askerlik

kimse kusura bakmasın ama adamın amına koyan şey.

türkiye'de zorunludur. gel gör buna karşın peygamber ocağı diye adlandırılır. (bkz: zorunlu askerlik) (bkz: peygamber ocağı)

mezun olayım resmen hemen aradan çıkartıcam

en büyük hayalim asker beklemek. umarım bana da nasip olur.

Bana doğru yaklaşan şey.12 aylık yapınca 3 bin lira meselesi noluyo anlatsaniza yav boku bokuna olmayalım 3000 gaymeden.

askerlik is coming.

hayır diyememenin dayanılmaz hafifiliği.

Yakında ben de gidecem aq

benmi nöbet tutayım bu şafaktan sonra torunnn

Anayasaya göre hak ve ödevdir,tezata gel.

ben de gitmek istiyorum. (bkz: anayasanıza sıçayım)

-git bak bakalım ben nizamiye kapısında mıyım +emredersiniz komutanım!

Gerçekten komutanlar böyle ilginç küfürler ediyor mu merak ettim şimdi, ben büyük ihtimalle revirde olurum kafam rahat olur.

beni kesin kantine alirlar sonra kantini batiririm sonra terziye alirlar yapayim derken daha cok sokerim sonra berbere alirlar adamin kelleyi kopartirim sonra revire alirlar adama yanlis ilac veririm biri olur molur en son da siktiri basarlar diye dusunuyorum desem yalan olur yani. su an cidden gitmek istiyorum.

4 yil okuyup uniden sonra gidip poset lakabi yedigim amk yeri

öldükten sonra aile yapılan yardım filan sikimde değil.öldüm lan ben. neyin yardımı bu ? aileden birinin yitip gitmesini ne kadar hafifletebilecek?

askerlik yapmak bir şey değil de içinde bulunduğumuz bu sosyal medya devrinde askerlik sonrası dönem çok zor. ben zaten asteğmen yaptım. revir olunca da bütün kışla beni tanıyo haliyle. facebook arkadaş istekleri 94/4lerle doldu amk hala 80 tane istek var.

pek eğlencelidir. gidin yapın.

çok ters bi döneme denk geliyor ama hadi bakalım hayırlısı. çoğu ülkede para için yapılan bir meslek haline gelmiştir.bizim ülkemize de oturması gereken bi sistem aslında bu paralı askerlik olayı. iki kere atış talimi yapan bir genci sahada çatışmaya göndermek ne kadar doğru ?

kutsal bir görevdir her türk vatandaşının asli görevidir askerden kaçan gözümde adam değildir beş para etmez konuşmaya değmez insanlardır

ölümü, bir daha geri dönmemeyi göze alarak birliğine teslim olan gencecik, tazecik erkekleri gece nöbetine yazmak veya çarşı iznini kesmekle tehdit ederek komik duruma düşen gomutanların gölgelediği hizmet.

bi bitmeyen. sanki yıllardır asker yolu gözlüyorum.

şu dönemdeki askerlik benim gözümde askerlik değildir. ölen askerlerimize allahtan rahmet diliyorum. orası ayrı konu. ama yanlış hükümet politikasından öldüler. cenab-ı hakk bunun da hesabını soracak elbette.

an itibariyle ülkeye sadece ekonomik zararı olun zorunluluk. herkesten dinlediklerimle şu kanıya vardım ki kısa dönemde adama hiçbir şey öğretmiyorlar. 1 şarjör mermi ya atıyon ya atmıyon. aldığın eğitim yürümekten ibaret. ast üst arasında lise vari kavgalar. kısaca 6 ay boyunca bir bok yapmıyorsun. üstelik askerin 6 ay boyunca iş yapmıyor ve para alamıyor ve hatta 6 ay boyunca devletten geçiniyorlar. ekonomiye sadece zarar veriyor bu iş yani. be güzel devletim, bak o kıaa dönemlerin çoğu üniversite mezunu, iş sahibi adamlar. gel sen 1-2 ayyoğun eğitim ver şu heriflere. tankıydı, tüfeğiydi, atışıydı her şeyi öğret. bak bunlar okumamış herifler değil, anlarlar anlattıklarını. hem sen kazan hem ekonomi kazansın.

gelmesini sabırsızlıkla beklediğim kutsal görev.

geldiğinde de, en iyisine bile durmadan sövülen kutsal görev .

bir meslek değil yaşam biçimidir.

