alkol

zararlıdır. methiye dizmeye gerek yok.

içmesini bilene yuva yıktırmaz tam tersine yuva kurtarır.

zenginler içsin bunu arkadaş. fakir adama yakışmıyor. adam çoluğunun çocuğunun ekmeğinden kısıp alıyor. bekarsa da evlenmek için para biriktirmek yerine içkiye yatırıyor. ya da fakirse bile hafif içki tüketsin. ayda 1 içecekse içmesin. günde 1-2 bira götürsün mesela. not: içmiyorum.

(bkz: onun ben amına koyim)

yeni içmeye başladım. ilk başlarda içimi yaktı ama sonra alıştım ve hoşuma gitmeye başladı. ben de daha fazla içmeye başladım. götü dağıttım. çevremdekiler yeter artık içme şu kolonyayı dediler. ben de bırakmak zorunda kaldım. Not:fakirim aq.

dostumuz.

haramdır.

bir kaç gündür akşamları bana eşlik ediyor kendileri. kimi zaman düşünmene, kimi zaman da düşünmemene yardımcı olan bir yol arkadaşı.

uzun uzadı konuşurum da şimdi, zaten okunmuyor. en güzel tanımı bence "paralı fakirlik." ben böyle açıklıyorum alkolü.

Budur Alkol adamdır. Hisli ve duygusal kişilerin dilinden anlayan bir arkadaştır.

güzeldir.

sperm kalitesini olumsuz yönde etkiler. sarhoş olan spermler yumurtayı bulmakta zorlanır. eski sevgiliyi bile arayabilirler.

alkol adam değildir.

yapısında -oh içeren bileşiklere denir. bir tane -oh içerene monoalkol, birden fazla -oh içerenler polialkol adını alır. not: alkoller nötr bileşiklerdir yani asit ya da baz değillerdir. not2: alkollerin molekülleri arasında hidrojen bağı mevcuttur. bu yüzden erime ve kaynama noktaları yüksektir.

bissürü lazım kocamam kocaman lazım götü basi dağitmalik degil ayaga kalkamiyacak hale gelene kadar içmek lazim cok ihtiyacım var lan bi büyük alıp gelebilecek var mı beraber içeriz ben size onu anlatirim

itirazım var filminde çok iyi ele alınmıştır

yurttaki dolabı doldurdum umarım bi görevli gelmez , gelirse de o da içsin istediğini..

o kedi buraya gelecek

buradan sayın cumhurbaşkanıma sesleniyorum ne olur artık zam yapma ne olur ya! 1.5 l köpeköldüren şarap bile zamlanmış. ben bu böbrekleri nerede bırakacağım sayın cumhurbaşkanım?

bilmiyorum çok seviyorum. uzun süreli ciddi bir ilişkimiz var kendisiyle. +kanınızda bir miktar alkol bulduk. -verin.

formülü cnh2n+1oh'dır.

ağız yoluyla içildiği sürece bir zararı yoktur.

uzun süredir zaman ayıramadığımdan kendisiyle buluşamıyorduk. ta ki dün geceye kadar. bak bunu güzel insanlarla içeceksin, olmayacak boş insan. 2-3 saat boyunca hiçbir şey düşünmedim. her seferinde yine abarttın diye kendime kızar ve tövbe ederdim. ama bu kez düşünmedim. hem de hiçbir şeyi! bir insanın düşünemiyor oluşuna sevinecek kadar hayatını mahvetmeyin, bunu yapmayın. böyle sorumluluklar yüklemeyin, böyle acıları ona hak görmeyin.

