar Yaprak Dökümü'nü izlerim.Bu akşam da finaline bakayım dedim.Orda Ali Rıza ölüyor ya çok üzüldüm. Kendi ailemi düşündüm, bizim de ara sıra yaşadığımız sorunlar olsa da hiç gitmesinler isterim hayatımdan.Onların sonsuz ömürleri olsun. Allah hiç kimseye yaşatmasın böyle acıları, bana kaldıramam gibi geliyor.Okula gittiğimde bile annemi özlerim ben akşama kadar,herkes toplaştığında her akşam çay yaparım beraber oturalım diye. Onlar olmadan bir hayat düşünemiyorum ve çok korkuyorum kayıplarını yaşamaktan..
      1ali rıza bey o kadar derde iyi bile dayandı :( - avkat 05.07.2020 02:09:27 |#3823385
      1Yani o açıdan öyle, çok dayandı hem de ama ölüm başka bir şey işte :( - lotuss 05.07.2020 02:12:24 |#3823434
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Alıngan biri değilimdir ama bazen olmayacak şeylere takıldığım olur. Kimse de kolay kolay fark etmez az çok karakterimi bildikleri için. Öyle kendi kendime düzeltirim ya da alışırım.
    5. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2 yıl önce çok daha mizahsen bir insanmışım eskiden yazdığım yazıları kontrol ettim. Şu an o zamana göre gözle görülür bir ciddiyet takınıyorum yazdığım yazılarda. Galiba istemeden de olsa büyüyorum sözlük.
    6. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bugün şikayet ettiğim ne varsa aslında hepsini kendime ben yaptım. Annem, insanın kendisine ettiğini yedi cihan bir araya gelse yapamaz derdi. Çok haklıymış. Ve yaptıklarımı, yaptığım şeylerin sonuçlarını düzeltecek gücü kendimde görmüyorum artık. Sanırım yoruldum.
      1Doğan her yeni gün yeni bir umut. Edindiğin dersler yeni umutlarında sana yol gösterecek olan tek şey. Ve tahmin edemeyeceğin kadar güçlü birisin sadece yorgunsun bu gözünü korkutuyor o kadar. - koala_besyocu 06.07.2020 21:37:12 |#3824517
    7. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      birçok en yakın arkadaşımın en yakın arkadaşı değilim.
    8. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kaç saattir mavi tik alan yazarların twitter hesaplarına bakıyorum. benim stalk maceram sona erdi sanıyordum. online listesi,konuştuğum yazarlar,entiri girenler hepsine baktım sanırım. bugünde merakımızı giderdik şükür.
      1arada bir yokla, online olmayıp mavı tık olanlar oluyor asdfasdf - guzestegan 06.07.2020 00:14:14 |#3824017
      1sana da baktım merakımda gûzeştegan ama yoktun(bakarım ben öğrendim artik:) - nazendesevgilim 06.07.2020 00:16:48 |#3824082
    9. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben kaçar sözlük, sıkıldım artık burdan
    10. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      duyguları hızlı değişen biriyim. geçen biriyle konuşurken şu ana kadar ne istediysem aldım dedim.sonra düşündüm de gerçekten ne istediysem mücadelemi veren biriyim.ama eğer istediğim şey ile ilgili ufak bir şüphem olsun anında soğur sıyrılırım o kuvvetli histen.sonrasında önüme gelse dahi iterim.büyüsü geçmiştir.savaşmadan kazanacağım hiçbir şey beni yeterince tatmin etmiyor.hayatın bir mücadele olmadığını anlatamıyorum kendime.ne olursa olsun ilk günkü heyecanı ve saflığıyla umut eden insanın hayranıyım.
    11. 10
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Twitter’daki foto bana ait değil. Fotoğrafımızı çeksin diye, telefonu uzattığım abi, ön kamerayı açıp kendini çekmiş farkında olmadan. asdfhjklşi Ben fotoğraflara bakınca baya hoşuma gitti. Bir gün fenomen yapacağım seni dedim.
      1hmm bunu dediğin iyi oldu - nazendesevgilim 06.07.2020 00:54:39 |#3824031
      1Ben mi sandın onu :d - mrdepresif 06.07.2020 00:55:05 |#3824003
      1hayır lakin soracaktım:) - nazendesevgilim 06.07.2020 00:57:27 |#3824033
      butun yorumlari goster (8)
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "yakalanma" temalı videolar izlemeye bayılıyorum... misalen; link yüksek ihtimalle fake. -o mesafeden kızı tutturamaması buram buram kurgu kokuyor.- fakat ona rağmen güzel. kadının ilk tepkisi şahane ya, çok güzel "oynamış" hadjasdhfsjdh favorim olan; puahahahha . not mahiyetinde bir diğer hobim; (#2309111)
    13. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Benim 2 abim var. İkisi de evli. Biri memlekette (annem onunla yaşıyor) diğeri İstanbul'da. Bu yaşıma kadar hep aynı evdeydim. 13 yaşımda Memleketteki abim evlendi bizimle yaşamaya başladı. 7 ay öncesine kadar da birlikteydik. 10 yaşımdayken babam öldü. O günden sonra hep çalıştım. Tarlada orda burda. Abim evli iki çocuk babasıyken bile eve bir ekmek getirmedi. Biz yazın Tarlada çalışır kışın oturur onun çocuklarıyla yerdik. Ben üniversiteye gidince abim kendine gelmeye başladı. Çalıştı çocuklarına anneme baktı. Ben ünideyken de aylık 100 lira yurt paramı gönderirdi sadece. Sonra 7 ay önce abimle tartıştık, kavga büyüdü. Annemle ayrı eve çıkmak istedim izin verilmedi. İstanbul'daki abim yanıma gel dedi. Ben de çıktım geldim. Burda geldiğim ilk ay iş buldum çalışmaya başladım. İlk zamanlar yengemle aram fena değildi ama giderek aramız bozuldu. Hayatım boyunca hep sığıntı gibi yaşadığım için yerimi de haddimi de bilen biriyim. O kadar ılımlı olmama ragmen yengem tarafından istemediğim her fırsatta bana hissettirildi. Şimdi çevremdeki herkes 2 gündür bana memlekete git diye ısrar etmeye başladı. Annem arıyor gel diyor, memleketteki yengem arıyor gel diyor, yeğenlerim arıyor gel diyor. Ama ben abime kırgın olduğum için gitmek istemiyorum. Çünkü orda da mutlu olmayacağımı iyi biliyorum. Bu gece her şey konuşuldu, ayrı eve çıkmak istediğimi, kendime bakabilecek güçte olduğumu söylediğim halde toplumun onların üzerinde kuracağı baskıdan dolayı oy birliği ile bu isteğim RED edildi. Bir kişi bile ne istediğimi, ne hissettiğimi umursamadı. Memlekete gitmeme karar verdiler. Şimdi diyeceksiniz ki 28 yaşındasın çok istiyorsan hepsine resti çeker ayrı eve çıkarsın. Ama o iş öyle değil. Ben, evet ayrı ev istiyorum ama bunun yanında ailemi de istiyorum. Evet kendi hayatım olsun ama onlar da yanımda olsun. Bana manevi destekte bulunsunlar. Ama hiç kimse yanaşmıyor. Önümüzdeki hafta sonu malesef dönüyorum ama çok mutsuzum. Oraya gidip aynı sorunları yaşayacağımı biliyorum. Bu yüzden ben artık yaşamak falan istemiyorum. Hiçbir şey tad vermiyor artık. Çok bunaldım.