anlatayım o zaman yıllardır askerlik hayali kurarım bu yıl astsubay meslek yüksek okulu mülakatlarına hazirlandim önce hava icin izmire geldim geldim en sonunda sözlü mülakatta elendim ağlaya aglaya çıktım okuldan ailem karşımda bekliyo ama nasıl deyim elendim diye ankaradan oraya kadar gitmişiz neyse dedim bi şekilde izmirden ankaraya kadar gözler hep dolu aradan 1 ay geçti kara kuvvetleri için mülakata girdim o ankaradaydi çok zor olmadı git gel gidip geldim sonra tabi buna çok güzel hazırlandim başarılı da oldum tabi annen mutlu oluyo benim abimde asker hakkari'de bi anne daha ne çok gurur duyabilir ki asker olmuşsun bana şehitleri duyunca oğlum varsa eğer kaderinde kacamayiz demişti neyse aldım raporu malum darbe olunca butün alımlar iptal olduğunu duyunca yine yıkıldim ağladım olum sabaha kadar yastığa sarılıp ağladim ama vazgeçtim mi derseniz hayır o kamuflajı giyecem

her erkek o kutsal görevi hayatı yaşayıp dönmeli aslın da ama yaşatmayan orospu evlatları oldukça bedelli yapmak tercih ediliyor.

türk için doğuştan itibaren verilen kutsal bir görev.

askerde aptal gibi takılın, diyenlerin neden böyle birşey dediklerine anlam veremediğim tavsiyedir.

benim için askerlikten kacan adam yavsaktir

askerliği severek yapanlara dikkat edin kızlar, onlar memleketini gerçekten severler ve memleketini böylesine sevenler sizi sevmez mi ?

askeri okula gidemedim bari askere gideyim dedim hep. kadınlar da askere alsın diye hala dua ediyorum

bitireli 8 sene oldu. vay be.

babaların sıkılmadan anlatacağı tek görev

bölüğümüzde turan adında, aslında saf görünümlü ama bi o kadar da cin olan bi kardeşimiz vardı. okuma yazma bilir, iş kitlemesinler diye bilmiyorum derdi. çok yavaş konuşur, söylenenlere tepki vermez, tanımadığı insanların kapalı paket verdiği bisküviyi dahi yemez, adeta trol bir arkadaştı. iki saat nöbetin asır geldiği zatı muhterem turan h. :) . yalnız bir güzelliği vardı turan'ın, ne kadar nöbet tutarsa tutsun şikayetçi olmazdı. gıkı çıkmazdı. birgün, denetleme zamanı nöbete gönderecek adam bulamayan devriye onbaşı turan'ı tam 8 saat nöbette bıraktı. üstüne bide insanlık yapıp (!) yemek götürdü. askerlik yapanlar bilir bu yasal suçtur kimse zaruri haller dışında 2 saatten fazla nöbet tutamaz. zaruri hallerde de 4 saat. neyse, bizim turan halinden memnun tabi gıkı çıkmıyo. yemeği de geldi oh mis. adam insan olmasın etrafımda bana dokunmayın der gibi yaşıyo adeta. ama 1 dk. ya şikayet ederse ? işte burda devreye disiplin subayı girdi. doldur boşalt güvenlik kameralarından turan'ın 8 saattir nöbette olduğunu anlayan yarbay akşamdan kalma, nasıl bir korku yaşadıysa, turan'ın hemen nöbetten getirilmesi emrini verdi ve beklemeye başladı. turan gelince, elini omzuna vurarak; "aslan evladım, koçum benim, bizim senin gibi evlatlara ihtiyacımız var, biz senin gibiler sayesinde ayaktayız.." diye 10 dk methiyeler dizdi. ama bu bizim turan. duvara konuşsan daha fazla tepki verir :) en sonunda yarbay akşamdan kalma dayanamadı ve döndü yanındakilere; "olum, ben konuşuyom da bu beni anlıyo mu lan amına koyim?!" . herkes yerde. turan? yine tepki yok. . gülerek hatırlayacağım güzel günlerim. severim askerliği :)

yaparken o kadar büyük konuşmuşum ki, "hayatım boyunca asla bu kadar çaresizlik yaşamam" diye, aradan yedi yıl geçtikten sonra şu son 5 ay askerlikten yüz bin kat daha büyük çaresizlik yaşadım. hayat böyle bir şey işte. askerken istiklal caddesi gösterilmişti bir gün haberlerde, dün gibi aklımda o görüntü, kendi kendime "allah'ım bir gün kurtulacak mıyım bu siktiğimin yerinden, bir gün o caddede olacak mıyım" deyip eklemiştim; "ne pahasına olursa olsun razıyım." tam yedi yıl sonra o büyük konuşmamı yedim. boğazıma takıla takıla hem de. işin bok tarafı ise şu; bu mevzuyu yarım saat önce hatırladım. istiklal caddesi ile aramda bir sidik mesafesi olan stüdyomda. öyle işte.