malumunuz şu an aldığım maddedir efendim :) öncelikle rahatsızlık verdiğim her kişi her birey için bir bir özür dilemek isterim. evet efendim @uzun winston light ( yanlış yazmış olabilirim kendisinden de özür dilerim yanlış yazdıysam) dediği gibi ; sakalımdan simamdan , üslubumdan dolayı hacı hoca gibi görünebiliyorum. üzülerek belirtmek isterim ki dini duyguları sizin gibi kabarmış bir birey değilim. ha yanlış anlaşılmasın dini olarak inançlara herhangi bir saygısızlığım veya tersliğim söz konusu değildir efendim. aksine görmese dahi böylesine bir inanç duyan insanlara mükemmel bir saygı duyuyorum ve imreniyorum. zira vefat eden sevdiklerini dahi beklemeyi göze almış çoğunuza göre salak olarak adlandırabileceğiniz bir bireyim :) her şeye rağmen şu an %100 kendim olarak yazmama bir şeyler paylaşmama en çok da belirttiğim gibi kendim olmama sebep olan maddedir kendimi. i̇çen varsa kendini bulabileceği , troll ise trollüğü bırakıp asıl savunduğu , başka bir kişiliğe bürünmüş ise özünü keşfedebileceği bir maddedir :) içene tavsiye eder , içmeyene de sonsuz saygı duyduğumu belirterek şu anlarım da hoşgördüğünüz için tek tek tüm sözlük sakinlerine teşekkür ederim efendim :) hayır'lı akşamlar iyi sözlükler efendim :) her adımınızın sonu mutluluğa çıkması temennisi ile :)

yahu hadi günah, ona razıyız da bari kalorisi az bir şey olsaydı anasını satayım.

yeşilçam’ın tarihsel filmlerindeki en kötü adam, her nedense, kendi toprağını savunan bizanslılardır. üstelik, şehir surları delinmek üzereyken bile mutlaka elinde şarap kadehi vardır i̇mparator’un ve mutlaka histerik kahkahalar atmaktadır. ne de olsa, tarihi kazananlar yazar; kaybedeceğini bildiği halde surların tepesinde savaşan, kentini korumaya çalışan bir düşman pek hoş karşılanmaz, hatta belki birilerinin sempati duymasına bile neden olabilir. hiç gerek yok! bizans tarihi epey garip. mesela biz onlara ‘bizanslılar’ desek bile onlar kendilerini hiç böyle anmamışlar. çok sonraları tarihçilerin onlara yakıştırdığı bir isim bu. onlar kendilerine ‘romalı’ diyorlardı. konstantin’in elinde tuttuğu o kadeh, yöneticilerin elinde bir simge olarak hep kullanılmış. konya i̇vriz’deki binlerce yıllık kaya kabartmasından beri böyle. o kabartmada, hitit kralı varpalavas, tanrı tarhundas’a en kıymetli şeylerini sunarken çizilmiştir. elinde tuttuklarından biri de üzümdür, yani şarabın hammaddesi... devlet yöneticilerinin alköllü içeceklerle, özellikle şarapla ilişkisi dikkate değer bir konudur. ziyaroğullarının hükümdarı emir keykavus, oğlu giylanşah’a devlet yönetimi için tavsiyelerde bulunduğu bir metin kaleme almıştır. eserin 42. bölümü, “padişahlık resmin beyan ider” başlığını taşır; devleti idare edenlerin nasıl hareket etmeleri gerektiğini anlatır. keykavus, devlet idare edecek olnlara çok güzel bir öğüt verir: “zaten günaha gireceksin, bari iyi şarap iç.” arası alkolle iyi olan liderler sadece çok eskilerde kalmamış. mustafa kemal’in iyi bir rakı içicisi olduğu bilinir. çankaya köşkü’ndeki sofra ünlüdür. ama ilk meclis, mustafa kemal’ın muhalefetine ragmen, içkiyi yasaklamıştır. altı yıl süren bu yasak pek bir işe yaramamıştır ama uygulanmaya çalışılmıştır. rıza nur o dönemden şöyle bahsediyor; “i̇mbikler toplandı, amma bazı nüfuzlu memurlar hükümetin muhafazası altında bulunan bu imbiklerden bir kısmını alıp evlerine yerleştirdiler. bunların biri ankara polis müdürü dilaver, diğeri bursa valisi olan fatin’dir. mükemmel rakı çıkarıp iyi ticaret yaptılar. dilaver rumelilidir. galiba arnavut. fatin giritli. bunların ikisi de mustafa kemal'in gözdeleridir. zaten böyle olmasalar meyhanecilik yapamazlar. mustafa kemal’in rakılarını da bunlar yaptılar. mustafa kemal bir gün rakısız kalmadı.” bu yasaklamanın kaldırılmasından neredeyse 20 sene sonra iktidarda olan iki büyük devlet adamının alkole çok düşkün olduğu da epey bilinen gerçeklerdendir. stalin ve churchill en çok, içmek konusunda anlaşmışlardır herhalde. çokça anlatılan bir hikâye vardır: yalta konferansı’nda, stalin katılımcılara ermeni konyağı olarak bilinen ararat ikram etmiş. alkollü içeceklere merakı herkesin malumu olan winston churchill, bu içkiyi çok beğenmiş. bunun üzerine, stalin, ona her yıl ararat göndermiş. hatta rivayet edilir ki, churchill’e uzun yaşamasının sırrı sorulduğunda “her gün ermeni konyağı ve puro içip hiç spor yapmamak” demiş. alkolle arasının iyi olduğunu alenen gösteren son lider belki de boris yeltsin. sovyet ordusu’nun yaptığı darbeye karşı durmuş ve 20. yüzyılın dönüm noktalarından birine adını yazdırmış olan yeltsin, askerleri durdurmak için bir tankın üzerine çıkmıştı. epey güvenilir tanıklar, yeltsin’in bu cesur hareketi yaparken zil zurna sarhoş olduğunu söylerler. bugün tarih sahnesinden silinmiş olan pek çok liderin, iyi ya da kötü, alkolle bir ilişkisi olmuş. ama galiba, memleketlerin başına gelen en büyük felaketler hep ağzına hiç içki sürmeyenlerin başınının altından çıkıyor. ağzına içki sürmeyenler, faşizan yönelimlere daha açık gibiler. örneğin hitler, tüm örgütlenmesini birahanelerde yapmasına ragmen ağzına içki sürmezmiş. yoksa siz başkasından mı bahsettiğimi mi sandınız? daha neler efendim :)