      1Gerçekten orda mutsuz olduğunu hissederlerse bir süre sonra ayrılma isteğinde de seni yalnız bırakmayacaklarını düşünüyorum. bence sadece bikaç ay zaman ver kendine, belki de mutlu olur, dönmek istemezsin, kim bilir. - anahtar 06.07.2020 18:44:56 |#3824570
      1Zaten önümde 3 aylık Bi kpss hazırlanma süreci var. Eğer sınavım iyi geçerse yani iyi bir sonuç alırsam her şeye katlanırım tatsızlık çıkmaz. Atanır kurtulurum. Ama eğer sınavım kötü geçerse bir gece sırt çantamı alıp kimsenin beni bulamayacağı bir şehire yerleşir hayatıma bakarım. Neler olacağını zaman gösterecek. - tosbağa 06.07.2020 19:17:57 |#3824360
      1Demek istediğim bu süreci "kurtulacağın bi zaman dilimi" olarak görürsen daha da işkence haline dönecek, ailenle birarada geçireceğin son zamanlarmış gibi değerlendirebilirsen, en azından çantanı alıp çıktığında aklın arkada kalmaz, yani bence öyle. - anahtar 06.07.2020 19:21:48 |#3824355
      butun yorumlari goster (9)
    14. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      3 sene geçti aynı semtte oturmamıza rağmen bir kez bile karşılaşmadık. keşke karşılaşsak da bir pişmanlık ifadesi görsem de içim rahat etse. karşılaşmadan ölsem gözüm açık gidecek...
      3Siktir et kendine odaklan vicdan azabı çekmediğini görürsen daha fazla üzülmez misin. Acı çekse bile çekmediğini gösterebilir yani o da var - obeson 06.07.2020 14:42:40 |#3824296
      0yok hayır çekmiyor zaten... ben öyle bir göreyim yinede :d - kacik 06.07.2020 14:43:56 |#3824255
      0Rahatlamak için sana pislik yapan birinin pişmanlığını görecek duruma düşürme bence kendini zaten görünce rahatlamazsın büyük ihtimalle - obeson 06.07.2020 14:45:37 |#3824256
      butun yorumlari goster (7)
    15. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      keşke şimdi annem yanımda olsa... böyle üzgün olduğum zamanlarda konudan bağımsız iki sohbet edince aşırı iyi geliyor. (bkz: anam anam canım anam)
    16. 31
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Duş ve lavabo ihtiyacımı giderirken deprem olur da enkazın altından o biçim çıkarırlar da rezil rüsva olurum diye g*tüm gidiyor. Aynı durum gece deprem olursa da geçerli. Allah'ım sen ölümün bile hayırlısını nasip et...
      1Allah korusun. Amin alex. - gunes gibi 07.07.2020 23:31:56 |#3825147
      3Annem de 3 5 günlüğüne bir yere giderken, ev temiz olsun ölür kalırsak bari evi temiz bulsunlar diyor, seninki de o hesap. Öldükten sonra evin, kıyafetin ne önemi var ki? - pembe unicorn 08.07.2020 00:04:13 |#3825241
      1Orası öyle tabi :d - alex in sol ayagi 08.07.2020 00:15:41 |#3825067
    17. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      keşke hissettikerimi anlatacak bir metin çıksa karşımada her şeyi aslında hiçbir şey anlatmadan anlatabilsem.
      1Üşengeçlik var galiba :d - portakalsuyu 07.07.2020 23:41:33 |#3825195
      1Korkaklık daha fazla :) yoksa uzun uzun yazılar yazmak en sevdiğim şeylerden biridir - guzestegan 07.07.2020 23:42:17 |#3825108
    18. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Uzun zamandır birine karşı ne yapacağımı, nasıl davranacağımı bilmiyorum. O kadar büyük bir boşluktayım ki kalbimin beni zorladığı zamanlardayım
      1Aşıksıııııııın lwskkwdjjf - obeson 07.07.2020 23:49:11 |#3825107
      0Hahahha eveeett - tursunun suyu 07.07.2020 23:58:57 |#3825054
      1Aklını ve mantığını kullan, kalp her zaman pembe düşler peşindedir çünkü - karakekik 08.07.2020 00:00:24 |#3825242
      butun yorumlari goster (6)
    19. 35
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İki gündür yeni bir işe başladım. Farklı ortam farklı insanlar var. Alışmaya çalışıyorum. Bugün fark ettim konuşma engelli bir çalışan var kimse doğru düzgün adamla iletişim kurmuyor uğraşmıyor. Böyle iyi niyetli de bir insana benziyor onun için işaret dili öğrenmeye karar verdim.
      3Ne kadar güzel bir insansın :) sıcacık kalbin hiç soğumasın. - gunes gibi 07.07.2020 23:53:44 |#3825216
      2<3 teşekkür ederim - portakalsuyu 08.07.2020 00:46:05 |#3825336
      1Halk eğitim merkezleri ücretsiz olarak veriyor. Hem de sertifikalı. Ben bu şekilde öğrenmiştim. - vito corleone 08.07.2020 20:07:49 |#3825599
      butun yorumlari goster (4)
    20. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sorunlarla ve pişmanlıklarla geçen her günün ertesi sabahında saçma bir şekilde umutla uyanıyorum. Sanırım delilik başlangıcı bu...