bunu yaparken çektiğim acıyı şöyle ifade edeyim; hayatım boyunca yaşadığım tüm ağrılar + acılar + sancılar + kayıplar < askerlik böyle bir şey yok. şu an kapıma dayansa inzibatlar, deseler ki bir saat daha askerlik yapacaksın, elimde bıçakla sokağa fırlar önüme çıkan herkesi bıçaklar, deli raporu alıp ne hapse giderim ne de askerliğe giderim. o denli ağır geldi bana. ve ilginçtir ben kadar bu askerlikten nefret eden başka bir erkeğe denk gelmedim ben. ya da gizliyorlar. bilemedim.

askerlikten bu denli korkmanin ve nefret etmenin birkac sebebinin basini ceken sey milletin rahata alismis olmasidir. ama farkli bakis acilariyla dusunseler durumu gurur vericiligini ve pek cok seyi hissedebilirler.

cumle hayatinda bu kadar farkli insani baska bir yerde goremezsin herhalde.bilgisayar muhendisi, okuma yazma bilmeyeni, de zengini, fakiri ayni kogusu paylasirsiniz.devrecilik diye birsey vardir ki her yeni geleni eskiler ezmeye kalkar.batida yapmak daha guvenlidir ama kalkar ortaokul mezunu bi uzman askerligi sana zehir eder.doguda yapsan komutanlar cok bulasmaz ama orada da teror tehdidinden tehlikelidir.ailen tvdeki her catisma ve sehit haberinde meraktan olurler acaba bizimki mi diye. sanirim en kebabi ordu evlerinde garsonluk filan yaparak gecirmek.

askerliğimi bordo bereli olarak yaptım ben,tekmeledim kapıyı girdim generalin odasına bu ne nöbet böyle dedim ? , 200 kişiyi soktum tuvalete yıkayın lan dedim ipneler sesini çıkartamadı , 200 metreden 3 te 3 yaptım ve benzeri türevlerden anlaşıldığı üzere bu askerlikten sadece boş beleş laf yapan araba snapi atan semt kekolari hoşnut. onun dışında herkes bu işin profesyonelleşmesi gerektiğini ve hatta bir kademe ötesi antimilitaristliği benimsemiş durumda.

gözümde canlanır koskoca mazi:)) hatırlatmayın lan sonra mevzu bitmiyor.. yalnız şimdikiler rahat telefon falan kullanabiliyorlar bizim dönem yasaktı yakalandınmı disko disko partizanee aman sabahlar olmasın( askerde disko da varmış demeyin var hemde en kralından😊).. askerde en çok sevdiğim şey atış takımında olmaktı her hafta atışa gidiyorduk muazzam stres attırıyor 25m koş yat kalk 25m koş yat desteksiz hatun(g3)la 200m'ye 3 atış yap.. 3 te 3 veya 3te 2 vururdum 😎

piyade okulu hizmet bolugu icin konusuyorum; bi daha cagirsalar, ayni yerde yapacaksin deseler tereddut etmeden giderim. evet bolukteki askerlerin 40 kusur tanesinin ya sabika kaydi vardi ya da tuvalette kova yapan / bali ceken tiplerdi. ama 4,5 aylik usta birligim boyunca birakin bi tatsizlik yasamayi en ufak bir saygisizlikla bile karsilasmadim. olay tamamen ortak frekansi bulabilmekte. boluk cavusu oldugum bir aksam, yat ictimasindan once bi tanesi yanima geldi; cavus ben tellerden disari cikiyorum, bali alip gelicem bi' sey istiyor musun disardan dedi. caninin sagligi, 30 dakika sonra ictima alicam gec kalma dedim. 30 dakika sonra cocuk kosa kosa yanima geldi; elinde bi tane tadelle cikolata (pahali olanlardan). cavus zamaninda geldim, bunu da sana aldim; afiyet olsun dedi. tesekur ettim. tuttum sarildim buna. elinde baliyle mutlu mutlu kogusuna gitti. haaa bolugunuzde devrecilik varsa isler biraz daha zorlasabilir. bizde yoktu. miss gibi boluktu.

keşke orada kalsaydım aq. ekmek elden su gölden yaşıyordum. yaptığım tek şey 12 nöbet tutmaktı. onun harici yat amk. gerçi nöbette de sırayla yatıyorduk ama olsun. üstelik her şey ucuzdu.

askerliğimin 6. günündeyim. yazıcı oldum ve bilgisayarımdan girebildiğim tek sosyal medya pardon asosyal medya. aklın varsa kaç oğlum (bkz: g.o.r.a) :)

hayatta yanıldığım tek şey. yaparken ölümlerden ölüm beğenirdim. bir an önce özgür olup hayata karışayım diye. oysa, sonuna kadar sindirmem lazımmış askerlik ve askeriyeye ait olan her şeyi. keşke, askere gittiğim ilk güne dönebilsem. hayatta bana ben olmam için bir kere müthiş bir fırsat sunulmuş ve ben onu zerre anlamamışım. anlamayı geç, her salisesini sayıp bir an önce bitsin diye kendimi yiyip bitirmişim. heyhat! hayatta hiçbir şeyde bu denli acı yanılmamıştım.