içip içip dostlarına içini dökmek gibisi yok. arkadaş dün içip geldi bayağı bi muhabbet ettik, içini döktü. bugün geldi dün 2 de yattım 6 da uyandım pamuk gibi olmuşum dedi. övmek gibi olmasında güzel şey be.

alkol tüm kötülüklerin anasıymış. hahahaha

arkadaşlarla her içişimizde ya devlet meseleleri ya din yada gelecekte yapacaklarımızı konuşuyoruz ve saatlerce. yaşamayan bilemez bunun tadını.

alkil grubuna oh bağlanmasıyla oluşan bileşiklerdir. adlandırılırken karbon sayısına göre alkan adını alır ve sonuna -ol eki gelir. örneğin metanol(tek karbonlu), etanol(2 karbonlu) gibi. oh grubunun bağlı olduğu karbon atomuna bağlı olan 2 tane(metanolde 3) hidrojen atomu varsa primer, bağlı 1 tane h atomu varsa sekonder ve karbon atomuna h bağlı değilse tersiyer alkol olarak adlandırılır. bir karbon atomuna 2 tane oh grubu bağlı olursa alkol olmaz. fakat farklı karbon atomlarına bağlanırlarsa alkol olurlar ve bu alkoller genel olarak polialkol olarak adlandırılır. oh grubunun bağlı olduğu karbon atomu ikili bağ yapmışsa alkol olmaz. alkoller yükseltgenme tepkimesi verebilirler. primer alkollerin yükseltgenmesi sonucu aldehitler oluşur. bu tepkime çift yönlü olduğu için aldehitlerin indirgenmesi sonucu primer alkoller oluşur ve bu da alkol eldelerinden bir tanesidir. (aldehitlerin yükseltgenmesiyle k.asitler oluşur yani k.asitlerin 2 kere indirgenmesi sonucu alkoller oluşur.) sekonder alkollerin yükseltgenmesi sonucu ketonlar oluşur. bu tepkime de çift yönlü olduğu için ketonlar indirgenirse alkoller oluşur ve bu da alkol elde yöntemlerinden biridir. alkenlere su(h2o) katılmasıyla alkoller oluşur. fakat oluşurken -oh ve -h gruplarının nasıl baplanacağını belirten bir kural vardır, markovnikov(? isim doğru ama yazılışı yanlış olabilir) kuralı. bu kural bize der ki; alkenlerdeki karbon atomları arasındaki ikili bağ kopması sonucu karbon atomları oh ve h gruplarıyla bağ yaparlar. bu bağı oluştururken h grubu hangi karbon atomuna daha çok h atomu bağlıysa o karbon atomuna bağlanır, oh grubu da diğer karbon atomuna bağlanır. not: hepsini kendim yazdım. yanlışım varsa affola. yazmanız halinde düzeltirim. eksiklerim elbet vardır ama konu aşağı yukarı bu kadar.