      0Tımarhanenin konumunu bana da atar mısın - chenandcedric 08.07.2020 02:11:49 |#3825308
      0Adres: Türkiye sınırları içerisinde görebileceğin tüm gökyüzü... Hoş geldin aramıza - gurbetci 08.07.2020 08:54:04 |#3825368
    21. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben üzgündüm ama onlara yorgunum dedim
    22. 19
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bu sözlükte beni ne çok seven varmış ya çok mutlu oldum açıkçası. Değer verdiğinizi görünce kendimi bir değişik hissettim :)
    23. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      a bit of zeynep'in efsanevi kuzenlerinden biriyim :)
      1Tüm sırrı bozdun... - a bit of zeynep 08.07.2020 00:11:47 |#3825276
      1oha jdjdjdj sonunda o kuzenlerden biri - her kuyuya tas atan deli 08.07.2020 00:12:05 |#3825163
      0@a bit of dayanamadım kuzi :) @her kuyuya evet rahatlayabilirsiniz artık - teki bozuk kulaklik 08.07.2020 00:13:12 |#3825204
    24. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yaz günü hasta oldum baya boğazlarım falan acıyor, sesim kısık. birazdan annemden gizli dondurma yicem djskdjskjd
    25. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kapattığım kapının ardından bakmaya doyamıyorum resmen sözlük. içimdeki yarım kalmışlık hissi beni bitiriyor. öldürmüyor ama süründürüyor. ne zaman tamamen o kapı kapanır da istediğime kavuşurum belirsiz.
    26. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      4 yıl önce ayrıldığım kız arkadaşım dün akşam mesaj attı ne oluyor anlam veremiyorum :/
      1Sevgilisinden ayrılmıştır. - agresifamanazik 08.07.2020 02:24:14 |#3825325
      02 yıldır bir ilişkisi yoktu - azkonusanadam 08.07.2020 02:26:29 |#3825326
    27. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dertler olmuş derya deniz ben açmışım komik videoları onlara gülüyorum. (bkz: halimiz itten beter keyfimiz paşada yok)
    28. 11
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#2411845) bazı şeylerin nerede karşınıza çıkacağı hiç belli olmuyor gerçekten. Öylesine youtube yorumlarında dolaşırken böyle bir şeyle karşılaştım. Galiba söylemek istediklerimden fazlasıda söylenmiş bu yazıda. Bazen dönüp gitmek gerekiyor. Bazen 3-5 gün ağlamayı göze alıp daha uzun süre ağlamaktan kurtulmak gerekiyor. Sevilmediğini kabul etmelisin bazen. İstenmediğini anlamalısın. Senin sevdiğinin seni sevmek zorunda olmadığını bilmelisin. Sana gösterilen bazı ''ilgi, sevgi'' hareketlerinin gerçek olmadığını fark etmelisin. Sen de bazen yedek olabilirsin. Sen de bazen ''sevgilin'' sandığının vakit geçirdiği duraklardan biri olabilirsin. Dikkat et bak: durak bile değilsin; duraklardan birisin… Kabul et! Aslında herkesten iyi senin bilmen lazım. Çünkü sen sevensin. Sen herkesten iyi bilmelisin seven insanın, isteyen insanın neler yapabileceğini. Çünkü sen yapıyorsun. Seni görmek isteyen insanın istedikten sonra göreceğini bilmiyor musun sen? Görmek için çaba harcayacağını anlayamadın mı daha? Halbuki sen bir sürü çaba harcıyorsun görmek istediğin kişi için. O harcamıyor mu? Bırak o zaman. Aptal mısın sen? Bırak… Ama'ların, belki'lerin mi var? Peki o ''ama ve belki''lerle yaşlanmaya hazır mısın? Bazen ağzına bir parmak bal mı çalıyor? Dur tahmin edeyim: her seferinde hevesin kursağında kalıyor, değil mi? Okyanus beklerken kaldırımın üzerindeki su birikintisi ile teselli buluyorsun, değil mi? Dur, savunmaya geçme; biliyorum senin okyanus kadar büyüğünü bile beklemediğini. Sen dereye bile razısın ama şansına hep çamurlu su düşüyor. Ama şansını kendin yaratıyorsun, unutma! Kabul et ve düşün: seninle ne yaşadığını! Hangi zamanları sana ayırdığını hatırlamaya çalış. O zamanlarda ne paylaştığını hemen hatırlama istersen çünkü birden ağır gelebilir. Doz aşımı olur ve aniden çökebilirsin. Yavaş yavaş gidelim… Kabul et ve anla: senden hoşlanmıyor bile… Biraz insaflı mı olayım? Peki, senin ona olan sevgin belki hoşuna gidiyordur ama bu da en iyimser ihtimal. Düşün ve anla: o senin sevgilin ama sen onun sevgilisi değilsin… Yaşama artık gerçek olmayan bu aşkı… Gerek yok… Belirli birine hitap etmiyorum: sadece aşk yaşadığını sanan ve aslında sadece vakit kaybedenlere sesleniyorum… İlişki demek bu değil… Aşk ise asla böyle olmaz… Aşk, paylaşmak demektir. Aşk, gerçekten fedakarlık demektir. Aşk, adalet demektir. Aşk, sadece senin özlemen demek değildir. Bırak şimdi bana anlatma onun da seni özlediği masalını. Devamında da ''şartlar müsait değil, çok yoğun'' filan mı diyeceksin? Peki sen yiyor musun bu saçmalığı? Kendine bu kadar salak olmayı yakıştırıyor musun? Ölüyor olması lazım bir insanın görmek istediği birini görmek için onunla vakit geçirmek için zaman yaratamıyor olması için… Ölüyor mu sevgilin sandığın kişi? Farkında değil misin vakti olduğunda senin yerine başkalarıyla vakit geçirdiğini? Niye yapıyorsun kendine bunu? Saf mısın sen? Bu kadar mı açsın sevilmeye? Hâlbuki seni seven birçok insan var. İki kişi sevmiyor seni! Biri o insan diğeri de sensin. Sen, kendini sevmiyorsun. Çünkü kendini seven insan bu kadar küçülemez! Toparla kendini ve şu andan itibaren ''hayali sevgilini'' geride bırak. Çünkü sen bu dünyadaki en değerli insansın. Ve sen, senin değerini bilecek biriyle mutlu olmalısın… Etrafına o enerjiyi ver. Bırak… İlişki sandığın