toplumda bununla ilgili ; ''ana kucağı değil asker ocağı', "gitsin gelsin adam olur'' , ''asker erkeği adam eder'' tarzı cümleler dolanır durur. çoğunlukla haklıdırlar. bazı 'erkeklerimiz' gitmekten korkar ama çevresinden alacağı tepkiler yüzünden çaktırmaz. kimisi çürük raporu almaya çalışır,kimisi 'elit'tir bedelli yapar. evet bedelli. sanmıyorum ki bedellinin anlamı verdiğin para olsun. askerlikten öğrenemeyeceğin her tecrübesizlik için hayatta ödeyeceğin bedellerdir bedelli askerlik. bilmiyorum bir erkek anormal bir durum olmadığı sürece neden bu onurdan kaçar? askerlik 'adamı' disipline sokar,sabrı,özlemi,zoru,emir altında kalmayı,pes etmemeyi,parasızlığı,ihaneti,emaneti öğretir. tabi öğrenmek isteyene. keşke kadınlara da zorunlu olsa dediğim her seferde "bi oraya girmediğin kaldı" , "aman siz evde oturun" ithamlarına maruz bırakan bir cevrede nene hatunla , serife bacıyla, kara fatma yla büyütüp sonra 45 kadın asker diyip noktayı koymanıza da burdan sitem etmiş oluyorum. neyse. zorunluyken gidin de zorunlu yapmayın lütfen. çünkü bizim askerden kaçan adama değil cepheye koşan adama ihtiyacımız var. savaşta da barışta da.

yıl olmuş 2018. hem askeri alanda hem de diğer türlü alanlarda akıl almaz teknolojik gelişmeler ve sıçramalar var. dünya kendi dış politikalarını ve ülke içi güvenlik çalışmalarını bambaşka alanlar üzerine kuruyor. ülkeler arası siyaset bambaşka boyutlara evrilmiş. "niteliksizlikten" güneydoğu dağlarında verdiğimiz şehit sayısının haddi hesabı yok. tsk aylardır sınır ötesi harekatını yürütüyor ve içerisinde bulunan tüm görevliler profesyonel askerler. ömrünü nargile kafelerinde bağrı açık gömlekle poz keserek tüketen sametcan askerliğin vatani görev olmasından falan dem vuruyor. hee amk hee nizamiyede izmarit toplamak bir türk için çok kutsal bir meşgale ha babam ha. şu vakitte profesyonel orduya geçişi gündeme alamayan devletlerin yaptığı ahlaksızlıktan başka bir şey değil. ab ve nato ülkelerinin %90'ında zorunlu askerlik yokken dünya çapında bu dönüşümü yakalayamayan türkiye yine bir şeyleri geç yapmasıyla çizgisini bozmuyor. nasıl olsa çil çil insan var memlekette. i̇ş bulamadığımız, istidam yaratamadığımız milyonlarca genç var. bir kısmını bu tip alanlarda oyalamak köreltmek yormak hatta telef etmek çok da büyük bir problem yok değil mi? harca harcayabildiğin kadar. paşaların hanımlarını kuaföre götürüp getirecek b sınıfı ehliyeti olan insanlara da ihtiyaç var. miss! azıcık vicdanı olan aylarca, yıllarca hazırlık yapan, kilometrelerce tüneller inşa etmiş teröristlere karşı yapılan zeytin dalı operasyonunda yaşadığımız kayıplar ile kendi topraklarımızda yıllar içinde pkk'ya verdiğimiz kayıpları karşılaştırır. bunun sebepleri hakkında biraz kafa patlatır. niteliksiz ve tecrübesiz çocukları olasılı tehditlerin önüne parçalasın diye atmak, kalanına da disiplin ayağına izmarit toplatmak bu devletin bu gençliğe yaptığı en büyük kötülük olsa gerek. i̇çi boş suni duygularla zorunlu askerliği savunmak, içerisine 100 yıl öncesinde kalmış anlamları tekrar yüklemeye çalışmak bildiğin akıl tutulması. i̇nsanların özgüvenini kırmak, zamanını çalmak, anlamsız işlerle oyalamak da cabası. hee anam hee askerlikle hayata hazırlanıyoruz, adam falan oluyoruz. alsdjasd askeriye kantininde çizi yiyerek televizyon izlemek bir türk gencinin en çok ihtiyacı olan şeydi zaten.