içemiyorum. geçen ay shevşenko hocam ve onun kontenjanı exoyla birlikte gittik moda sahile viski fln aldılar. bi bardak doldurdular elime aldım bi kokladım bayılacak gibi oldum bıraktım içmedim. o şeyi içen geri zekalıdır kusura bakmayın.

i̇çip içip belki masandaki kişiye belki bir aynaya belki bir duvara anlattığın o şeyler için çok iyi bir şey "alkol"

eski yengeniz eskiden sen içince çok güzel konuşuyosun sen hep içsen ya diyordu. bayılıyordu alkollüyken söylediklerime. sonra ne oldu biliyor musunuz. gitti. hep içmeye mahkum etti. i̇stemsiz olarak onun istediğini yapmak ne acı...

i̇llettir illet. sabah sürünerek su içerkenki tövbelerini, pişmanlıklarını, kararlarını saat 18 sularında unutuveriyorsun. abv.

(#1904371) alın ulan bilgilenin az. lys döneminde lazım olur.

şu aşamada bütün hücrelerimin uyuşmasını istiyorum.. öyle bir alkol var mı bilmiyorum ama bence olmalı..

an itibariyle kullanmayı bıraktığım lanet. arv.

alkolün zararları :-) (#2094230)

özlendi ama tövbe edildi... (bkz: pis şeytan git ) (bkz: sus senin vesveselerini dinleyemem) (bkz: hıı çok komik hııı)

bir arkadaşım almış biraz. wp'den darlıyor.

aptal işi yemin ederim ya iki kafamız güzelleşsin diye eziyet çekiyoruz. her türlüsü iğrenç içecek. çok özenirdim eskiden buna. viskinin tadını soğuk çay, şarapın tadını vişne suyu gibi zannederim. her türlüsü lanet iğrenç bi yada sahipmiş denedikçe anladım. rahatlatmak için eziyet içinde içiyorum şu iğrenç şeyleri. aptallıktan başka bişey değil.

memleketten bi eleman istek atmış instadan, tanımıyorum ama kabul edip geri takip yaptım. mına kodumun zırtosunun içkili hikaye atmaktan başka bir işi yok sanırım.

sarhoş olmayı seviyorum ama alkol tadını sevmiyorum. bu ne yaman çelişki anne?

bir yıllık limitimi biriktirdim. yılbaşında hepsini tüketeceğim

tüm kötülüklerin anasıdır. :d

15-20 kere falan içmişimdir. içtiklerimim hiçbirini sevemedim. tadı bok gibi. hemen kusasım geliyor. bir de utanmadan içtikçe alışıyorsun diyorlar. insan buna neden alışır lan? kahve için de aynı şeyi söylüyorlar. insanoğlu bir garip. benim en sevdiğim içecek sudur. her türlü şeyle gidiyor. mutlusundur gider bi su içersin, kederlisindir gider bi su içersin, yemek yersin yanında su içersin, susarsın su içersin. müthiş. suyu övün azıcık kahpeler. gideyim de bi su içeyim. alkolü üç sebepten içmeyi doğru bulmuyorum. pahalı. ben o paraya yemek yerim. biz evde kendimiz yapıyoruz diyenler için, biz de yemeği evde yapıyoruz. tadı kötü. tadı güzel olanları da var diyebilirler. ben birayı beğenen insanın sözüne zaten güvenmem. kafa yapıyor. ben bilincimi kaybetmekten nefret ederim. her şeyi hatırlama isteğim, eğilimim var. bu meret onu engelliyor. ayarsızım ben biraz. bu kadardı.

uzun zamandır kullanmıyordum bugün içtim biraz eskisi gibi güzel gelmiyor. alkol kötülüklerin annesidir içmeyin. soğuk çay için.

sahte içkiden ölenlerin sayısı 28'e yükselmiş. uygulayacağınız iktisat politikalarının aw. (bkz: politik ölümler)

Kimya Mühendisleri Odası: Alkollü içeceklerdeki ÖTV düşürülmeli *Yakında kapanmasa bari