şey boş vakitlerini, arkadaşlarıyla buluşacağa saate kadar olan boşluğu, bazen en yakınındaki ev seninki olduğu için sende kaldığı zamanları seninle geçiren kişiyle yaşanmaz… Ya senin için ne yaptı o sevgilin sandığın kişi bugüne kadar? Ne yaptı? Hemen cevap veremediğine göre elle tutulur bir şey yapmamış... Üzgünüm… Biraz yüzüne vurmak gibi oldu ama seni sevmiyor. Sen onun hayatında yoksun. En azından olmak istediğin anlamda yoksun. Onun ihtiyacı olduğu anlamda varsındır belki, bilemiyorum. Ama sen onun hayatının merkezi değilsin. Ve yine üzgünüm: değil merkez olmak, kenarında bile değilsin bence… Bırak… Vazgeç… Kimseye kendini sevdirmek zorunda değilsin… Seni sevecek olan insan zaten sever… Sen önünde, arkasında koşmasan da sever ama sen önce kendini sev… Hadi yarından itibaren yeni bir hayata başla… Bitir… Ya dalga geçmek gibi olacak ama aslında bitireceğin bir şey de yok. Sadece senin ilişki sandığın bir durum var ortada, o kadar… Onu da bitirdiğinden zaten kimsenin haberi olmayacak… Kendine sahip çık şu andan itibaren… Çaba olmadan, emek olmadan, neşe olmadan, fedakârlık olmadan sevginin olmayacağını anla… SEVİLMİYORSUN KABUL ET!!! Hadi bırak artık… Hem kendini hem de onu azat et bu saçmalıktan… Güzel bir güne başla yarın… Elbette üzüleceksin, ağlayacaksın ama sen zaten ağlıyorsun sürekli. Belki gözyaşın akmıyor ama ağlıyorsun. Yüreğin hep acıyor. Senin ne hakkın var yüreğini bu kadar acıtmaya? Acıtma artık kendi canını… Sal gitsin!.
      1Şu büyük harflerle yazılan cümle ve nickim.... (: - sevilmeyibilmeyenbiri 09.07.2020 15:47:22 |#3825972
      1güzel bir yazı aslında bence yazıdaki çoğu şeyi sende dinle :) - guzestegan 09.07.2020 16:17:19 |#3825994
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      eskiden psikolojim bozuktu diye ölmeyi düşünürdüm, şimdi artık psikolojik sorunum kalmadı ama daha çok ölmeyi düşünüyorum.
    30. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yalnızım şuyum buyum diye gezinenlerin çoğunun aslında yalnız olmadığını ve herkes gibi olduğunu görünce büyük hayal kırıklığına uğruyorum. dertleri benim gibi derinden değil de ne kadar yüzeysel hissettiklerini görünce de.
    31. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Dolabımı düzeltirken bazı kıyafetlerim kirli olmadığı halde düzensizce rafta durduğunu gördüğümde katlamakla uğraşmayayım diye kirli sepetine attığım olur. Kıyafet mağazalarındaki reyon görevlilerine Allah sabır versin. Kendi dolabımı düzeltmeye üşeniyorum ki onlar nizami bir şekilde tüm mağazayı düzeltiyorlar.
    32. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Bazen bu zamana ait değilmişim gibi, herkes çok ilerlemiş ben geride kalmışım gibi hissediyorum.İşin kötüsü olmam gereken zamanı da bilmiyorum. Ne kıyafetler, ne konuşulan konular, ne arkadaşlıklar, ne ilişkiler... Hiçbiri bana uymuyor.Ben de yetişmek için çırpınıyorum. Okyanusta yaşaması gerekirken bataklıkta nefes almaya çalışan balıklara benziyorum. Nedeni, nasıl geçeceği hakkında da fikrim yok.
    33. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      birinin kendinde en sevdiği şeyin, sizin o kişide en sevmediğiniz şey olması. o üzülmesin diye bir şey diyememek, çok değişik bir hismiş.
    34. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yemin olsun bıktım ya. yemin olsun zerre istiyorsam seni özlemeyi artık bir gram haz ediyosam senden kavuşmak nasip olmasın. ne sana ne başkasına. sen bir zihinde yer etmeyi hak etmiyorsun. çık sktir git nolur bırak yakamı. her şeyi unutturdun da unutmayı öğretemedin. bir daha gelmemek gitmek demek değil. her şeyi becerdin de gitmeyi beceremedin. git
      0Ne olduğunu bilmiyorum ama biri bana bunları söyleseydi sanırım çok üzülürdüm:( - dertli davul 09.07.2020 15:45:48 |#3825922
      0Söyleyenler daha çok üzülüyo inan. Çünkü bunları söylerken bile eliyle ağzını kapatma isteği gelip gelip gidiyo. Susmakla kusmak arasında yorulmak. Cidden iyi değil ya.. - sevilmeyibilmeyenbiri 09.07.2020 15:49:45 |#3825923
      1İlk cümlene tamamen katılıyorum. Zaten o yüzden bir cümleyi yavaş yavaş söyleyip içinden çoğu kelimeyi eliyoruz. Resmen ayrıştırma yapıyoruz ama sonunda yine söyleyen taraf olarak üzülüyoruz. Keşke üzülmeli bi şey olmasa :/ - dertli davul 09.07.2020 16:01:59 |#3825981
      butun yorumlari goster (4)
    35. 20
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ne zaman bir mezarlık görsem ya da önünden geçsem mutlaka fatiha, üç kere de ihlas okurum. ihlası neden okuyorum bilmiyorum, alışkanlık olmuş, fatihadan sonra otomatik o da geliveriyor. çocukken biri öğretmişti, kimdi hatırlamıyorum, oku ki ölülerin az da olsa ruhları huzur bulsun demişti. sanki okumazsam bana çok darılacaklarmış gibi içime oturuverir, kızarım kendime beş dakika okuyuversen nolur sanki diye. bi mezarlık var, izmir'de yaşayanlar bilir. ahmetbeyli plajının oraya yakın. nedense ben pek severim o mezarlığı. herkes güle oynaya plaja pikniğe, yüzmeye giderken birden karşınıza çıkıverir. kısa da olsa herkesin gözü takılıverir oraya. kısa da olsa hayatlarını sorgularlar. biliyorum. ben öyle yapıyorum çünkü. hatta oraya gömülmek istiyorum. ama ne zaman bunu dile getirsem, sus ağzından yel alsın diye kızıveriyorlar. sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi.
      2ben de alışkanlık olarak bunu yapıyorum ve tanımadığım kişilerin de benim için aynısını yapacaklarını hissediyorum. Mezar taşlarında “kimsesiz” yazan kaç kişi yatıyor oralarda - milenyummilena 09.07.2020 22:40:59 |#3826164
    36. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Oturup bir takım şeyler düşünerek iki dakika da tüm hayat sevincimi yok edip moralimi sıfırlayabiliyorum (bkz: bıktık yaw)
    37. 15
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Yeni işe başladım, ilk işim hatta ve bu gece 5. günüm olacak. İş yeri çok büyük. Kimseyi de tanımıyorum. 3. gün yemekhaneyi ararken kayboldum ağlaya ağlaya buldum wohxoskshdiso yemeğimi aldım bir iki dakika bakıştık sonra dışarı çıkıp ağlamaya devam ettim lsufieowoid
    38. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sandıkları kadar güçlü değilim. sırtıma biraz daha yüklenilirse kalkamamak üzere yıkılacağım.
    39. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Eskiden alkoliktim ben. Yani gibiydim. Açıklayayım. İlk alkolümü 16-17 yaşında içmiş olmalıyım. Lakin, sosyal içici gibiydim. Ne oldu ve nasıl oldu bilmiyorum, bir ara kendimi, su yerine alkol içerken buldum. Okuldaki starbucks'tan aldığım lotte içine viski koyardım. Ya da kanyak. Bazen de boş bardak alıp, vodka koyardım. Bazen enerji, bazen vişne, bazen de tonikle... Nadiren sek. Derse onuna girerdim. Kimse de anlamazdı. Zaten kimsenin de pek sikinde değildim. Baktım işin boku çıkıyor, baktım iyiden iyiye iki şişe bitirip de sallanmamaya başladım, baktım dertler içmekle bitmiyor zamanla azalttım. Sonra bıraktım. Şimdi arada sırada bir kaç kadeh içip duruyorum. Bazen boku çıkıyor ama o sayılmaz. Herkese olur o. Eskiden biri bir şey içerse yanımda, ağzım sulanırdı. İçki içmek istediğimde, hedefe odaklı davranır, ilk iki kdaheim bitene kadar da bir tek mantıklı kelime çıkmazdı ağzımdan. Üstelik o zamanlar öküz gibi de antidepresan kullanıyordum. Gebermediğime şaşıyorum biliyor musunuz?
    40. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İlk lineım okul tuvaletindeydi hiç hesapta yoktu
    41. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Aşk acısı çeken çoğu insanın aşk acısı değilde gurur acısı çektiğini düşünüyorum bazen (ben dahil)
    42. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Anlatmak istediğim çok şey var ama anlatmak istediğim kimse yok
    43. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      amk ne zaman mutluluktan ağlayacak bu gözler
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce bir arkadaşım yazdı ‘collous senden bir şey isteyeceğim ama kolay bir şey değil’ böyle bi heyecanlandım meraklandım falan ‘hayırdır kanka’ dedim. gerizekalı dediki ‘kanka eski sevgilimi işleticem onunla konuşur musun?’ (bkz: yok ebesinin amı ali sami)
    45. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az evvel fark ettim de sürekli efsane duyarlar sayfasına çıkmak istercesine entryler girmişim
    46. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Felaket sıkıldım artık. Sadece kendimden değil her şeyden sıkıldım. Eğer gündemde olan şeylerle çok ilgileniyorsam bu iyiye işaret değildir. Her şeyden ve herkesten sıkılmış vitesi boşa almışım demektir. Kendimde bunu hissediyorum. Hem olduğum halden, hem olacağım halden, hem etrafımdaki insanlardan, hem de içine düştüğüm hemen her durumdan çok sıkıldım. Lütfen bu entryi okumadan pas geçin. Rica ediyorum. Peki öyleyse neden buraya yazıyorsun sayın amına koduğum malı derseniz eğer canınız sağ olsun biz bunları yer yer entrlerimizde anlattık. Hadi görüşürüz. Kendine iyi bak. Kendimi sürekli bir oyunda hissediyorum. Bölüm sonu canavarına gelsem de bitse diye diye kaçıyorum bütün engellerden, bazen aşıyorum, bazen aşamıyorum, bazen düşüyorum, bazen yoruluyorum, bazen bir kutunun altında hiç beklenmedik bir anda sağlık kiti buluyor bi nebze rahatlıyorum ama her ne olursa olsun bu siktiğimin düzeninde ciğerlerime dolu dolu havayı çekemiyorum. Öyle bir hayat. Üstelik baya sıkıcı bir oyun. Kafa dağıtıyorum, kafamı dağıtıyorum, ruhum parçalanıyor, yeri geliyor tamir ediyorum. Mutlu olamama meselesini çözdüm artık mutlu olmakla ilgili takıntılarım yok. Mutlu olmayı beklemiyorum. Aşık olmak mesela, en son ne zaman bunu istediğimi hatırlamıyorum. Kaç senedir öyle eften püften abuk subuk ilişkilerim, münasebetlerim oldu ki hatırladıkça yüzüm kızarıyor. Yakın arkadaşlarım meraktan soruyorlar bazen bu kız kim, ciddi bir şey mi diye; "ben ne bileyim amk" diyesim geliyor diyemiyorum yok be olum vakit öldürüyorum falan diyorum. Halbuki öyle bile değil. Sen kimsin diye hep kendime sordum bir gün yanımdakilere de soracağım çünkü bilmiyorum. Aşık olmak güzel bir şey. Ama aşık olabilecek kadar stabilize edilmiş mental ve fiziksel dinginliğe ulaşmak aşık olmanın kendisinden bile daha güzel. Bu yok bende. Bir insanla yarın yokmuşcasına yaşamak özlediğim bir erdem. Allah sonumuzu hayretsin kendimde bu potansiyeli artık bulamıyorum. Sokağa çıkmak istiyorum ama sokaklarda bile özgürleştiremiyorum hiçbir şeyi. Kendimi de yanımda götürdüğüm her yer her geçen gün biraz daha acı veriyor bana. Bugün mesela bir arkadaşımın babasının öldüğünü öğrendim. Haberi veren arkadaşım inanılmaz üzgündü. Kendimi doğru tepkiyi kafamın içinde ararken buldum. Bu ne demektir? Ölüm gibi net, berrak bir durum karşısında bile aciz kalıyorum. Reaksiyon verirken acaba doğru tepkiyi veriyorum mu diye düşünmeye başlıyorum. Babası ölen arkadaşım zayıf bir insan. Kendi içinde aşamadığı problemleri var. Ayrıca maddi yönden büyük sıkıntılarla da boğuştuklarını biliyorum. Hemen bir abisi falan var mıydı diye soruyorum. Bütün ailenin yükünü kendi üstünde hissetmesi onu daha kötü yapacak biliyorum. Abisi yokmuş. Konuşmanın sonunda kendimi şu cümlelerde buluyorum; "sen ya da ben bu durumla daha iyi baş ederdik onun için çok daha zor olacak. En çok buna üzüldüm" Lafa bak lafa. Babalarımızın ölümüyle mücadele edebileceğime inandırmışım kendimi. Kendimi ne sanıyorum acaba? Bu edepsizliğimle yüzleştim. Örtülü hislerimi gördüm kendimden bir kere daha tiksinerek kapadım telefonu. Sonra telefon geldiğinde uğraştığım şeyle uğraşmaya devam ettim. Hiçbir sekteye uğramamış gibi. Masadan kalktığımda artık kendimle olan zorum bir kat daha artmıştı. İnsanların en çok para harcadığı şeyler kendisi hakkında birtakım fikirler verir. Olumlu ve olumsuz fikirler tabii. Olumsuzları sayalım. Mesela arabaya karşı fazla hassasiyeti olan en çok bu alana para harcayan erkeklerde bağımsızlık ve iktidar sorunu vardır. Makyaja kafayı takan kızların çoğu özgüven sorunu yaşıyordur. Bütün birikimini bir ev uğruna yapan ev alma sevdalısı insanların güvensizlik sorunu vardır. Kitaplara çok para harcayan insanların kendisine karşı hala bir umudu vardır. Olduğu halden memnun olmasa da bir umudun ateşini harlıyordur. Giyime kuşama para harcayan, marka takıntılı insanlar narsisttir. Kendimi zaman zaman narsist bulurum ama bıraksalar 6 sene aynı tshirt'le hayatımı devam ettirir katiyyen gocunmam bence. Ben bir süredir en çok parayı sigaraya harcıyorum. Böyle bir şey olabilir mi ya? İnsanın kendisine zarar vermekten haz duyması inanılmaz rencide edici bir şey. Sigarayı bırakmak istiyorum. Şartlar müsait değil henüz. Hesaplaşmam bitmedi daha. Sol kanatta "en son kendin için ne yaptın" diye bir başlık var. Soru cümlesi şeklinde başlık açmayı acilen bırakmanız lazım. Sikmiyim belanızı. Soruyu üzerime alındım. En son sadece kendim için ne yaptım diye sordum kendime. Yakın döneme dair kitap yazmaya çalışıp becerememe çırpınışları dışında hiçbir şey bulamadım. Bunun dışında kendim için şunu yaptım diyebildiğim ikinci şey kendime bir bisiklet alıp tura çıkmaktı. Onun da üzerinden 1 sene geçti. Bilmem anlatabiliyor muyum. En son bir sene önce kendim için bir şey yapmışım. Onun dışında hep bir başka başka şeyler. Yazık ediyorum birçok şeye, farkındayım. Elimde değil demek istemiyorum ama bazı sapakları da geçtik sanki. Kitap demişken evet öyle salakça işlerin peşine düştüğüm doğrudur. Hepimizin konfor müptelası olduğu saçma sapan bir yaşam anlayışımız var. Böyle boktan bir dünyayı kurguluyorum ben de. Çok istersem bir blog açar orada yayınlarım diye diye kendimi motive ediyorum. Sikik güdülerimizin peşinde iz sürüyorum. Günün birinde bir kitap yazacak olsaydım ismini "sürünceme" ya da "çürüyüş" koyarım derdim hep. Adı böyle bir şey olmayacak. Ne talihsizlik. Çürüyüşün kitabını yazmak ne de hoş olurdu. İnsan çürürken bunları yapamıyor demek ki. Bir şekilde sabah mutlu ve istekli uyanmak için çabalamam gerekiyordu. Ben de bir çorap ördüm başıma. Biraz daha dört elle sarılırım bir şeylere diye düşünmüştüm. Planlar her zaman istediğin sonucu vermiyor. İnsanın kimliğinin parçalanması kötü şey. O zaman başı kesik tavuğa dönüyorsun. Başı kesilmiş bir tavuğun çırpınarak amaçsızca sağa sola koşuşturmasını hiç görmedim ben. Ama bu benzetmenin ne anlama geldiğini inşa ettiğin kimliklerin, benliğin parçalanmaya başladıkça anlıyorsun. Bu deyimin işaret ettiği şeyi bizzat deneyimliyorsun. Aha, diyorsun bu deyimle kastedilen buymuş! Trajikomik bir hadise. Kimliğin parçalanması başı kesik tavuğun haline benziyor biraz evet. Ama vücudun farklı uzuvları birkaç ata bağlanıp ters istikamette atların koşturulmasına da benziyor. Vücut bütünlüğünü korumak istiyorsun, acı çekiyorsun ama bir taraftan da fizik kanunları var. Bu bedenin 4 parçaya ayrılması kaçınılmaz gözüküyor. Çaresiz bir an. İnsan o ana düşmeden önce o durumun çaresizliğinin idrakına varmalı kendisini böyle bir pozisyona düşürmemelidir. İnsanlar ben daha çok küçükken bile fikir danışırdı. Akıl almaya kalkarlardı. Feraset sahibi olduğuma inandıranlar o geri zekalı insanlardır. İllüzyondan kurtulup öngörüsüz bir insan olduğuma inanmaya başlıyorum artık. Keşke başka bir hayat yaşasaydım diye iç geçiresim geliyor ama ben onun da içine sıçardım bunu biliyorum. Bu sebepten "keşke başka bir insan olsaydım" diye iç geçiriyorum. Çaresizliğime iblis bile katıla katıla gülüyordur. İnsanın kendi varoluşundan memnun olamıyor oluşu rabbine karşı işlediği en büyük günah olsa gerek. İntihar etmemişsem ne fayda? Bunun intihardan ne farkı var? Düştüğün durumdan değil olduğun insandan rahatsızlık duymak kadar can sıkıcı bir şey yok. Ben bunu hak ediyorum ama hak etmiş olmaktan nefret ediyorum. Bu ayrıma varınca uzay boşluğunda süzülüyorsun resmen. Çok acayip evet. Birtakım problemler var. Bazıları ailemle alakalı, bazıları özel hayatımla ilgili, bazıları benimle bazıları da düpedüz kaderin kendisiyle ilgili. Hepsiyle birden baş edemiyorum. Hiçbir sike derman da olamıyorum. Ben gerçekten çok sıkıldım. Kendimi işe yaramaz hissediyorum. 3 gündür "yaşamın bir felaket olması" diye bir başlık açıp yazıyorum da yazıyorum sonra yok bu tam anlaşılabilir bir metin olmadı deyip siliyorum. Bu sözlüğe yaşamın aslında bir afet olduğunu anlattığım 3 ayrı yazı yazdım ve hepsini sildim. Anlatabiliyor muyum? Çünkü yersiz. Yaşam bir felaketse bana ne, size ne? Yaşam sürekli bir felaketler silsilesidir. Söz konusu başlığa 3. yazma denememde İsmet Özel'den bir cümle geldi aklıma. Gittim sonuna ekledim onu: "dünyaya gelmek bir saldırıya uğramaktır" demiş herif. Benim paragraf paragraf öfke kusa kusa anlattığım şeyi tek cümlede kesip atmış. İşi bitirmiş söylenecek söz bırakmamış. Senin şairliğini sikerim İsmet. Benim canımı sıkma deyip sildim yazdığım her şeyi. Tam olarak şöyle demiş bu arada: "Dünyaya gelmek bir saldırıya uğramaktır. Doğan bebek havanın ciğerlerine olan saldırısının verdiği acıyla haykırır. Soğuk saldırır bize, sıcak saldırır. Açlığın, hastalığın, korkunun saldırılarını savuşturma yoluyla yaşarız, hayatta kalırız. Yaşıyor olmak, savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir. Bir gün son nefesimizi verdiğimizde bize yapılan ilk saldırıyı tamamen püskürtmüş oluruz. Savaş bitmiştir." Herifin ifade becerisine bakar mısınız ya? Tam dayaklık. Bazılarının kendisini bu kadar iyi ifade edebiliyor olması inanılmaz kıskanılacak bir beceri. "Yaşıyor olmak savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir." Senin canını yerim İsmet. Yazıp yazıp sildiğim "yaşamın felaket olması" meselesine biraz değinmek istiyorum burada. Dünyaya gelmek her anlamda insanın başına gelmiş bir felakettir. Tdk bu kelimeyi şöyle tanımlamış: "Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela" Nişanyan sözlük'te de şöyle denmiş: "feleğin getirdiği afet" Yine ne güzel ifade değil mi? Ama bu bildiğin yaşamak. Yaşam bir afettir ve bundan hiçbirimiz suçlu değiliz. Artık adına yaratılış fıtratı mı dersiniz, evrimsel sürecin zorlaması mı dersiniz, genetik kodlama mı dersiniz bilmem ama canlılığın canlılığını devam ettirmesi için kullandığı çok pis araçlar var. Bu üç temel araç şöyle: Acı-arzu-ihtiyaç. Biz bu üç olgu ile hayatta kalıyoruz. Acıdan kaçarak, ihtiyaçlarımızı karşılayarak ve arzularımıza cevap vererek. İsmet Özel'in yaşıyor olmak savaşıyor olmaktır ve dünyaya gelmiş olmak saldıraya uğramaktır derken kastettiği bağlam da budur. Bütün yaşam bu 3 temel olguya karşı mücadele ile anlam kazanıyor. Mutluluk bu denklemde elbette imkansız görünüyor. Çünkü bunların sonu yok. Acı mutsuzluk getirir, acıdan kaçış mutluluk getirmez. Çünkü acıdan kaçabilen insanın yakasına ihtiyaçları sarılır. İhtiyaçlarını gideren insanın arzuları canını sıkar. Can sıkıntısından ve huzursuzluktan kaçmak neredeyse imkansızdır. Tüm bunları görmezden gelerek mümkün olabilir. Bu meseleyi en iyi çözümleyen isimlerden bir tanesi de Siddhartha Gautama'ydı. Yani Buddha. Aydınlanmış kişi. Meseleyi iyi tespit etmiş ama çözümlemede yeterince tatmin edememiştir. Buddha; acının hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olduğunu fark etmiştir. Mutluluğun da acıyı yok etmekle değil acıyı kabul etmekle ilişkili olduğunu ileri sürmüştür. Acıların kaynağının arzu ve isteklerimiz olduğunu fark etmiştir. Ondan sonrası fasa fiso kişisel gelişim falan fistan. Acılar, ihtiyaçlar, arzular, istekler, mutsuzluklar... Bunlar hayatın kaçınılmaz parçalarıdır. Biz bunlar sayesinde ayakta kalabiliyoruz. Bunlar sayesinde ilerleyebiliyoruz. Bunlar sayesinde varlığımızı ispatlayabiliyoruz. Mutsuzluktan ötürü yerimizden kalkabiliyoruz. Bu denklemde mutluluğa bir yer yok. MUTLULUĞUN VARLIĞI HİÇBİR İŞE YARAMIYOR. Mutluluğun yokluğu asıl bize değer katan şeyler. Eğer ortada bir mutluluk varsa mutluluğun "iyiliği" geri kalan tüm iyiliklere baskın kalıyor ve sadece onun iyiliğiyle doyuyoruz. Bu sebepten dünyadaki bütün ideolojiler, dinler, öğretiler, felsefeler mutluluğa değil mutsuzluğa endekslidir. Dahası ona muhtaçtır. Mutlu insana hiçbir şey öğretemez, hiçbir şey yaptıramaz, hiçbir şeyini değiştirtemezsiniz. Hakiki mutlulukla karnını doyuran insana hiçbir şeyi kusturtamazsınız. Bakın arkadaşlar, efendiler, eski ve yeni tanrılar, romalılar, lejyonerler ve misyonerler! Bu yaşam dediğiniz şeyin adı FELAKETTİR. Bu yazıya çok sıkıldım diye başladım. Çünkü gerçekten sıkıldım. Bu şartlar altında kendimi bir sirk hayvanından fazlasıymış gibi hissedemiyorum. Koşmasına koşayım eyvallah ama nereye? Böyle bir düzende -yaşamın biyolojik ve psikolojik zorunlu düzenini kastediyorum- nereye ve niçin koşayım? Başı kesilmiş tavuğun çırpınışlarını anlamıyorsunuz. Onun koşması acısına son veren celladını bulmak adınadır. Onun için en hayırlı son budur. Varıp varağı son nokta orasıdır. İçsel çelişkilerimin ortaya çıkardığı hezeyanların bugünlük sonuna geldik. Bir başka arınma ayinimizde tekrar görüşmek üzere. Hepinizi seviyorum ama hepinizden çok sıkıldım. Sağlıcakla kalın!
      0artık eminim, hekırsın sen. en büyük hobin de dosyalarımı ele geçirmek.. aq nasıl oluyor bu? şu yazınla %80 oranında benzerlik taşıyan karalamalarım var. buna en çok benzeyenini "waldo sen neden burada değilsin" başlığını açtığım gün yazmışım hatta. ben de az söverek sevmedim özel'i. - louis froziel 11.07.2020 05:34:02 |#3827722
      0anlaşılan o ki önümüze çıkan bütün yollar epey bir zamandır bizim için "yürünebilir" olmuş, imdat amk. - louis froziel 11.07.2020 05:37:06 |#3827723
      0:) İlk yorumu görünce kitabın başlığına gittim. Entryni artılamışım. Oradan bir cümleyi kopyalayıp geldim ki ikinci yorumu girmişsin. Kopyaladığım cümle şuydu: insan için önüne çıkan bütün yollar "yürünebilir" yollar ise, o insan artık kaybolmuştur. Eyvallah Luis ne diyim. kasjdklasd - devriksekiz 11.07.2020 05:41:03 |#3827724
      butun yorumlari goster (5)
    47. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- taberî'deki (müddessir suresi; 1-5. ayetlerin tefsiri) bilgiler şöyledir: (hadis alimlerinden) zührî anlatıyor: bir ara resulullah'a gelen vahiy kesintiye uğradı. hz. peygamber bundan ötürü oldukça üzüldü. öyle ki, dağların yüksek tepelerine çıkıp oradan atlamayı (ve intihar etmeyi bile) düşünüyordu. atlamak üzere dağın zirvesine çıktığı her defasında hz. cebrail karşısında peyda oluyor ve ona "şüphesiz sen allah'ın nebisisin." diyordu. böylece gönlü sıkıntıdan kurtulup, huzura kavuşurdu. --- spoiler --- saatlerdir kafamı meşgul eden şey bu. doğrudur, yanlıştır demiyorum bakın. olaya yorum da getirmiyorum. odaklandığım şey sadece şu; koskoca peygamberin bile intihar seçeneğini ele aldığı ihtimali... derin mesele, derin.. çok derin. allah sonumuzu hayretsin!
      0büyük konuşmak gibi olmasın ama, nasılsa farazi bir itiraf: empati yapıyorum, resulullah'ın yaşadıklarını ben yaşasaydım, bence bir noktada intihar ederdim... - louis froziel 11.07.2020 06:08:38 |#3827731
    48. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yine bir itiraf ile karşınızdayım. film ya da dizi izlerken hatta maç bile izlerken yorum yapmadan, eleştirmeden asla ama asla izleyemem. mesela dün film izliyorum, esas adam esas kıza orospu gibi giyindin diye sövdü, orospu senin anandır çarparım burdan ağzına diye oyuncuyla kavga ettim mesela. her sahnede böyleyim. asla ve zinhar susmam. bu yüzden yalnız izliyorum genelde izleyeceklerimi ya da kankamla. herkes bi sus diye kızıyor. kankam hep gülüyor ama. çünkü o benim kankam.
      0Ben benimle izlemeye katlanacak birini hala bulamadım. Bir kere izleyen tövbe ediyor. Asdfghjkşi - cilgin attnin hayaleti 11.07.2020 11:09:37 |#3827834
      0ahahaha birlikte izleyelim epey eğlenceli olur 😄 - thegodmother 11.07.2020 11:21:31 |#3827845
      0Şu andan itibaren herhangi bir filme iki biletim var gelmek istersen. Ahaha bence de eğleniriz gibime geliyor. - cilgin attnin hayaleti 11.07.2020 11:41:08 |#3827858
    49. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ben düşünmekten vazgeçiyorum. Kafamın içinde hep aynı sokaklardan geçip etrafımda daireler çizdiğimi fark ettim. Bir pervane misali asla bulduğum ampulden ve ışığından uzaklaşamıyorum. Vardığım her sonuç bir öncekiyle aynı. Düşünmenin kılavuzu falan yok mu ki şöyle açıp okusam? Okuyarak bir şeylerin değişebiliritesinin (evet, değişebilirite) olduğuna inanmak istedim ama o da umutsuzluklarımı biriktirdiğim batakta gözden yitti. Daha fazla düşünmek istemediğim fikirlere bir tekme savuruyorum ki o batağın dibini boylasınlar. Bir daha muhatap olmayalım. Okuduğum mavraların haddi hesabı yok, aklıma gelince hepsi de yüzümü kızartacak kadar zayıf ve acınası. Ah anlatabilsem her şeyi bir bir, bunlarla da uğraşmayacağım. Laf salatasından öteye gidemedim. Tartıştığım fikirleri hiç sonuca bağlayamadım. Heybeme inançlarımı yükleyip belirli yoldan gidemedim. Korkuyorum, bu şüphe hissinin hiç bitmeyecek bir azap gibi sarılmasından başıma. Anlatamadıklarımın maktulüyüm.
    50. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tahammülsüz olmak çok garip bir şey. eskiden çevremdeki insanların yaptıklarına karşı alttan alma gibi bir huyum vardı ve sonunda canıma tak etti. biri canımı mı sıkıyor? direkt hayatımdan çıkarttım-tabii en küçük şeyde silip atmaktan bahsetmiyorum- sonuç olarak hayatımdaki insan sayısı bir elin parmağını geçmez hale geldi. bu ilk başta bana çok büyük rahatlık verdi. resmen hayatlarında merdiven görevi gördüğüm insanlardan kurtulmak bütün yüklerimden kurtulmak gibiydi. sonra... biraz yalnız hissetmeye başladım aslında yalnızlıktan da değil sadece aynı kişilerin bataklık gibi olaylarına düşmek istemiyorum ama çabaladıkça onların olaylarının ortasında buluyorum. ben artık bu insanlar için enerjimi,vaktimi,kendimi, harcamaktan çok yoruldum.
    /